10 kadından sadece 3’ü kayıtlı ve tam zamanlı istihdam içerisinde... Çalışan kadınların en büyük sorunu eşit ücret

CHP’nin ‘Kadın İstihdamı Çalıştay'ında çalışma hayatındaki durum konuşuldu: "Tarımda kayıt dışı çalışma yüzde 84, 10 kadından 4'ü şirketini değiştirmek istiyor, 20 ilden kadın vekil çıkmadı...

Abone ol

Ogün Akkaya

ANKARA- CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığı, “Kadın İstihdamı” başlıklı çalıştay düzenledi. “Türkiye’de Kadının İstihdamdaki Yeri” ve “Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele” başlıklı oturumlarda uzmanlar, Türkiye’de kadınların çalışma hayatındaki yerini ve yaşadıkları olumsuzlukları gözler önüne serdi. PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı Buket Çelebiöven, 2021 yılı içerisinde Türkiye’deki kadınların yüzde 42’sinin tükenmişlik sendromu yaşadığını belirtirken, DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise, “Çalışabilir her 10 kadından sadece 3’ü kayıtlı ve tam zamanlı istihdam içerisinde” dedi.

‘PANDEMİDE KADINLAR İSTİHDAMDAN ÇEKİLMEK ZORUNDA KALDI’

Etkinliğin ilk oturumu “Türkiye’de Kadının İstihdamdaki Yeri” başlığında gerçekleştirildi. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı Buket Çelebiöven, KADER Genel Başkanı Nuray Karaoğlu’nun konuşmacı olarak yer aldığı oturumun moderatörlüğünü Özlem Gürses yaptı

Çerkezoğlu, kadınların istihdam sürecinde yaşadığı mücadele sürecini ve çözüm önerilerini anlattı. Kadınların görünmeyen emeğine dikkat çeken Çerkezoğlu, kadın işçilerin güvencesiz çalıştırılma oranlarının erkeklere göre daha yüksek olduğunu söyledi. Arzu Çerkezoğlu, kadınların istihdam alanında yaşadığı eşitsizliği DİSK’in verilerini paylaşarak aktardı.

Kadınların işe giriş sürecinden itibaren sorunlarla karşı karşıya kaldığını, genç işsizliğinin ve kadın işsizliğinin korkutucu boyuta ulaştığını belirten Çerkezoğlu şunları kaydetti:

“Bu durum ülkenin geleceğini tehdit eden bir hale geldi. Çalışabilir her 10 kadından sadece 3’ü kayıtlı ve tam zamanlı istihdam içerisinde. Kadınlar, çalışmaya hayatına katılabilse bile daha düşük ücrette ve çoğu zaman kayıt dışı ve sendikasız çalışmak zorunda kalıyor. Çalışan kadınların ise yaşadığı en büyük eşitsizlik ücret konusunda yaşanıyor. Pandemi de kadınların çalışma koşullarını etkiledi. Bütün pandemi süresi boyunca, salgına karşı üretilen politikalar, işçiyi, emekçiyi, kadını koruyan politikalar olarak şekillenmedi. Salgında kadınların ev içindeki çalışma yükü daha da arttı. Kadınlar aynı zamanda istihdamdan daha fazla çekilmek zorunda kaldı. Aynı zamanda kadınlara karşı şiddette artış yaşandı.”

‘ON KADINDAN DÖRDÜ, ŞİRKETİNİ DEĞİŞTİRMEK İSTEDİĞİNİ SÖYLÜYOR’

PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı Buket Çelebiöven ise konuşmasında danışmanlık şirketi McKinsey’in araştırmalarından veriler sundu. Kadınların yüzde 42’sinin 2021 yılı içerisinde tükenmişlik sendromu yaşadığını söyleyen Çelebiöven, bu oranın 2020 yılında yüzde 35 olduğuna dikkat çekti ve şunları kaydetti:

