12 yılda, her hafta 2 bin 205 çocuk suça karıştı

ANKARA - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, Türkiye’de suça sürüklenen çocuklara ilişkin rapor hazırladı. Güvenlik birimlerine getirilen çocuklardan derlediği verileri paylaşan İlgezdi, erken çocukluk döneminde suçla tanışan, ebeveynleri ya da suç örgütleri tarafından suça yönlendirilerek istismar edilen çocuk sayısının her geçen gün artığına dikkat çekti.

HAFTADA 6 BİN 155 ÇOCUK SUÇUN MAĞDURU OLDU

Rapora göre, Türkiye’de 2008- 2019 yılları arasında güvenlik birimlerine getirilen çocuk sayısı 3 milyon 840 bin 723’e ulaştı. Son 12 yılda güvenlik birimlerine getirilen çocuk sayısı ise yüzde 286 artarak saatte 37, haftada 6 bin 155 çocuk, suçun ya faili ya da mağduru oldu. 2008 yılında mağdur olarak kolluk kuvvetlerine getirilen çocuk sayısı 44 bin 153 iken bu rakam yıllar içinde yüzde 434 artarak 2019 yılında 235 bin 931’e ulaştı. 2008- 2019 yılları arasına suç mağduru olan toplam çocuk sayısı ise 1 milyon 780 bin 428 olarak kayıtlara geçti. Buna göre son 12 yılda ayda 12 bin 364 çocuk suçun mağduru oldu.

12 YILDA HAFTADA 2 BİN 205 ÇOCUK SUÇA KARIŞTI

Suça sürüklenen çocuk sayısının son 12 yılda 2,6 kat arttığına dikkat çekilen raporda şu bilgilere yer verildi:

“2008 yılında 62 bin 430 olan suça sürüklenen çocuk sayısı 2019 yılında yüzde 170 artışla 168 bin 250’ye yükseldi. 2008- 2019 yılları arasında suça sürüklendiği gerekçesiyle hakkında işlem yapılan çocuk sayısı ise 1 milyon 375 bin 977 olarak kayıtlara geçti. 2008–2019 yılları arasında kolluk kuvvetlerine getirilen çocukların yüzde 36’sını suç işleyen 17 yaşından küçük çocuklar oluşturdu. Geride bıraktığımız 12 yılda haftada 2 bin 205 çocuk suça karıştı.”

GÜVENLİK BİRİMLERİNE GETİRİLEN 11 YAŞ ALTI ÇOCUK SAYISI PATLADI

Rapora göre 2008- 2019 yılları arasında fail ya da mağdur olarak güvenlik birimlerine getirilen 11 yaş altı çocukların sayısı da yüzde 422 oranında artarak 837 bin 334 olarak kayıtlara geçti. Bu oranın 2008–2019 yılları arasında güvenlik birimlerine getirilen toplam çocuk sayısının yüzde 21,8’ine denk geldiğine dikkat çeken İlgezdi, “Bu da 12 yılda günde 191 çocuğun güvenlik birimlerine getirildiğini gösteriyor. Türkiye’de çocuklara dönük politika karnesi kırıklarla dolu. Beslenme hakkının ihlali, bulaşıcı hastalıklar, sefalet bütçesi, yoksunluk, fırsat eşitsizliği çocukların sağlıklı büyüme hakkını ellerinden alıyor. Yoksulluk sınırında büyümek zorunda kalan çocuklar büyüme ve gelişme çağında kaçınılmaz olarak suçla tanışıyorlar. Sınıfta kalan sosyal devlet, çocukları ya fail ya da mağdur olarak suç odaklarının konusu haline getiriyor” ifadelerine yer verdi.

2019’DA YARIM MİLYONDAN FAZLA ÇOCUK KARAKOLA DÜŞTÜ

Türkiye’de 2019 yılı itibariyle 0- 17 yaş arası 22 milyon 876 bin 798 çocuk bulunduğunu hatırlatan İlgezdi, “Ne yazık ki açıklanan 2019 yılı verilerine göre sokakta arkadaşlarıyla oynaması ya da okulda bulunması gereken bu çocuk nüfusun yüzde 2’si karakola düşmüş. Çocuklar ya suç işlemişler ya da mağdur edilmişler. Sadece 2019 yılında çeşitli sebeplerle güvenlik birimlerine getirilen çocuk sayısı 511 bin 247. Yani yarım milyondan fazla çocuk, devletin sert yüzüyle tanışmış. Bu çocukların yüzde 33’ü suça sürüklenmiş. Tam 168 bin 250 çocuktan bahsediyoruz. Bu çocuklardan 617’si cinayet işlemiş. 43 bin 102’si gasp olaylarına karışmış, 53 bin 267’si bir başkasını yaralamış. Öte taraftan 6 bin 120’si cinsel suçlara karışmış” diye konuştu.

TÜRKİYE’NİN EN ACİL SORUNU SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLAR

Tüm bu veriler ışığında suça sürüklenen çocukların Türkiye’nin en acil sorunlarından biri olduğu uyarısında bulunan İlgezdi, “Gelişmiş demokrasiler, “Çocuğun bir suça karışmış olması, yaşadığı çevrede yeterince korunamamış olmasından ileri gelmektedir” prensibinden hareketle, adalet sistemine karışan çocukların sağlıklı bireyler olarak topluma yeniden kazandırılmasını hedefler. Buradan hareketle, suça sürüklenen çocuklar Türkiye’nin en acil sorunlarından birini oluşturmaktadır. Geçtiğimiz 12 senede 1 milyon 375 bin 977 çocuğun suça karıştığını düşünürsek, bu çocukların her şeyden önce birer çocuk oldukları gerçeğini kabul etmek ve onları her durumda korumak devletin görevidir” dedi.