22 haftadır oturma eyleminde: İhraç gerekçemi hâlâ bilmiyorum

17 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra KHK ile ihraç edilen felsefe öğretmeni Nursel Tanrıverdi: "Ana dilde eğitim, parasız eğitim ve baskılara karşı çıktığım için ihraç edildim. Ama bir gün elbet geri döneceğim" diyor.

Abone ol

DUVAR - 17 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra 7 Şubat tarihinde yayımlanan KHK ile ihraç edilen lise öğretmeni Nursel Tanrıverdi 22 haftadır İstanbul'un çeşitli yerlerinde, 'İşimizi geri alacağız' eylemi yapıyor. 4 çocuklu bir ailenin en küçüğü olan Tanrıverdi, hem öğrencilik hayatında hem de 17 yıllık öğretmenlik hayatında birçok zorluk yaşadığını söylüyor.

İstanbul Kağıthane'deki bir meslek lisesinde felsefe öğretmenliği yapan Tanrıverdi ihraç nedenini şöyle anlatıyor: "Parasız eğitim, ana dilde eğitim istediğim için ihraç edildim. Aslında AKP'li olmadığım için ihraç edildim."

İLK GÖREV YERİ AĞRI...

Tanrıverdi'nin ilk görev yeri Ağrı olmuş. Ağrı'da 4 yıl görev yapan Tanrıverdi, "Zorlu koşullarda okudum. Okurken de aynı zamanda çalıştım" diyor: "Ağrı'da ahırdan bozma evlerde kaldık. Okulun tüm ihtiyaçlarını biz karşılıyorduk. Okulun tuvalet temizliğinden, boya temizliğine kadar her şeyi kendi ellerimle yapıyordum. Defalarca kar, tipiye maruz kaldım. Sonra İstanbul'a geldim..."

'NİYE İHRAÇ EDİLDİĞİMİ BİLİYORUM'

4 yıl Ağrı'da görev yaptıktan sonra geriye kalan 13 yıllık öğretmenlik hayatına İstanbul'da devam eden Tanrıverdi hakkında 4 soruşturma açılmış. Tanrıverdi, hakkında açılan soruşturmalardan ikisi KESK yürüşüne katıldığı için. Üstelik ihraç edildikten sonra bir soruşturma daha açılmış.

'HAYATIM KAĞITHANE'DE GEÇTİ'

Öğretmenlik yaşamının büyük bölümünün Kağıthane'de geçtiğini söyleyen Tanrıverdi "Benim hayatım hep Kağıthane ilçesinde geçti. Buralar hep kenar mahalle. Sınıflar 60 kişilikti. Öğrencilerim de benim gibi yoksul ailelerinin çocuklarıydı. Müdürlerin öğrencilerden zorla para toplamasına her daim karşı çıktım. Bu noktada hakkımda müdürün komplosuyla açılan iki soruşturma var. Bunlardan biri ihraç edildiğim halde açıldı. Bir dosyam daha bulunuyor. Bu dosyam da şu an Yüksek Disiplin Kurulun'da. Hakkımda, 'Geri dönse bile kademe ilerleme durdurma' kararı vermişler" diyor.

'MÜDÜRLERİN BASKISINA DA KARŞI ÇIKTIM'

Öğretmenlik yaptığı dönemde müdürün baskılarına da karşı çıktığını belirten Tanrıverdi "Bütün bunların nedeni son 3 yıldır AKP'nin eğitim alanındaki bilinçli baskısının sonucu. Okulda para toplanmasına, turnike kurulmasına karşı çıkarken ayrıca okul müdürünün de baskılarına hep karşı çıktım. Yine bu soruşturmalar sonucunda İlçe Milli Eğitim, hakkımda savcılığa suç duyurusunda bulunmuş. Bu da yüksek disiplindeki olan dosyam yüzünden. Dosyayı inceledim şikayetçi olunan bir nokta yok. İlginçtir ki savcı bu şikayeti kabul ederek beni ifadeye çağırdı. Yani ben niye ihraç edildiğimi biliyorum. Parasız ve bilimsel eğitim istediğim için demokratik eğitim ve ana dilde eğitim istediğim mücadelemin sonucunda ihraç edildim. AKP'li olmadığım için bu baskılara maruz kaldım. Öğrencilerim, veliler ve öğretmen arkadaşlarım tarafından bir kez olsun bir problem yaşamadım" dedi.

'İHRAÇ EDİLDİĞİM DOSYAYA ULAŞMAYA ÇALIŞIYORUM'

İhraç edildiği ilk gün itibarıyla üyesi olduğu KESK ile birlikte sendikal bir toplantı yaptıktan sonra oturma eylemine başlayan Tanrıverdi, 22 haftadır yaşadıklarını şöyle anlatıyor; "20 Şubat'tan itibaren ihraç edilen arkadaşlarımızla birlikte Bakırköy, Kadıköy ve Kartal'da oturma eylemi yapıyoruz. Kurumların önünde oturma eylemine devam ediyoruz. Her seferinde polis baskısına maruz kaldık. Bu süreçte gözaltına alındık OHAL'den sorumlu vali yardımcısı ile yaptığımız görüşmede dosyalarımızı görmek istediğimizi söyledik. Vali yardımcısı herhangi bir dosyanın olmadığını, sadece bir liste olduğunu ve bu listeye imza attıklarını bizlere iletti. Fakat ilk ihraç bu yana yapılan açıklamalar bu yönde değil. Hükümet dosyalarımızın okul müdürlerinin ifadeleri ve MİT bilgileri sonucunda hazırlandığını söylüyor. Bu nokta da kafamız bir hayli karışık. İhraç edildiğim dosyaya ulaşmaya çalışıyorum. Çünkü bunlar mesnetsiz iddialar. Ama ne olursa olsun bir gün işime, işimize geri döneceğimize inanıyorum."