25 Kasım raporu: İktidar ve medya şiddeti normalleştiriyor

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Kürt illerinde yaşanan kadına yönelik hak ihlallerine dair raporunu açıkladı. Raporda, son bir yılda hak ihlallerinin arttığına dikkat çekildi.

Abone ol

DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele günü öncesinde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya katılan İHD Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu Üyesi Gülistan Yalçındağ, kadına yönelik hak ihlalleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye’de “Kadınlara Karşı Her Türlü Ayırımcılığın Önlenmesine Dair Sözleşme” (CEDAW) ile her türlü şiddetle mücadele konusunda taraf devletlere belli standartlar getiren ve sorumluluklar yükleyen “İstanbul Sözleşmesi”nin yürürlükte olduğunu hatırlatan Yalçındağ, ancak yasal düzenlemelerin kadınları korumaya yetmediğini dile getirdi.

'İKTİDAR VE MEDYA ŞİDDETİ NORMALLEŞTİRİYOR'

Türkiye’de uluslararası sözleşmelerin getirdiği yükümlülüklere uyulmadığını belirten Yalçındağ, hükümeti ve medyayı, “Siyasal iktidarın ve medyanın cinsiyetçi dili, kadına yönelik ayrımcılığı besleyerek şiddeti normalleştiriyor” diyerek eleştirdi.

Yalçındağ, 25 Kasım 2015 ila 25 Kasım 2016 tarihleri arasında bölge illerinde 1 yıllık süreçte kadına yönelik şiddet raporunda yer alan detayları paylaştı.

1 YIL 94 KADIN YAŞAMINI YİTİRDİ, 39 KADIN YARALANDI

Gülistan Yalçındağ’ın paylaştığı rapora göre 1 yıllık süreçte 94 kadın güvenlik güçleri tarafından ya da aile içi şiddet sonucu erkek failler tarafından öldürüldü.

Yalçındağ, “En az 39 kadın maruz kaldığı şiddet nedeniyle yaralanmış ve ilgili mercilere başvuru yapmıştır. Yine en az 26 kadın gözaltında, gözaltı yerleri dışında ve cezaevlerinde işkence ve kötü muameleye maruz kalmıştır" ifadesini kullandı.

GÖZALTI VE CEZAEVİNDE İŞKENCE

İHD Diyarbakır şubesinin 25 Kasım 2015 ile 25 Kasım 2016 tarihleri arasında kadına yönelik hak ihlalleri raporunun verileri hatırlatan Gülistan Yalçındağ, şu bilgileri paylaştı:

* Yargısız infaz (polis ya da jandarma tarafından öldürülen ya da yaralanan) sonucu 21 kadın yaşamını yitirirken 19 kadın yaralandı.

* Silahlı çatışma sonucu 8 kadın yaşamını yitirirken 6 kadın yaralandı.

* Sınır hatlarında 8 kadın yaşamını yitirirken 3 kadın yaralandı.

* 11 kadın gözaltında işkenceye ve kötü muameleye maruz kaldı. 6 kadın cezaevlerinde işkenceye maruz kaldı.

* Yine bölge illerinde 8 kadın intihar ederken 3 kadın intihara teşebbüs etti.

ŞİDDETE KARŞI İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI

“Olağanüstü Hal (OHAL) ilanı ile hukukun askıya alındığı bir döneme girmiş bulunmaktayız” diyen Yalçındağ, kadın derneklerinin kapatılmasını eleştirdi.

Yalçındağ’ın paylaştığı raporda, kadına yönelik şiddetin önüne geçebilmek için şu taleplerde bulunuldu:

*Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için toplumsal alanda çalışmalar yapılmalı, kadına yönelik şiddeti meşru gösteren politikalara son verilmelidir.

*Kadına yönelik şiddetin sona ermesi amacıyla, yapılacak tüm çalışmalarda kadın kurumları ile insan hakları örgütlerinin önerileri doğrultusunda yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Politikaların hayata geçirilmesi için ilgili tüm kadın ve sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapılmalıdır.

*Gözaltı birimleri ile gözaltı yerleri dışında kadına karşı gerçekleştirilen işkence, cinsel işkence ve kötü muamele uygulamalarına son verilmelidir.

*Kadın cinayeti suçunu işleyen faillerin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması için yasal değişiklik yapılmalıdır.

*Kadına karşı gerçekleştirilen taciz, tecavüz, katliam dosyalarında haksız tahrik, iyi hal indiriminden vazgeçilmeli, soruşturmaların etkin yürütülebilmesi için, kadının beyanı esas alınmalıdır.

*Medyanın dili cinsiyetçi ve ayrımcı ifadelerden arınmalı, kadına yönelik her türlü şiddet kınanmalıdır.

*OHAL uygulamasına son verilmelidir. OHAL gerekçesi ile derneklerin kapatılma kararları geri alınmalıdır.

*OHAL gerekçesiyle düşünce ve ifade özgürlüğü hakkına, örgütlenme özgürlüğü hakkına, kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkına, toplantı ve gösteri yapma hakkına, basın özgürlüğüne dokunulmamalıdır.

*Seçilmiş belediye eş başkanları ile milletvekilleri derhal serbest bırakılmalıdır.