10 Ekim davası Sincan'a taşındı!

10 Ekim Katliamı'nın 9'uncu tur duruşmaları tamamlandı. Savcılığın esasa ilişkin mütalaasının protesto edildiği duruşmada bir sonraki grup duruşması 31 Temmuz-2 Ağustos tarihleri arasına ertelendi. Kararın verileceği 10'uncu tur duruşma salonun yetersizliği gerekçe gösterilerek Sincan Cezaevi Kampüsü içerisindeki salona alındı.

Abone ol

ANKARA -  10 Ekim Ankara Garı Katliamı davasının 9'uncu tur grup duruşması 2'nci gününde esasa ilişkin taraf avukatlarının son sözleri istendi. Avukatların ek süre talebinin üzerine dün savcının açıkladığı mütalaaya yönelik tepkiler sürdü.

SAVCI: BEN KİME YARANAYIM

Davanın sanıklarından Hatice Akaltın'ın avukatı Oğuz Akman'ın mütalaayı eleştirmesi üzerine savcı, "Ben ne yapayım, kime yaranayım" dedi. Bunun üzerine mağdur aileleri savcıya tepki göstererek, "Kimseye yaranmana gerek yok" yanıtını verdi. Salonda yaşanan kısa süreli gerginliğin ardından mahkeme başkanı duruşmaya ara verdi. Başkanın ara vermesini protesto eden aileler duruşma salonunu terk etmedi.

10 EKİM DAVASI SİNCAN'A TAŞINDI

Verilen aranın ardından mahkeme ara kararını açıkladı. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, mütalaanın taraflara tebliğ edilmesine karar verdi. Ankara Adliyesi'ndeki salonun yetersiz olmasını neden gösteren mahkeme heyeti karar duruşmasının Sincan Cezaevi Kampüsü içerisinde yer alan mahkeme salonuna alınmasına karar verdi. Gar Katliamı davasının kararının açıklanacağı 10'uncu duruşma 31 Temmuz- 2 Ağustos tarihleri arasında Sincan Cezaevi içerisinde görülecek.

'BU HALİYLE KARAR VERİLİRSE BİRÇOK KİŞİ YARGILANMAKTAN KAÇMIŞ OLACAK'

Savcılığın esasa ilişkin mütaalasının beklentilerinin çok altında olduğunu ve eksiklikler içerdiğini söyleyen mağdur avukatlarından Nuray Özdoğan, "Yargı sürecini ve mahkeme heyetini eleştirdiğimiz bir süreç oldu. Bu sürenin sonunda heyet ne yazık ki duruşmanın başka bir salona alınmasına karar verdi. Ailelerin de salonun taşınmasına çok ciddi eleştirisi vardı duruşma sırasında. Bizim ısrar ettiğimiz taleplerimiz haklı talepler ve bu dosya böyle kapanabilecek bir dosya değil. Bu haliyle karar verilirse birçok kişi yargılanmaktan kaçmış olacak. Hali hazırda sanık olarak dosyada yargılanması gereken birçok isim var. Bunlara dair bir soruşturma yürütülmemiş, dava açılmamış olacak. Ayrıca dosyada görünen kamu görevliliği sorumluluğu da kapatılmış olacak" diye konuştu.

'AMAÇ AİLELERLE OLAN BAĞI KESMEK'

Mahkeme heyetinin davayı Sincan'a taşıma kararına ilişkin ise Özdoğan,"Bu sürece dair ciddi eleştirilerimiz oldu ve mahkeme heyeti davayı Sincan'a götürme gerekçesini fiziki koşullara bağladı. Oysa Sincan'daki duruşma salonları hali hazırda yapılan salonlardan çok çok daha küçük. Fiziki olarak daha büyük olarak görülse de çok daha az müşteki alan bir yer. Buradaki amaç salonun küçüklüğü değil ailelerle olan bağı kesmek. Ailelerin yakın olmalarını engelleyerek eleştirilerini biraz daha duyulmayacağı konuma sokmak. Aileler ve biz buna kızgınız. Dosya 2.5 yıldır Ankara Adliyesi'nde görülüyor ve hiçbir güvenlik problemi, fiziki problem olmadı. İki salon birleştirilerek duruşmalar yapıldı. Mahkeme heyeti acele ediyor. Acele ettiği için de fiziki olarak Sincan, hızlı karar verip daha az katılımlı bir karara imkan sağlıyor. Bunu kabul etmiyoruz ve yazılı itirazlarımızı sunacağız" dedi.