1 Mayıs, emek mücadelesi ve DİSK

DİSK Tarihi: Kuruluş, Direniş, Varoluş kitabı DİSK tarihini kurulduğu 1967‘den almıyor. İlk bölümlerde, 1908-1946 arasındaki döneme vurgu yapıp, kendi tarihini Türkiye işçi sınıfının emek mücadelesi üzerinden kuruyor ve böylece kendi tarihini Türkiye işçi sınıfının tarihine dayıyor. Kitap bu anlamda yalnızca DİSK tarihiyle ilgilenenlere değil, Türkiye‘de emek mücadelesinin tarihiyle ve kökenleriyle ilgilenenlerin de okuması gereken bir çalışma...

Abone ol

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun tarihi kitap oldu. DİSK Tarihi: Kuruluş, Direniş, Varoluş (1967-1975) adlı 704 sayfalık bu kapsamlı kitap 3 ciltlik DİSK tarihi projesinin birinci bölümü olarak Şubat ayında yayımlanmıştı. 1 Mayıs’a giden günlerde ise PDF formatında açık erişime sunuldu. DİSK’in 50. yılı vesilesiyle, hazırlanmasını DİSK-AR’ın üstlendiği ve DİSK yayınları tarafından basılan/basılacak olan bu serinin ilk kitabı, 1967-1975 yıllarını kapsıyor. Üçüncü kitapla bu araştırma günümüze kadar getirilecek. Üç yıldan fazla süren bir çalışmanın ürünü olan bu kitap özgün arşiv kaynakları, belge, yayın ve fotoğraflardan yararlanılarak, kalabalık bir ekip tarafından hazırlandı.

YALNIZCA DİSK'İN DEĞİL EMEK MÜCADELESİNİN TARİHİ

Kitabın birinci bölümü “Kökler ve Öncüler: DİSK’e Giden Yol” Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihini 1870’lerdeki ilk grevler ve 1909 yaygın işçi eylemlerinden başlatarak ele alıyor. İkinci bölüm “Kuruluş”, konfederasyonun hazırlık sürecini incelerken, “Varoluş ve Direniş” başlığını taşıyan üçüncü bölümde 1967 ve 1970 arsındaki süreç, mitingler, yürüyüşler, protestolar, işgaller, belgeler, fotoğraflar, afişler, gazete manşetlerine yer verilerek sunuluyor. Son bölüm ise 12 Mart ve sonrasını ele alıyor.

Dört ana bölümden oluşan kitabın sonunda DİSKografi ismi verilen bölümde, konfederasyonun çalışmaları, üye sendikalar, emek verenlerin de içinde olduğu kapsamlı bir arşiv okuyucuyla sunulmuş. İlk cildin finalinde, ekler ve 34 sayfalık kronoloji kısmının dışında, böylesi geniş kapsamlı eserlerde çokça es geçilen kaynakça ve dizin de atlanmamış. Meraklılarına duyurulur.

Bu kitap, yer verdiği kişisel anekdotlarla, yalnızca konu ya da dönem üzerine araştırma yapanlara değil, hepimize hitap ediyor. Osman Saffet Arolat’ın aktardığı, DİSK’in kuruluşundaki güvercin hikâyesi bunlardan biri: “Hep birlikte, güvercinleri uçurmak için havaya doğru fırlattılar. Ama güvercinler uçup havalanmak yerine tek tek yere düştüler. Kapalı ve karanlıkta tutulan güvercinlerin birden uçamadıklarını öğrendik. Bu bizim için önemli bir eylem fiyaskosu oldu. Kabul edilmeyen önerilerimiz arasında en çok üzüldüğümüz, Metin Erksan’ın yeğeni kameraman Mengü Yeğin’in DİSK’in açılış töreni sırasında çekmesini önerdiğimiz bir filmdi. Önerimiz ‘pahalı’ olacağı için kabul edilmemişti.”

