400 liraya çalışan çocuk işçiler
Merdivenaltı atölyelerde çalışan mülteci çocuk işçiler aylık 400 TL kazanıyor. Çocuk işçiler havalandırmasız ve camsız atölyelerde günde 12 saat çalıştırılıyor.
DUVAR - Türkiye'de çocuk mültecilerin merdiven altı atölyelerinde çalıştırılma haberlerine bir yenisi daha eklendi. Yer bu kez İstanbul Fatih’te Küçükpazar semti. Camsız, havalandırması olmayan atölyelerde genelde çocuk mülteciler çalışıyor. Atölyelerde çalışma yaşı 10-14 arasında değişiyor. Öte yandan çocukların aldığı ise aylık 400 lira.
The Guardian ve BBC gazetesinin muhabirleri de daha önce Türkiye'de çalıştırılan Suriyeli çocuk işçilerin hikayelerini yazmıştı. Çalışma Bakan Mehmet Müezzinoğlu ise, BBC'nin, "Türkiye'deki tekstil atölyelerinde Suriyeli çocukların çalıştırıldığı" iddialarına yönelik haberini "Çocuk işçi veya çocuk çalışan diye bir haber yapsa anlarım. Ama Suriyeli çocuklar, Güneydoğulu çocuklar, şuralı çocuklar diye bir haberin kesinlikle art niyetli olduğu kanaatindeyim" şeklinde değerlendirmişti.
Hürriyet'ten Burak Coşan'ın izlenim haberi şöyle: Yer Fatih, Küçükpazar semti. Süleymaniye Cami’nin arka sokakları. Burası yüzlerce göçmenin yıkık dökük evlerde yaşadığı, bir çoğunun da çalıştığı bir bölge. Eski evlerin arasından dar sokaklarda yürüdüğünüzde karşınıza Suriyeliler de çıkıyor, Pakistanlılar da. Iraklı da var Türkmen de. Bölge, bu göçmenler için bir iş merkezine dönüşmüş durumda. Semtte bulunan eski hanların genelinde ise tekstil atölyeleri var. Çakma çanta üreten de var, Irak’a giyim ihracatı yaptığını söyleyen de. ‘Merdivenaltı’ olarak adlandırılan bu işletmelerin çoğunda ‘çocuk işçi çalıştırılıyor’ iddiası üzerine biz de bölgeye gittik. 4-5 katlı apartman görünümlü büyük hanların içinde irili ufaklı onlarca tekstil atölyesi olduğunu gördük.
SÜREKLİ ÇALIŞIYORLAR
Bu atölyelerin çoğunda ise iddiaların doğru olduğuna şahit olduk. Hanın eksi 1’inci katında gömlek üretimi yapan bir atölyedeyiz. İçeri giriyoruz. Havalandırması olmayan, camsız bir oda. Ortalama bir evin salonunun iki katı büyüklüğünde bir alanda yaklaşık 20-25 kişi çalışıyor. Birçok çalışan sigara içiyor. Çalışan Türk sayısı çok az. Genelde göçmenler var. Ancak odaya girdiğimizde tüm bu özellikler dışında ilk göze çarpan çalışan çocuk sayısının fazlalığı oluyor. Sadece bu atölye’de 10-14 yaşlarında 3 çocuk çalışıyor. Biri gömlek parçalarını ütülerken, diğerleri paketleme yapıyor. Çok hareketliler. Bir işi bitirip diğerine geçiyorlar. Çok iyi Türkçe bilmedikleri için sorularımıza cevap vermiyorlar. Bu çalışan çocuklardan biri ise Türk. Kaç yaşından olduğunu soruyoruz. Ancak cevap vermeden patronun bulunduğu odayı gösteriyor. “Patronla konuş” diyor.
AYLIK 400 LİRA
Çocuğun gösterdiği odaya giriyoruz. Atölyenin patronu ile sohbet ediyoruz. İlk olarak zorlu ekonomik şartlardan dolayı iş yapamaz hale geldiklerini, işçi çıkarmak zorunda kaldığını söylüyor. Çalışanlarının maaşlarını soruyoruz. Asgari ücret verdiğini söylüyor. Çocuk işçilere konu gelince. Duraksıyor ve şunu söylüyor. “Arkadaşlarımın çocukları, iş öğreniyorlar.” Maaş alıp almadıklarını sorduğumuzda ise harçlık verdiklerini, onların çalışanları olmadığını iddia ediyor. Tekrar atölyeye dönüyoruz. Ütü yapan bir çalışanla konuşuyoruz. Maaşının yaptığı işe göre değiştiğini aylık 800 ile 1000 lira arasında para kazandığını söylüyor. Çocukların ne kadar para kazandığını soruyoruz. “Yaptıkları işe ve yaşlarına göre değişiyor. Ütü yapanlar 600 liraya yakın kazanıyor. Ancak ayak işleri yapanlar en fazla 400 lira kazanıyor” şeklinde cevaplıyor. Yine aynı kişiden çalışma saatlerinin 12 saati bulduğunu öğreniyoruz.
ÜRÜNLER KUZEY IRAK'A
Han içinde her katta üretim var. Tek tek kapılarını çalıyoruz. Bazıları bize içeri alıyor, bazıları ise “patron yok” diyerek kapıyı kapatıyor. Başka bir atölyenin sahibi ile konuşma imkânı buluyoruz. Hangi firmalara üretim yaptıklarını soruyoruz. Ancak firma ismi vermiyor. “Piyasaya üretim yapıyoruz” diyen atölye sahibi, “Bize ne tarz ürün istiyorlarsa sipariş veriyorlar. Ona göre üretim yapıyoruz. Türkiye’nin birçok yerinde ürünlerimiz satılıyor. Ancak bulunduğumuz handa genellikle ihracat malları üretiliyor. Ürünler genelde Kuzey Irak’a ihraç ediliyor” ifadelerini kullanıyor.
HANDA 250 KİŞİ ÇALIŞIYOR
Küçükpazar’daki hanın güvenlik görevlisi ise handa eskisi gibi fazla çalışan olmadığını, geçmişte 700-800 kişinin çalıştığını ancak sayının şimdi 200-250 civarında olduğunu söylüyor. Handa gezmeye devam ediyoruz. Koridorlarda koli taşıyan birçok çocuk var. Taşıdıkları kolilerin üzerinde ise bilinen markaların logoları var. Handa tekstil atölyesinde çalışan bir Türk’e koli üzerinde yazan markaya mı üretim yaptıklarını soruyoruz. Önce üretimin kime yapıldığını bilmediğini söylüyor. Ancak sohbet devam ediyor. Bu kez kolileri dışarıdan aldıklarını, söz konusu markların üretiminin han içinde yapılmadığını söylüyor.