30 yıl önce ney ile tanıştı tutkusu oldu
Elazığ’da yaşayan ney ustası Hüseyin Bilal Özen, ücretsiz ney dersi veriyor, isteyenlere ney yapımını öğretiyor.
ELAZIĞ - Elazığ’da 30 yıl önce Sadi Baba Dergâhı’na gelen bir öğretmen aracılığıyla ney ile tanışan Hüseyin Bilal Özen, yaptığı neylerle isteyen herkese ücretsiz kurs vererek tasavvuf musikisi ve dergâh kültürünü yaşatmaya çalışıyor.
Özen’le öyküsünü, ney yapımını, dergâhların hizmet anlayışını ve kültürünü konuştuk.
KONYA’DA NEY YAPIMINI ÖĞRENDİ
Dergâh kültürünü Elazığ’da yaşatan Hüseyin Bilal Özen, İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi mezunu. Ney ile 15 yaşlarında Erzurumlu Sancak Karaavcı öğretmen aracılığıyla tanıştı. Sancak hocanın, dergâha ney bağışlamasıyla başladı Özen’in serüveni. Önce birkaç yıl Sancak hocayı dinledi, sonra ilk bu neyle öğrendi üflemeyi. Kendisi erbane çalıyordu o sıralar. Sancak öğretmenin Elazığ’dan gidişinin ardından Özen, bestekâr, Udi ve Nayi Doğan Sever'den nota öğrendi. Sancak öğretmenden sonra Elazığ’da neyzen de kalmadı. Ancak Özen’in, neyin inceliklerini ve tekniklerini öğrenmek için çabası da sona ermedi. O süreci şöyle anlattı: “Zaman zaman İstanbul'da Niyazi Sayın'dan ilham almış olan Neyzen Ömer Erdoğdular'ın yanına derse gittim. Daha sonra Celil Mataracı'dan da nazariyat eğitimi aldım. Kısa bir süre Devlet Korosu’nda misafir sanatçı olarak çalıştım. Tayinle Tekirdağ 'a atandıktan sonra ney çalışmalarıma orada devam ettim.”
Zorlu bir serüvenin ardından yeniden Elazığ’a dönen Özen, bu sefer de ney temin etmekte zorlandı. Kimi zaman Konya’ya giderek ney yapımını öğrendi, kimi zaman kamış temini için Hatay Samandağı’nda araştırma yaptı.
ÜCRETSİZ DERS VERİYOR
Özen, ders verdiği öğrencilerin ihtiyaçları doğrultusunda ney yapıyor. Bazen de başka yerlerden satın alınmış neylerdeki hataları düzeltip teslim ediyor. Ney öğrenmek, erbane öğrenmek ve Türk Müziği Nazariyat'ını öğrenmek isteyen kişilere de Aksaray'da bulunan Sadi Baba Dergâhı’nda yaş farkı gözetmeksizin ücretsiz ders veriyor. Derslerden sonra meşk yaptıklarını belirten Özen, “İmkânlar ölçüsünde öğrencilerimize neyleri ücretsiz bir şekilde yapıp teslim ediyorum. Dersler, her bir gruba haftada iki gün olmak üzere yapılır. Derslerden sonra genellikle meşk yapılır. Bunun amacı da daha iyi öğrenmeyi sağlamak” ifadelerini kullandı.
‘DERGÂHLARDA KİMİN NECİ OLDUĞUNA BAKILMAZ’
Dergâhların amacına ilişkin ise şu bilgileri aktardı Özen: “Geçmişte büyük musikişinâslar ve bestekârlar dergâhlarda yetişmiştir. Tekke musikisi, cami musikisinden çok farklıdır ve farklı değerlendirilmelidir. Dergâhlarda yapılan musiki; içinde ilahi, gazel, nâât, münacaât ve halk müziğinin birçok formu mevcuttur. Halkın duygu ve düşüncelerini ifade ettiği müzik türlerinin tamamı bir tekke musiki içerisinde değerlendirilebilir. Karşılıksız hizmet etme anlayışı, dergâhların temel düşüncesini oluşturur. Yapılan hiçbir hizmetin karşılığı, maddi olarak gözetilmez. Dergâhlarda kimin neci olduğuna bakılmaz. Kısaca dergâhların ana vazifesi toplum hizmetidir. Kim olursa olsun hizmet talep etmişse imkânlar dâhilinde karşılanmaya çalışılır.”
NEY NASIL YAPILIR?
Özen, neyin yapım sürecine dair ise şu bilgileri verdi: “Ham maddesi kamıştandır. Türk Müziği’ndeki her perdeye karşılık ney açkısı yapılır. Önce neyin tam boyu ölçülür, bu ölçü 26 birime bölünür. Daha sonra her delik, bu birimin ölçülerine göre delinir. Açkıya başlamadan önce kamış birkaç gün yağda bekletilir. Açkı yapıldıktan sonra kamışın parazvaneleri takılır ve son olarak baş pare takılarak üflemeye hazır hale getirilir. Baş pare; manda boynuzundan, derliden, fiberden, şimşir ağacından ve kestamit maddelerinden yapılabilir. Baş pare yapımı da ayrı bir sanattır. Tornada yapılır. Neyin akordu düzgün olsun diye neyin boyu baş pare ile birlikte ölçülmelidir. Türk Müziği’nde tam seslere göre açılan kamışlara ney, bunların bir oktav tizine nısfiye, ara seslere denk gelen kamışlara da mabeyn denir. 8 çeşit ney, 5 çeşit nısfiye, 8 çeşit mabeyn kullanılır.”