“İş hayatında kadını güçlendirmeyi, kadın çalışan sayısını arttırmaya çalışırken, üç kadından biri, kariyerini küçültmeyi veya iş hayatını bırakmayı düşünüyor. Çünkü çok yorgunlar. İş gücünü dengeleyemedikleri için böyle bir karar alıyor. On kadından dördü de şirketini değiştirmek istediğini ve farklı bir işe geçmek istediğini söylüyor. Bunlar çok önemli istatistikler. Kadının iş hayatında daha aktif olabilmesi için neler yapabiliriz bakmamız lazım. Yeni dönemde iş dünyasında çok fazla çeşitliliği ve kapsayıcılığı konuşuyoruz. Neden bunu konuşuyoruz? Çünkü hepimiz yaşıyoruz. Ülkeler ve şirketler daha hızlı, daha rekabetçi ve daha yenilikçi olmak zorunda. Bunun yöntemi de çeşitlilikten geçiyor. Eğer kadınları daha fazla iş hayatına katarsak daha fazla inovasyona yer açabiliriz. Neden? Çünkü çeşitli fikirler farklı bakış açılarını beraberinde getiriyor.”

‘20 İLDEN KADIN VEKİL ÇIKMADI BU AYIBI ORTADAN KALDIRALIM’

KADER Genel Başkanı Nuray Karaoğlu ise farklı ülkelerin parlamentolarındaki kadın temsil oranlarını paylaştı. Kadınların bütün kırılgan grupların ihtiyaçlarını bildikleri için başarılı olduklarını söyleyen Karaoğlu, Kılıçdaroğlu’na seslenerek Meclis’te kadın temsiliyetinin yüzde 50 oranında sağlanması gerektiğini söyledi. Karaoğlu, hazırladığı sunumda kadınların elde etmiş olduğu hakların tarihçesine değindi. Meclis’te kadın milletvekili oranının yüzde 20’yi aşamadığını belirten Karaoğlu, KADER olarak fırsat eşitliğinin yaratılması için sürdürdükleri çalışmaları anlattı.

İllerin, yerel düzeyde kadın erkek eşitliğinin sağlanması ve kadının statüsünün güçlenmesi için izlemeleri gereken yol haritalarını belirlemek üzere hazırladıkları “Yerel Eşitlik Eylem Planı”nı 16 belediyeye daha imzalattıklarını belirten Karaoğlu, bu çalışmadan Türkiye Belediyeler Birliği’ne de bahsettiklerini ama yanıt olarak “Çalışmanın içerisinde toplumsal cinsiyet eşitliği ibaresi geçiyor. Bunu belediyelere sokamayız” yanıtı aldıklarını söyledi.

Türkiye’deki 20 ilin seçimlerde hiç kadın milletvekili çıkaramadığına dikkat çeken Karaoğlu, “Bu büyük ayıp. El birliği ile ortadan kaldıralım” dedi. Bunun üzerine moderatör Özlem Gürses, DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun kadın milletvekili çıkarılmayan illerden biri olan Artvin’de doğduğunu hatırlattı ve “Ne güzel tesadüf” dedi. Gürses’in çıkışına salondakilerden destek aldı.

‘SOSYAL BAKIMA YATIRIM YAPMAK, KAYIT DIŞILIĞIN GİDERİLMESİNDE ETKİLİ’

Etkinliğin ikinci oturumunda ise “Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele” konusu ele alındı. Elif Doğan Şentürk’ün moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda, Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Emel Memiş, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisti Prof. Dr. Bülent Gülçubuk ve Derin Yoksulluk Ağı’nın Kurucusu Hacer Foggo görüşlerini paylaştı.

Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Emel Memiş, cinsiyet eşitliği ve kayıt dışı istihdam üzerine konuştu. Kayıt dışı çalışma sisteminin kapitalist sistem içerisinde var olmaya devam edeceğini söyleyen Memiş, “Sistem bunu yaratıyor. Pek çok kadın için bu alan tek çalışma alanı gibi. Bakım yükü sorumluluğun tek sorumlusu gibi göründüğümüz için, işgücü piyasasına giriş çıkış yaparak hayatta kalmaya çalışıyoruz. Hizmetler sektörünün yaygınlaşmasıyla birlikte kayıt dışı çalışma yükseldi. Yeni kayıt dışı alanların, kamuda dahi sözleşmelerle, farklı dijital çalışma biçimlerinin yerleştirdiği alanlarda daha da karşımıza çıkıyor. Bu alanları görmezden gelmek sorun. Onların da oralarda çalışmak istediğini, nasıl çalışmak istediklerini öğrenmek gerekiyor. Taleplerini dinlemek gerekiyor. Kayıt dışı çalışma oranı yaşlılarda yüzde 80’in üzerinde. Sosyal bakıma yatırım yapmak, kayıt dışı istihdamın giderilmesinde etkili. Mesele bakım ihtiyacını ve bakış açısını değiştirmek. Bütün politikaların aslında insan hakları, yoksulluk ve gelir dağılımı açısından nasıl etkilediğini anlamak gerekiyor.” diye konuştu.

‘TARIMDA KAYIT DIŞI ÇALIŞMA YÜZDE 84’

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisti Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, tarımda istihdam, tarım alanında çalışan kadınların yaşadığı sorunlar ve çözümleri üzerine konuştu. Gülçubuk, sunumunda çalışma koşullarını koruyan Anayasa maddelerini hatırlattı fakat uygulanmadığının altını çizdi.

Tarımda en çok görülen sorunların arasında, kayıt dışılık, kırılgan istihdam, gıda güvencesizliği, düşük ücret, yabancı işgücü rekabeti, kadın ve çocuk işçiliğini örnek gösterdi. Tarımda kayıt dışı çalışmanın yüzde 84.7 olduğunu belirten Gülçubuk, tarımda sektöründe kadınların kayıt dışı çalışma oranının yüzde 94.9 olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Tarım sektöründe çalışan kadınlar günlük 79 lira, erkek çalışanlar ise 84 lira kazanıyor. Tarım işçilerinin çalışma günleri, 140 günü geçmiyor. 240 bin çocuk tarım sektöründe çalışıyor. Çalışan çocukların yüzde 70’ini erkek yüzde 30’u kız çocukları oluşturuyor. Bu çocukların üçte ikisi eğitimine devam edemiyor. Çocukların yüzde 35’i ailelerinin ekonomik durumuna katkıda bulunabilmek için çalışıyor.”

‘YOKSULLUK MİRAS OLMAKTAN ÇIKARILMALI’

Derin Yoksulluk Ağı’nın Kurucusu Hacer Foggo, yıllardır kayıt dışı çalışan işçilerin yaşadıkları sorunlara yakından tanıklık ettiğini anlattı. Yoksulların ve kayıt dışı çalışan işçilerin ekonomik özgürlüklerinin daha az olduğunu söyleyen Foggo, kayıt dışı çalışanların çoğunu kadınların oluşturduğunu söyledi. Foggo, kayıt dışılığın önüne geçilmesi için atılması gereken adımlara dair şunları söyledi:

“Kadın yoksulluğu kurumlar tarafından daha fazla ele alınmalı. Kadın cinayetlerine baktığımızda kadınların daha yoksul olduğunu göreceksiniz. Kadınlara yönelik sosyal çalışmalar yapılmalı. Çocukların eğitimine yönelik kadınlara yardımlar yapılmalı. Yoksulluk miras olmaktan çıkarılmalı. Hanedeki her bireyin yoksulluğunun eşit olmadığı bilinerek çalışmalar yapılmalı. Sığınma evlerinden ayrılan kadınlar için özel programlar uygulanmalı. Türkiye’de kayıtsız işçiler çalışıyorlar ama hiçbir güvenceleri yok. Ayakta ya da hayatta kalmak için, çocukları için çalışıyorlar.”