'3 rektör, 2 dekan gitti ben gidemedim'

DUVAR - Gaziantep Üniversitesi, 1973 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ne bağlı Makine Mühendisliği Bölümü ile eğitime başladı ve 1987'de tüzel kişiliğini kazandı. Gaziantep Üniversitesi mühendislik bölümünde okuyan öğrenciler, genel olarak bu bölümlerden mezun olmanın zor olduğunu söylerler. Bu öğrencilerden biri de Fizik Bölümü'nde okuyan 30 yaşındaki Suat Yıldızbakan. Yıldızbakan, 11 senedir üniversiteyi bitirememesinin adaptasyon eksiliği ve ekonomik sorunlardan kaynaklandığını söylüyor. İşte Yıldızbakan'ın 11 yıllık üniversite hikayesi...

'BU BÖLÜMDEN MEZUN OLANLAR KENDİ İŞİNİ YAPAMIYOR'

Yıldızbakan, 11 yıllık üniversite öğretimi süresince iki üniversite daha kazanmış. İlk olarak Fizik Bölümü 2'nci sınıfta okurken, Ankara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü de kazanmış. Daha sonra Fizik Bölümü'nü bitiremeyeceğim diyerek tekrar sınava girip, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Lojistik Bölümü'nü kazanmış.

Üniversiteye 2005 yılında başlayan Yıldızbakan, bu süreci şöyle anlatıyor: “İlk iki sene üniversite hayatı bana güzel geliyordu. Ama sonraki senelerde bu süreç benim için çekilmez bir hale geldi. 7 sene boyunca yaz okullarına gittim. Suçu kendimde bulmuyorum. Türkiye’deki eğitim süreci maalesef çok kötü sonuçlanıyor. 11 sene içerisinde birçok deneyim yaşadım. Tıp okuyan öğrenci arkadaşlarım bitirip iş sahibi oldu. Benimle aynı bölümü okuyan birçok arkadaşım mezun olduktan sonra iş bulamadı. Kimisi inşaatta kimisi de fabrikalarda tekstil işleri ile uğraşıyor. Yani bu bölümü bitiren arkadaşlarımız mezun olduğu bölümdeki işini yapamıyor. Ben de mezun olduktan sonra işimi yapamayacağımı düşünüyorum. Belki bir inşaata, belki de bir tekstil atölyesinde çalışmaya mahkum olacağım. 2'nci yılımda Ankara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 4'üncü yılımda ise, Burdur M. Akif Ersoy Üniversitesi Lojistik Bölümü'nü kazandım. Ama ailem bu bölümleri okumama izin vermedi. Onların düşüncesine göre Fizik Bölümü'nü kazandım ve bu bölümü bitirmek zorundaydım.”

'PES ETMEDİM'

Yıldızbakan'ın üniversite öğrenimi boyunca 3 rektör ve 2 dekan değişmiş. Bu kadar uzun zamandır neden mezun olamadın sorusuna şu cevabı veriyor: “Bazı insanlar benim tembel olduğumdan dolayı üniversiteyi bitirmediğimi düşünebilir. Bu süreçte birçok sıkıntı yaşadım. Adaptasyon sorunu, ekonomik sorunlar bunlardan hepsi benim için birer neden. Üniversite kampüslerinin içerisinde şaşalı binalar yapılıyor. Bu üniversitelerdeki eğitimin yüksek olduğu anlamına gelmiyor. Eğitim kalitesi giderek düşüyor.”

Yıldızbakan'ın, üniversitedeki 4'üncü senesinin sonunda Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'ndan aldığı bursu da kesilmiş. Ekonomik olarak zorlandığını dile getiren Yıldızbakan, geriye kalan 7 senelik üniversite hayatını şöyle anlatıyor: “Bursum da kesilince geriye kalan 7 senelik üniversite hayatımı maddi zorluklarla geçirdim. Artık doğal olarak ailem de daha fazla maddi destekte bulunamadı. Ayaklarımın üstünde durabilmek için çabaladım. Bazen part time çalıştım. Bazen de bir dershane de ücretli çalıştım. Her şeye rağmen pes etmedim. 11 sene bana çok şey kattı. Çok şey de öğrendim. Fizik yöntemiyle silahsız bir dünyanın yaratılabileceğini bile düşündüm.”

REKTÖR TANIR DİYE..

Üniversite rektörüyle bir kafede karşılaşan Yıldızbakan, soru sormak için yanına gitmiş. Yıldızbakan, rektör ile arasında geçen diyaloğu ise şöyle anlatıyor: “Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun üniversiteye atandığı ilk sene kendisine bir konferansta sorular sordum. O günden sonra kendisini gördüğümde beni hatırlar diye yanına yaklaşmıyordum. Birkaç sene önce rektörümüz bir kafede otururken yanına gittim. Üniversitenin denklikleri ile ilgili birkaç soru sormak istedim. Selam verdikten sonra seni nereden hatırlıyorum demesi üzerine soruları sormaktan vazgeçtim. Yok hocam beni tanımıyorsunuz dedim. Çünkü Yavuz hoca rektörlük seçimlerinde 2 sefer üst üste aynı üniversiteye atandı. Muhtemelen bana 'sen hâlâ burada mısın okulun bitmedi mi' diyecek korkusuyla sorularımı soramadan hızla uzaklaştım. 11 senelik üniversite eğitimim gelecek sene bitecek. Umarım iş bulurum. Yoksa ben de inşaata çalışmaya başlarım. O da olmazsa ne yapacağımı bilemiyorum.”