Bu seçimde betonu, asfaltı, kömürü, petrolü, gazı, otomobili, hafriyatı, inşaatı da oylayacağız. 24 Haziran’a kadar meydanlar hem insanlarla hem de su baskınları ile dolu olacak. 24 Haziran’da ise insanlar sandık başlarını dolduracaklar. 24 Haziran’dan sonra hava güzel olacak. Çünkü insanlar sadece kendileri için değil, tarlasına dolu vuran çiftçiler, hafriyat kamyonunun altında ezilenler, iş makineleri ile ormanı yok edilen canlılar, gecekonduları yıkılan insanlar için de oy kullanacak.
Şu an meydanları iki şey dolduruyor: Birincisi insanlar, ikincisi yağan yağmur ve dolu. Miting varsa o meydanda insanlar var. Yağış varsa o meydanda su baskını var. Bu durum kentler dışında kırsal için, tarlalar için de geçerli. Haziran ayının ortasına gelmeden şimdiden mayıs ayını arar hale geldik.
24 Haziran’dan sonra havalar nasıl olacak, şimdi asıl mesele bu.
MGM: 38 YILIN REKOR MAYIS AYI
Meteoroloji Genel Müdürlüğü geçmiş ayların rekorunu açıkladı. 2018 yılı Nisan’ı son 38 yılın en düşük yağış alan ikinci nisan ayı olmuş. Oldukça yağışsız bir nisan geçirmişiz. Geçtiğimiz mayısta ise son 38 yılın en yüksek yağış alan ikinci mayıs ayını yaşamışız.
Yağışlarda normale göre Marmara’da yüzde 69, Akdeniz’de yüzde 53, İç Anadolu’da yüzde 74, Karadeniz’de yüzde 61, Doğu Anadolu’da yüzde 76, Ege ve Güney Doğu Anadolu’da yüzde 100’den fazla artış olmuş.
Yani mayıs ayı normallerin neredeyse iki katı yağmur yağmış.
Bütün bunlara rağmen Türkiye’deki yağışlar bizlere normallerin altında bir bahar ayı hediye etti. Yani yağış var ama dengesiz.
24 HAZİRAN’A GİDERKEN HAVAMIZ NASIL?
Pazar günü beton ve asfaltın başkenti İstanbul’da 40 dakikalık yağış neticesinde tam 24 su baskını olayına müdahale edildi. Geçtiğimiz hafta sonu Demre’de dolu ve şiddetli rüzgar, ilk belirlemelere göre 939 dönüm sera alanına zarar verdi. Burdur'un Ağlasun ilçesinde yaklaşık 20 dakika süren dolu nedeniyle kiraz, elma, armut ve erik bahçeleriyle, ekili tarım alanları zarar gördü. Antalya'nın Serik ilçesinde meydana gelen hortumda beş sera zarar gördü. Bunlar sadece geçen hafta sonu yaşananların bir kısmı.
İKLİM VE ÇİFTÇİ BATIYOR, BANKALAR ÇIKIYOR
Yaşanan bu felaketlerin şehirlerde olduğu gibi kırsalda da çok ciddi bir faturası var. Bunu anlamanın en iyi yolu çiftçinin borçlarındaki artış hızı. Tarımın zaten bir sermaye transferi olduğunu, ithalat ile çiftçinin terbiye edildiğini biliyoruz. Aşırı iklim olayları ise buna bir katkı sunuyor.
Anadolu Ajansı “Bankaların tarıma desteği 100 milyar liraya yaklaştı” başlıklı bir haber paylaştı. Bankalar destek vermezler, kredi verirler, borç verirler ve karşılığında hem o parayı hem de faizini geri alırlar.
Almazlarsa o çiftçinin ata toprağına el koyarlar.
AA’nın o haberinde 2017 sonu itibariyle çiftçinin 86,2 milyar TL olan borcunun 2018’in ilk dört ayında 7,4 milyar TL arttığı söyleniyor. Yani çiftçimizin borcu 86,2 milyar TL’den 93,6 milyar TL’ye çıkmış. Yani iklim batıyor, tarım batıyor, çiftçi batıyor ama bankalar “ya faiziyle ya da toprağınla öde” diyor.
24 HAZİRAN’DAN SONRA HAVALAR
Seçimlerde kullanacağımız oylar sadece siyasetin havasını değil, dünyanın havasını da belirleyecek.
Mesela çeyrek ton buğday üretip bir ton çimento üretmemiz ile ilgili de oy kullanacağız.
Mesela sadece geçmediğimiz köprüyü değil, 18,3 milyar TL yatırım ile halkın toplu taşımasını öldürüp halktan 67,4 milyar TL para toplayan Karayolları Holding’i de oylayacağız.
Yani bu seçimde betonu, asfaltı, kömürü, petrolü, gazı, otomobili, hafriyatı, inşaatı da oylayacağız.
24 Haziran’a kadar meydanlar hem insanlarla hem de su baskınları ile dolu olacak.
24 Haziran’da ise insanlar sandık başlarını dolduracaklar. 24 Haziran’dan sonra hava güzel olacak. Çünkü insanlar sadece kendileri için değil, tarlasına dolu vuran çiftçiler, hafriyat kamyonunun altında ezilenler, iş makineleri ile ormanı yok edilen canlılar, gecekonduları yıkılan insanlar için de oy kullanacak.