2016'da kadın cinayetleri arttı
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2016 raporunu açıkladı. Geçen yıl kadına yönelik şiddet artarken, 328 kadın öldürüldü.
DUVAR - Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2016 yılını ilişkin raporunu yayınladı. Rapora göre 2016 yılında kadın cinayetleri bir önceki yıla göre artış gösterdi. 2015 yılında hayatı sonlandırılan kadın sayısı 303 iken 2016 yılında bu sayı 328'e yükseldi. Raporda, cinsel şiddete ilişkin veri ve değerlendirmeler de yar aldı.
'CİNAYETLERİN YARISI OHAL DÖNEMİNDE'
Raporda, 2016 yılında Kadın cinayetleri sayısında artış olduğu belirtilirken, bu cinayetlerin yüzde 50'sinin de 15 Temmuz darbe girişiminden sonra tüm Türkiye'de ilan edilen Olağanüstü Hal döneminde yaşandığı belirtiliyor:
“Türkiye'nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi maddelerine göre kadın cinayeti verilerinin çıkartılması ve nedenlerin tespitleri devletin görevidir. Ancak AKP tespitten ziyade yaptığı açıklamalarla üstünü örtmeye çalışmakla birlikte kadın cinayetlerinin artmasına sebep olmuştur. Çocuk düşmanı politikaları çocuk istismarının artmasına, çocukların öldürülmesinde yol açmıştır. OHAL dönemi kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddetin artmasıyla beraber vahşetinde aynı oranda artmasına sebep olmuş, kadınlar türlü işkencelerle öldürülmüştür. Geçen yıllara oranla 2016 yılında kadın cinayetleri arttı, 328 kadın kardeşimiz hayatını kaybetti. Bu yıl kadın cinayetlerinin %50’si OHAL döneminde gerçekleşti. 2016 bizleri Ortaçağ karanlığına sürüklemeye çalışanlara karşı, kadınların direnişi sayesinde önemli kazanımların da elde edildiği bir yıl oldu.”
DİYANET'İN 'ŞEHVET' FETVASI
2016'nın Ocak ayında Diyanet İşleri Başkanlığı adına fetva veren kurum olarak bilinen Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Bilgilendirme Platformu'nun resmi internet sitesine gelen bir soruya 'Baba kızına şehvet duyabilir' diye bir cevap vermesi raporda yer alırken Ocak ayında öldürülen 36 kadından 24'ünün çocuğu olduğu aktarıldı:“
2016 yılına Diyanet kız çocuklarına ailede ve dışarıda şehvet duyulmasının bir sakıncası olmadığına dair kadın ve çocuk düşmanlığında IŞİD’le yarışan bir fetva vermesiyle başladık. Diyanet “baba kızına şehvet duyabilir” demiş, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Diyanet’i ziyarete giderek mutlu dayanışma fotoğrafları verdi ve ardından kadına şiddetin bir algı yanılgısı olduğuna dair açıklama yaptı. Ocak ayında tam 36 kadın kardeşimiz hayatını kaybetti. Ocak ayının sonlarına geldiğimizde AKP Hükümeti Doğum iznini kadınların çalışma hayatındaki haklarını azaltacak şekilde “Analık izni” olarak değiştirdi. Düzenleme erkeklere, doğum izni ve çocuk bakımı ile ilgili bir sorumluluk yüklemedi. Ocak ayında kadın cinayetlerinde öldürülen 36 kadından 24’ünün çocuğu vardı.”
İSTANBUL 1'NCİ SIRADA
Platformun verilerine göre, hayatını kaybeden 328 kadından 34'ü İstanbul'dan. 2'ncı sırada Adana gelirken 3'ncü sırada ise Ankara ve İzmir geliyor. Platformun yaptığı şunlar belirttildi:''Öldürülen kadın kardeşlerimizin %45’i kendi hayatlarına dair karar almak istediği için, boşanmak istediği için, ilişkisini sonlandırmak istediği için öldürüldü. Kadınlar en yakınları tarafından öldürülürken, %46’sının çocuğu vardı. Devlet tarafından korunmayan kadınların OHAL dönemiyle beraber şiddetin artmış, kadınlar türlü işkencelerle öldürüldü. Bu yıl kadınların %70’i silahla ve kesici aletle öldürüldü. Bu yıl öldürülen kadınların %20’si genç kadınlarken, yine OHAL dönemiyle beraber 15 yaşından küçük kız çocuklarının da erkekler tarafından öldürülmesine şahit olduk. Kadın cinayetinin en çok yaşandığı iller: İstanbul’da 34, Adana’da 17, Ankara ve İzmir’de 16, Antalya ve Gaziantep’te 14, Kocaeli ve Muğla’da 11, Manisa ve Konya’da 10 kadın kardeşimiz öldürüldü."
KADINLARI KİM ÖLDÜRDÜ ?
Raporda, kadınları kim öldürdü ? sorusuna ise cevap sırasıyla şöyle: yüzde 31 koca, yüzde 25 tespit edilemeyen, yüzde 13 tanıdığı bir akraba yüzde 9 ise erkek arkadaş gelirken yüzde 6 eski erkek arkadaş olarak belirlendi.
