17 yılda 15 bin kadının yaşam hakkı ihlal edildi
CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun hazırladığı rapora göre 17 yılda 15 bin 34 kadının yaşam hakkı ihlal edildi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı kadın sığınma evlerinin kapasitesi 2013’ten bu yana sadece 256 kişilik arttırıldı.
ANKARA- CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun hazırladığı “2018 Türkiye’de Kadın Yaşam Hakkı İhlalleri” raporuna göre 2002 yılında Türkiye’de öldürülen kadın sayısı 66 iken, cinayetler yüzde 392 oranında artarak 2018’de 440’a ulaştı.
2019’un ocak ayında 43, şubat ayında ise 31 kadın öldürüldü. AK Parti Hükümetinin geldiği günden Mart 2019'a kadar toplam 15 bin 34 kadının yaşam hakkı ihlal edildi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kaynaklarına atıfta bulunulan raporda, “Kadın sığınma evlerinin kapasitesi 2013’ten bu yana sadece 256 kişi artırıldı ve sayı 2 bin 697’ye ulaştı. Belediyelere bağlı 237 kadın sığınma evi olması gerekirken, Türkiye genelinde 3 bin 454 kişi kapasiteli toplamda 144 kadın sığınma evi olduğu bilgisi Bakanlık tarafından aktarılmıştır” denildi.
YEDİ KADIN İŞ YERİNDE ÖLDÜRÜLDÜ
Rapor göre iş gücü ve siyasete katılımda Türkiye 144 ülke arasında 131’inci sırada yer aldı. Raporda yer alan verilere göre 15-64 yaş arası iş gücüne katılım, ülke genelinde erkeklerde yüzde 73.4’ken, kadınlarda yüzde 34.6...
“Son yıllardaki kadın iş cinayetlerinde, kadın işçilerin iş yerinde ya da iş yolunda bir erkeğin şiddeti sonucu ölümlerindeki artış dikkat çekmektedir” denilen raporda, 2018 yılında yaşanan kadın iş cinayetlerinden yedisinin nedeninin ‘işyerinde bulunan ya da işyerine dışarıdan gelen bir erkek tarafından’ öldürülmesi olduğu belirtildi. İş cinayetlerinde ölen kadınların en az yüzde 75’inin kayıt dışı çalıştığı ifade edildi.
2 BİN 119 ERKEK, 385 KADIN ADAY
24 Haziran seçimlerinde parlamentoya giren kadın vekil sayısının 78 olduğu hatırlatılan raporda, 31 Mart yerel seçimleri için partilerin 2 bin 119 erkek, 385 kadın aday çıkardığının altı çizildi. Bu durum raporda, “Nüfusun yüzde 49.8’ini oluşturan kadınların karar alma süreçlerinde bulunamıyor oluşu bir sorun olarak görülmedikçe parlamento içerisindeki temsil eşitsizliği ülkemizde uzun yıllar devam edecektir” diye değerlendirildi.