TÜRKİYE'DE İŞÇİ SINIFI MÜCADELESİ TARİHİNİN BİR PARÇASI OLARAK DİSK 

Kitap DİSK tarihini kurulduğu 1967‘den almıyor. İlk bölümlerde, 1908-1946 arasındaki döneme vurgu yapıp, kendi tarihini Türkiye işçi sınıfının emek mücadelesi üzerinden kuruyor ve böylece kendi tarihini Türkiye işçi sınıfının tarihine dayıyor. Kitap bu anlamda yalnızca DİSK tarihiyle ilgilenenlere değil, Türkiye‘de emek mücadelesinin tarihiyle ve kökenleriyle ilgilenenlerin de okuması gereken bir çalışma. Kitap, 1870 Hasköy tersane işçileri grevi, 1875 Büyük Tersane Grevi, 1908 Ağustos-Ekim arasındaki 100‘den fazla grev, 1909 yaygın işçi eylemleri gibi örneklerin ilerleyen yıllarda yaşanacak kitlesel işçi eylemlerinin bir öncülü olduklarını apaçık aktarıyor. İlerleyen bölümlerde, 1946 sendikacılığı ve 1960’ların işçi hareketleri hakkında kapsamlı bölümler de okuyucu bekliyor. Cumhuriyet döneminin en kitlesel işçi hareketi olan, toplu iş sözleşmesi ve grev hakkı talebiyle 1961’de düzenlenen Büyük Saraçhane Mitingi, İstinye‘deki Kavel kablo fabrikasında 220 işçinin ikramiyeyi iptal eden patrona karşı verdiği direniş gibi kitlesel eylemler DİSK’in kuruluşuna giden yolun en önemli unsurları olarak öne çıkarılıyor. 61 Anayasası, grevi bir hak olarak tanısa da bu hakkın kullanımına dair usul ve esaslar belirlenmemişti. 3008 sayılı İş Yasası‘na göre grev yapmak o günlerde hâlâ yasaktı. Yasağa rağmen yapılan Kavel grevi, anayasanın tanıdığı hakkı fiilen kullanıyordu. Yalnızca işverenin uygun gördüğü 25 kişiye ikramiye vermek isteyen ve işçileri Çelik-İş sendikasına geçmeye zorlayan müdüre karşı ateşlenen bu filiz, Vedat Türkali’nin senaryosunu yazdığı ve Ertem Görenç’in yönettiği Karanlıkta Uyananlar filmine de konu olmuştu. Kavel ile birlikte öylesine etkin bir toplumsal muhalefet ortaya çıktı ki, 1963’e gelindiğinde, 274 sayılı Sendikalar Kanunu ve 275 sayılı toplu iş sözleşmesi grev ve lokavt kanunları yürürlüğe girdi Bu yasanın 3. maddesi ise halen Kavel maddesi olarak anılır.

KÜLTÜR VE SANAT EMEK MÜCADESİNİN AYRILMAZ PARÇASIDIR

Böylesi bir hareketli dönemde kurulan DİSK, kurucu 5 sendikası (Maden-İş, Lastik-İş, Basın-İş, Türkiye Gıda-İş ve Türk Maden-İş) ile ilk toplantısını, 12 Şubat 1967’de Çemberlitaş Şafak Sineması‘nda yapar. Genel kurulda Ankara Sanat Tiyatrosu kurucularından Asaf Çiyiltepe anısına bir ödül verilmesi de kararlaştırılır. Dünya tiyatro gününde verilecek bu ödülün ilk sahipleri Devrim İçin Hareket Tiyatrosu ve yönetmen Umur Bugay olur.

DİSK’in sanatla ilişkisi bununla sınırlı değildir. Kitaptan aktaralım:

“Genç Sinemacılar adlı bir grup DİSK’e bir yazı ile başvuru yaptı ve Kitaptan aktaralım: “DİSK’in, işçi sınıfının eylemleriyle ilgili belgesel filmler çekmek ve gösterilir hale getirmek istediler. Yürütme Kurulu 5 Ocak 1971’de grup üyeleri Ahmet Soner, Osman Ertuğ ve Üstün Barışta’ya üç aylık tecrübe süresi içinde gerekli zorunlu harcamalar için ödeme yapılmasına karar verdi. Genç Sinemacılar ekibi, 1971 ve 1972’de DİSK ve üye sendikaların eylemleri ile ilgili belgeseller çekti. Bunların bir bölümü günümüze kadar ulaşabildi. DİSK Nisan 1974’te Karikatürcüler Derneği’nin her yıl düzenlediği Karikatür Yarışması’na en iyi işçi konulu karikatür için 2.500 lira değerli ve bir gümüş plaketle belirtilmiş bir ödül konmasına, DİSK Ödülü’nün verileceği jüride DİSK’in iki yetkili temsil edilmesine karar verdi.”