CİNAYETLERİN BAHANELERİ
Raporda kadınların hangi bahanelerle öldürüldüklerine dair veriler de açıklandı. Yüzdelik verilere göre öldürülen kadınların yüzde 44'ü tespit edilemeyen nedenlerle öldürüldüğü, yüzde 26 kendi hayatına dair karar alma, yüzde 10:ilişkiyi sonlandırma, yüzde 9 evliliği sonlandırma, yüzde 3 başkasına karşı şiddeti engelleme ve şüpheli ölüm, yüzde 2 cinsel saldırıya direnme ve ekonomik nedenlerle öldürülürken yüzde 1'i de homofobik saldırılar sonucu öldürüldüğü belirtildi.
NASIL ÖLDÜRÜLDÜ ?
Açıklanan verilerde kadınların nasıl öldürüldüğüne dair bilgilere de yer verildi. Buna göre, kadınların yüzde 42'si ateşli silahla, yüzde 28 kesici alet, yüzde 14 tespit edilemeyen ve yüzde 5'i boğarak öldürüldü. Bu verilerin dışında yine hayatına son verilen kadınların hangi yaşlarda öldürüldüğü de aktarıldı: Yüzde 32, 36 yaş ve üstü, yüzde 21, 25-35 yaş aralığı, yüzde 14, 18-24 yaş ve yüzde 13'ü tespit edilmezken, yüzde 10'u 63 yaş üstü kadınlar oluşturuyor.
2016 YILI KAZANIMLARI
Kadın Cinayetleri Platformu 2016 yılındaki kazanımlarını ise şöyle sıraladı:
-Platform olarak takip ettiğimiz davalardan bir tanesi olan Cansu Kaya’nın davasında katiller tutuksuz yargılanırken davayı takip eden avukatlar kadın örgütleri sayesinde katiller tutuklandı indirim uygulanmadı. Sanık Kasım’da görülen karar duruşmasında "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Birçok takip ettiğimiz kadın cinayeti, cinsel şiddet, çocuk istismarı davasında sanıklara kolayca indirim uygulayamadılar.
İntihar eden Cansel için liseli arkadaşları sessiz kalmadı, Zonguldak’ta yurttan kaçırılan arkadaşları için genç kadınlar asla sessiz kalmadı tüm kadınları harekete geçirdi.
Saadet Öğretmen Çocukların istismar edilmesine göz yummayıp açığa çıkardı ve tüm toplumun mücadelesi haline getirdi.
-8 Mart’ta meydanları kadınlara yasaklamaya çalışanlara karşı binlerce kadın bu yasakları hep birlikte aştı.
-Kadınlar boşanamadığı için öldürülürken Meclis boşanmaları araştırma komisyonu kurdu ve rapor yayınladı. Kadınlar komisyonu da raporunu da tanımıyoruz deyip o raporu yırtarak tarihin çöplüğüne gönderdiler. Bir daha o rapordan söz edilmedi.
-Çok zordur diye düşünülen işyerinde taciz davası Zuhal Güneş’le birlikte kadınların kararlı direnişi ile açıldı.
-Kadınlara sürekli anneliğin kutsal görev, en iyi kariyer olduğunu anlatanlara karşı tam yarım demeden tüm kadınlar anneliğin ancak tercih olabileceğini gösterdi.
-Hayatta kalabilmek için şiddet uygulayan kocasını öldürmek zorunda olan Çilem Doğan kadınların mücadelesi sonucu tahliye edildi.
-Tehlikenin farkında olan kadınlar istediği yerde istediği saatte gezmek için, istediği kıyafeti, şortu giyebilmek için özgürlükleri ve laiklik için OHAL’e rağmen 33 ilde eylem yaptı.
-Ayşegül Terziye atılan tekme tüm kadınlara atıldı diyerek kadınlar eylemler düzenledi. Parkta saldırıya uğrayan Ebru tireli için her akşam başka bir parkta gezi düzenledi kadınlar.
-Yakılarak öldürülen Hande Kader’in ardından tüm toplum nefret cinayetinin ne demek olduğunu gördü ve sokaklara döküldü, belki de uzun zamandır ilk kez LGBTT hareketinin taleplerini gerçekten anladı.
-TCK’nın 103. Madde değişikliğinin eki olan tecavüzcünün suçunun ertelenmesini öngören önerge iptal ettirildi. Bu utanç önergesine karşı binlerce kadın sokaklarda meydanlarda buluştu, çocuklardan elinizi çekin diyen, istismarcıları aklatmayacağız diyen kadınlar önerge görüşüleceği gün meclise akın etti. Meclisin koridorları kadınların sesleri ile yankılandı.
-Kadınlar dünyanın tüm kadıları için dünyanın tüm kadınları ile birlikte mücadeleyi sürdürdü, Arjantin, Polonya, nice kadın direnişi ile sınır tanımadan bağ kurdu.
-Aralık ayında her şeye rağmen 60 yaşındaki Ayşe teyze hepimize ışık oldu. Ayşe Teyze kocasından boşanınca “hür oldum” demiş ve 25 Ülke gezmişti.