4 yıl önce beraat ettiler, aynı gerekçelerle yine gözaltına alındılar

Ankara ve İzmir'de 4 kişi "TKP/Kıvılcım" isimli örgütün üyesi oldukları iddiasıyla gözaltına alındı. Aynı gerekçeyle dört yıl önce yapılan operasyonda gözaltına alınanlar beraat etmişti.

Abone ol

İZMİR - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında 19 Haziran sabahı Ankara ve İzmir’de düzenlenen operasyonlarda, aralarında Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ve Mor Dayanışma üyelerinin bulunduğu üç kişi gözaltına alındı, bir kişi ise 'firari'. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nce yapılan "istihbarat" çalışmaları sonucu dört kişinin "TKP/Kıvılcım" isimli örgütün üyesi olduğu iddia edilirken, dosyaya kısıtlılık kararı getirildi.

BERAAT ETMİŞLERDİ

Gözaltına alınan isimlerden biri olan TÖP Merkez Koordinasyon üyesi Hatice Göz, 2018 yılında da benzer iddialarla üç arkadaşıyla birlikte gözaltına alınarak tutuklanmıştı. 3 ay süren tutukluluğun ardından Ankara 26'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nin iddianameyi kabul etmesiyle birlikte Sincan Cezaevi'nden tahliye edilen Göz, ikinci duruşmada beraat etti. Göz ile birlikte yargılanan ve aralarında Avusturyalı Gazeteci Max Zirngast'ın da bulunduğu diğer üç kişi hakkında da aynı duruşmada beraat kararı verildi.

EMNİYET: ÖRGÜTÜN TÜRKİYE'DEKİ SON FAALİYETİ 2012'DE...

O dönemki yargılama sürecinde mahkeme Emniyet Genel Müdürlüğü'ne "TKP/Kıvılcım" diye bir örgütün varlığının araştırılmasına ilişkin yazı yazdı. Emniyet Genel Müdürlüğü ise cevap yazısında söz konusu örgütün 2012 yılına kadar bir faaliyeti olduğunu belirtti. Yargılanan Hatice Göz, Max Zirngast ve diğer sanıklar da savunmalarında illegal hiçbir faaliyetlerinin olmadığını, aksine yaptıkları her faaliyetin kamuoyuna açık ve yasal olduğunu dile getirdi. Ankara 26'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararında "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" suçunun sabit olmaması ve sanıkların adı geçen örgütle bir irtibatlarının bulunamaması nedeniyle ayrı ayrı beraat kararı verdi.

'LEGAL FAALİYETLERİ KRİMİNALİZE ETMEYE ÇALIŞIYORLAR'

2018 yılında yargılanan Avusturyalı Gazeteci Max Zirngast, beraat kararının ardından ülkesine döndü. Şu anda Avusturya'da Graz Belediye Meclis üyesi olan Zirngast, benzer suçlamalarla 4 yıl sonra yapılan ve kendisinin "firari" olarak lanse edildiği operasyonu Gazete Duvar'a değerlendirdi. O günden bugüne hazırlanan dosyalardaki çarpıklıklara dikkat çeken Zirngast, şunları söyledi: "Basından duyduğumuz ve alışageldiğimiz durumlardan yola çıkarak şunu diyebilirim ki suçlamalar 2018-2019 yılındaki suçlamalarla neredeyse aynı. Beraat ettiğimiz suçlamaları tekrar ediyorlar. 'TKP/Kıvılcım' denen örgüt suçlamasıyla legal faaliyetlerin tümünü kriminalize etmeye çalışıyorlar.

Max Zirngast

'O ZAMAN DA BAĞLANTI BULAMADILAR ŞİMDİ DE BULAMAYACAKLAR, ÇÜNKÜ YOK'

O zaman emniyetten 'TKP/Kıvılcım' ile ilgili bir rapor istendi. Raporda örgütün son kaydının 2012 yılında bir duvar yazılaması olduğu belirtilmişti. Öyle eylem falan da değil. Yalnızca bir yazılama. Ben 2012'de Türkiye'de bile olmadığım halde tutuklandım. Aylarca incelendik, takip edildik. Hiçbir bağımızın olmadığı ortaya çıktı ve beraat ettik. Şimdi de anladığım kadarıyla aynısını yapmaya çalışıyorlar. O zaman da bir bağlantı bulamadılar, şimdi de bulamayacaklar. Çünkü öyle bir bağlantı yok."

'TOPLUMSAL MUHALEFETİ BASKILAMAK İÇİN KULLANILAN BİR YÖNTEM'

"Tüm hesap girdi çıktılarım incelendi. İddianamede ilgisi olmayan her şey yer alıyordu" diyen Zirngast şöyle devam etti: "X isimli kadınla Samandağ'da bir kafeye gitmişim. Çay içmişiz. Kafenin içinde de Gezi Parkı olaylarında öldürülen Abdullah Cömert'in, Ali İsmail Korkmaz'ın resimleri varmış. Bunlar da sanki suçmuş gibi iddianamede yer aldı.

Tamamen legal siyasi faaliyetleri kriminalize etmek için kullanılan bir yöntemdir. Bütün hayatı açık olan, faaliyetleri tüm kamuoyuna açık olan insanların, yapıların ne gibi bir terör faaliyeti olabilir? Toplumsal muhalefeti baskılamak için kullanılan bir yöntem olduğunu düşünüyorum." 

'DÜĞÜNDE TAKILAN ALTIN VE PARALAR SUÇ UNSURU OLARAK DEĞERLENDİRİLİYOR'

Diğer yandan basına, operasyon kapsamında yapılan aramalarda 2 bin 900 Avro ve bir miktar altın ele geçirildiği servis edildi. Söz konusu para ve altınların "örgütün maddi kaynakları" olduğu ileri sürüldü. Ancak operasyon sonrası açıklama yapan TÖP Sözcüler Kurulu Üyesi ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Mersin Milletvekili Perihan Koca, “Bir kumpas davası hazırlığı içerisinde olduklarını düşünüyoruz. Düğünde takılan altın ve paralar suç unsuru olarak değerlendiriliyor. Devlet, seçim sonrasında şiddetini bütün muhaliflere yöneltmek istiyor” ifadelerini kullandı. Para ve altınlara ilişkin ise yetkililerden herhangi bir açıklama yapılmadı.