Genç Sinema ekibi, Kanlı Pazar, Anayasa Yürüyüşü, Gerze Tütün Mitingi’nin de aralarında olduğu birçok eylem, grev ve işgali kameraya alır, dönemin devrimci tiyatro etkinliklerini de belgeler. 1971‘de merkezi basılan ve çektiği filmlere el konulan dergi faaliyetlerine son verir. 1978 yılında ellerinde kalan arşivi DİSK’e teslim ederler.

TİP ve DİSK İLİŞKİSİ 

Kitabın ana hatlarından biri de siyaset ve sendika ilişkileri. AP’nin yüzde 52.9’la tek başına iktidara geldiği 1965 senesi, aynı zamanda Türkiye İşçi Partisi’nden 15 milletvekilinin meclise girdiği yıldır. Önemli bir not: Şubat 1961 tarihinde kurulan TİP’in 12 kurucusu da sendikacıydı. Bu isimler, Kemal Türkler (Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkanı), Avni Erakalın (İİSB Genel Başkanı), Şaban Yıldız (İİSB Genel Sekreteri), İbrahim Güzelce (İstanbul Basın Teknisyenleri Sendikası Genel Sekreteri), Ahmet Muşlu (Türkiye Çikolata Sanayi İşçileri Sendikası Genel Başkanı), Rıza Kuas (Lastik-İş Sendikası Genel Başkanı), Kemal Nebioğlu (Türkiye Otel ve Gıda İşçileri Sendikası- Genel Sekreteri), Hüseyin Uslubaş (İstanbul Yaprak Tütün İşçileri Sendikası Başkanı), Saffet G.ksüzoğlu (İlaç ve Kimya İşçileri Sendikası Başkanı), Salih Özkarabay (İstanbul Basın Teknisyenleri Sendikası Başkanı), İbrahim Denizcier (Müskirat Federasyonu Başkanı) ve Adnan Arkın’dır (İİSB İcra Kurulu Muhasip Üyesi).

DİSK‘i kuran beş sendikadan dördünün başkanı olan Türkler, Kuas, Güzelce ve Nebioğlu aynı zamanda TİP’in de 12 kurucusu arasındaydı. Bu vesileyle, 22 Temmuz 1980’de sabah evinden çıkarken faşistler tarafından kurşunlanarak öldürülen Kemal Türkler’i de anmadan olmaz. Türkler’in cenaze töreni büyük bir antifaşist protestoya dönüşmüş, bir buçuk ay sonra 12 Eylül darbesi ile de DİSK’in faaliyetleri durdurulmuştu.

Bu kitap tarihi kitlelerin yazdığının bir örneği. Yalnızca DİSK’in değil, bu topraklarda emek mücadelesinin, işçi sınıfının, yani hepimizin tarihinin bir parçası. Yılgınlığa kapılmak yerine geçmişte yaşanan tüm zorlukları görüp, ne ilk ne de son olduğumuzu, en karanlık günlerin bile geçeceğini, “mutlu günlerin, elbet gelen günde” olduğunu hatırlatan bir kitap. Rıza Kuas’ın 1976 1 Mayıs’ı için yazdığı yazıda olduğu gibi: “Türkiye işçi sınıfını 1 Mayıs‘tan koparmak demek emek dünyasından koparmak demektir. Kimsenin gücü yetmez buna.”

BÜYÜK BİR EKİP ÇALIŞMASI

Editörlüğünü Aziz Çelik, yayın danışmanlığını Can Şafak ve Ergün İşeri’nin yaptığı kitabın araştırma ve arşiv çalışmaları Deniz Beyazbulut, Zeynep Kandaz ve Meliha Kaplan tarafından yürütüldü, tasarımı ise Can Kaya tarafından yapıldı. Süreyya Algül, Zafer Aydın, Aziz Çelik, M. Hakan Koçak, Can Şafak, Melih Biçer, Kıvanç Eliaçık, Ece Göktürk, Tevfik Güneş, Ergün İşeri ve Necdet Okcan ise kitaba yazar olarak katkıda bulundular.

Yaşasın emek mücadelesi! Yaşasın 1 Mayıs!

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz. 

Yaşasın emek mücadelesi! Yaşasın 1 Mayıs!

Kaynak:

  • Disk Tarihi 1. Cilt
  • https://www.bagimsizsinema.org/k/arsiv/
  • https://www.evrensel.net/yazi/53522/sinematek-ve-genc-sinema-hareketi
  • Zafer Aydın, Kanunsuz Bir Grevin Öyküsü Kavel 1963, 2010, Tüstav Yayınları