'17. Uluslararası Türkiye Tiyatro Buluşması' sona erdi

Efes Selçuk Pamucak Kamp Alanı’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin destekleriyle gerçekleşen 17. Uluslararası Türkiye Tiyatro Buluşması sona erdi.

Abone ol

DUVAR - İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Efes Selçuk Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen '17. Uluslararası Türkiye Tiyatro Buluşması', tiyatro sanatçılarının ve tiyatroseverlerin katıldığı atölyeler, söyleşiler ve gösterilerle son buldu. Uluslararası Türkiye Tiyatro Buluşması’nın son etkinliği “Günebakan Cam Kırıkları Mecburi İstikamet” adlı tiyatro oyunu oldu.

Etkinlik kapsamında düzenlenen atölyeler sonrasında Ayasuluk Kitap Kafe'de Metin Güler, Çağlar İşgören, Nazif Uslu ve Özgün Aytar'ın katılımıyla yapılan “Ödüller ve Tiyatro” söyleşisinde tiyatroseverler bir araya geldi. Tiyatro sanatçısı Orhan Aydın ve tiyatro sanatçısı Levent Üzümcü’nün konuşmacı olduğu “Sanat ve Değişim” konulu söyleşi de tiyatroseverlerin yoğun katılımıyla tamamlandı. 

Tiyatronun önemine, tiyatrocuların karşılaştıkları zorluklara dikkati çeken Orhan Aydın, “Her şeye rağmen üretmeye devam edeceğiz. Birlikte üretilecek işlerin geniş kitleler ile halkla buluşabildiği, kadın cinayetlerine, yangınlara ve diğer konulara karşı bir ağ oluşturan zemindir tiyatro. Artık maalesef okuryazar oranı da çok düştü. Önceden yeni yazılan bir tiyatro metni anında okunur ve tartışılırdı. Gazete okunurdu. Tiyatro eleştirmenliği diye bir zemin vardı, maalesef bu zemin de eridi” dedi.

'İNSANLARI TİYATRO İLE BULUŞTURMAK ZORUNDAYIZ'

Tiyatro ve sanatı çocuklarla, gençlerle ve toplumla buluşturmak için gösterdikleri gayreti aktaran Levent Üzümcü ise şunları söyledi:

“Mesleğimizi daha fazla insana ulaştırmak gayretindeyiz. ‘Sanatsız kalan toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ demiştir Mustafa Kemal Atatürk. Sanatın nasıl bir hayati gereklilik olduğunu toplumların anlayabilmesi için sanatla tanışmış olması gerekir. Eğer siz insanları sanatla, tiyatroyla tanıştırmazsanız sanatın gerekli olduğunu bilemez. Onun için Türkiye’de sanatla uğraşan herkesin esas görevi, yaptığı sanatı koruyarak olabildiğince ileriye götürerek mutlaka halkın, toplumun kılcal damarlarına inmesi gerekir. Çocuklar sanatsız ve sporsuz kalıp büyümeye devam ederlerse inanın kendi çocukları da bu şekilde büyüyecektir. Bu yüzden ilk önce çocukları sonra gençleri sanatla, tiyatroyla tanıştırmalıyız. Eğer bunu yapamazsak sanatımızı yayamayız. Biz tiyatrocular olarak insanları tiyatro ile buluşturmak zorundayız.”