'4'üncü Sefarad Kültür Festivali' sürüyor: Kültürler arası diyalog en önemli hedefimiz

İZMİR - 15’inci yüzyılda İspanya’daki baskılardan kaçarak Osmanlı’ya sığınan Sefarad Yahudileri’nin yerleştiği kentlerden biri olan İzmir’de, Sefarad Kültür Kollektifi tarafından bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen “Sefarad Kültür Festivali” sürüyor. İzmir Musevi Cemaati ve Konak Belediyesi'nin katkılarıyla konser, söyleşi, panel ve sergi gibi etkinliklerin yapıldığı festival, 27 Aralık gününe kadar devam edecek. 26 Aralık günü  Hanuka (Işıklar) Bayramı Töreni yapılacak olan festival, 27 Aralık günü ise “1945” filminin gösterimi ile son bulacak.

ETZ HAYİM SİNAGOGU'NDAKİ AÇILIŞA İZMİRLİLER YOĞUN İLGİ GÖSTERDİ

Rehberler eşliğinde sinagoglar gezisi ile başlayan festivalin bu yılki açılış töreni  İzmir’in en eski sinagogu olarak bilinen Etz Hayim Sinagogu’nda yapıldı. Barış ve kardeşlik mesajının hakim olduğu törene Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, İzmir Musevi Cemaati Vakfı Başkanı Avram Sevinti ve vakıf üyeleri, İzmir Sefarad Festivali Kurucu Direktörü Nesim Bençoya ve daha bir çok sivil toplum kuruluşunun temsilcileri katıldı. Açılış töreninin ardından “Yahudilerin Ayak İzleri” sergisi düzenlendi. Sefarad Şarkıları Konseri ile devam eden etkinliğe İzmirliler yoğun ilgi gösterdi.

'BU YIL YURTDIŞINDAN KONUKLARIMIZ VAR'

Gazete Duvar'a konuşan festivalin Kurucu Direktörü Nesim Bençoya, önceki yıllardan daha yoğun bir ilgi ile karşılaştıklarını belirterek, “Açılış çok iyi geçti ve çok büyük bir talep vardı. Çok yüksek düzeyde katılım oldu. Piyanoda Yeni Türkü kurucularından Selim Atakan, Buket Bahar ve Zilan Hasret Yıldız eşlik ettiler. Çok görkemli bir açılış oldu diyebiliriz” dedi. Katılımcı sayılarının ve ilginin her yıl artması sonucu festivalin bu yıl 9 güne yayıldığını ifade eden Bençoya, festivalin uluslararası alanda da ilgi gördüğüne dikkat çekti. Bençoya şöyle devam etti:

“Geçtiğimiz yıllardan farklı olarak bu yıl festivalin artık yerleşmeye başladığını söyleyebiliriz. Sadece bununla da kalmayıp uluslararası bir aktör haline geldi. Fransa'dan, İspanya'dan, Almanya'dan sanatçılar performans sergiliyorlar. Yine araştırmacıların katılımıyla söyleşi ve paneller yapılıyor. Yurtdışından konuklarımız var. Bu çok büyük bir fark. Bu demektir ki dünyada da tanınmaya başlıyoruz. Yine önümüzdeki festivaller için sanatçılar ve entelektüeller katılmak için iletişime geçiyorlar. Başvurular gelmeye başladı. Portföy sunmak istiyorlar. Bu İzmir için büyük bir fark”

'KÜLTÜRLER ARASI DİYALOG BİZLERİN BAYRAĞI'

Festivalin en önemli amaçlarından birinin “kültürler arası diyalog” olduğunun altını çizen Bençoya, “Kültürler arası diyalog bizlerin bayraklarından biri diyebiliriz. En önemli noktalardan biri bu. Kültürler arası diyalog olmadığında önyargılar oluyor. Önyargılar olunca da tabi ki ötekinin karşıtlığı oluyor. Yani egemen kültürün dışında kalanların, azınlıkların karşıtlığı oluyor. Dolayısıyla kültürler arası diyalog en önemli hedefimiz. Biz bunu gerçekleştirdiğimizi düşünüyoruz. Örneğin İzmir'de Yahudi toplumunun bir Sefarad müziği grubu yok. Bir başka etnik müzik yapan bir grup bir repertuarla sahne aldı. Bu gruptaki insanların hiçbiri Yahudi değil. Bunu kültürler arası diyalogun önemli bir parçası olarak görüyorum. Açılıştaki Sefarad şarkıları biri Türk, biri Kürt biri de Yahudi olan müzisyenler tarafından seslendirildi. Bu festivalin her tarafında bir çok kültürlülük yüzünün olmasına dikkat ediyoruz” diye konuştu.

'DİĞER TÜM KÜLTÜRLERİ KORUMAMIZ GEREKTİĞİ GİBİ SEFERAD KÜLTÜRÜNÜ DE KORUYALIM'

Festivale Konak Belediyesi'nin ana sponsor olduğunu İzmir Musevi Cemaati'nin de mekan sponsorluğu yaptığını söyleyen Bençoya, tüm katılımcılara teşekkür etti. Son olarak Sefarad kültürü mirasının korunması gerektiğini de vurgulayan Bençoya, “Sefarad Yahudi kültür mirası sadece Yahudilerin kültür mirası değildir. Tüm İzmir'in, Türkiye'nin hatta dünyanın kültür mirasıdır. Onun için diğer tüm kültürleri korumamız gerektiği gibi Sefarad kültürünü de koruyalım” diye kaydetti.