Murat Kurum tamam ama Erdoğan öyle bir adayı daha sahneye sürdü ki, kazandığı taktirde İstanbul’u neyin beklediğinin beyanı oldu. Kimse imar rantı konusunda onun kadar maharetli değil. AKP’ye kentsel dönüşümle arazi gaspının nasıl yapılacağını da, imar planlarının değiştirilmesi sayesinde milyarlarca liralık rantın nasıl yaratıldığını da o öğretti denilse, yeridir.
AKP’nin İstanbul için aday gösterdiği isimlerin üçte ikisinin
bürokratik kariyeri, ticari hayatı veya mesleği inşaat üzerine.
İmar rantı siyasi genetiğine işlemiş bir parti için garip değil.
Murat Kurum’dan belli. Ama Recep Tayyip Erdoğan öyle bir ismi daha
sahneye sürdü ki, imar rantı konusundaki maharetine kimse su
dökemez. Bütün partiye işi o öğretti denilse yeridir. Alanında tam
bir kompedan.
Bu isim kim mi? Bir kez daha Küçükçekmece başkanlığına aday olan
Aziz Yeniay. İnşaat mühendisi. 1992 ara seçimlerinde Refah
Partisi’ne geçen Güngören Belediyesi’nde başkan yardımcılığı ile
başlayan siyasi kariyeri, İBB’de 9 yıl boyunca imar komisyonu
başkanlığı ve 2004-2014 arası Küçükçekmece Belediye Başkanlığı ile
devam etti.
Gelin Yeniay’ın, geçmişe damga vuran 5 vaka üzerinden hem niye
aday yapıldığını, hem de seçimde Erdoğan’ın kozu olan kentsel
dönüşümün ne anlama geldiğini tekrar hatırlayalım…
Aziz Yeniay (solda), Recep Tayyip Erdoğan
(sağda)
VARAN 1: İLK PROJEDE AĞAOĞLU’NA MİLYARLAR AKTI
Yeniay’ın ilk büyük icraatı ve kentsel dönüşümün AKP için büyük
bir imar rantı kaynağı olduğunu kanıtlayan ilk iş, Ayazma-Tepeüstü
projesiydi. Kamuoyu henüz dev kentsel dönüşüm projeleriyle
tanışmamışken Yeniay, 2004’te Küçükçekmece Belediye Başkanı
koltuğuna oturunca 1750 ailenin yaşadığı gecekonduların bulunduğu
bölgede kentsel dönüşüm başlatıyordu. Hak sahiplerine
Bezirganbahçe’de yapılan TOKİ konutlarından verileceği söylendi. Ne
var ki, kiracı olan pek çok aile sokağa atıldı. Yıllarca teneke ve
karton kutulardan yaptıkları barınaklarda yaşadılar. TOKİ
konutlarına yerleşenler de bin pişmandı. Evlerin sıvası dökülüyor,
yağmurda akıyordu. Üzerine bir de geliri olmayan bu aileler ‘kira
öder gibi’ denilerek uzun yıllar borç altına sokulmuştu. Çok sayıda
aile ödeyemedi ve satıp başka gecekondu mahallelerinde kiraya
çıktı.
Bütün bunlar olurken Ali Ağaoğlu 2010’da bir reklam filmi
çekiyor, “Ben Ali Ağaoğlu. Burası İstanbul Ayazma. Burada 3 bin 100
konutluk yeni bir yaşam merkezi kuruyoruz. İçinde golf sahası bile
olacak. Hep hayal ederdim 10. kattaki evin bahçesi olur mu? Yaptım
olacak. Çünkü bu ülkede herkes havuzlu, güzel, kaliteli bir evde
oturmayı hak ediyor” diyerek, gecekonduların yerine diktiği Ağaoğlu
My World Europe’u anlatıyordu.
Ali Ağaoğlu
Kentsel dönüşümün ilk mağdurları Ayazmalı yoksullar, deprem
bahanesiyle ilk büyük rantlardan birini cebe atan da Ağaoğlu
olmuştu.
VAKA 2: ÖZEL MÜLK NASIL GASP EDİLİP YANDAŞA VERİLİR?
Yeniay’ın kamuoyunda en fazla duyulan marifeti, Torunlar GYO’ya
yapılan büyük kıyaktı. Mall Of İstanbul’un hikayesi, sadece
kamununkine değil, vatandaşın arsasına da çökmenin bir dersi
gibiydi. Torunlar GYO’nun 2011 yılında inşasına başladığı
Başakşehir’deki AVM-iş yeri-rezidans-otel kompleksi, esasında bir
kentsel dönüşüm projesiydi. Hatta şirket burayı satarken “En büyük
kentsel dönüşüm projelerinden birisi” diye lanse ediyordu. Böylece
alan kişilerin sadece yüzde 1 KDV ödeyeceği müjdeleniyordu. Mall Of
İstanbul, Hazine ve vatandaşların mülkü üzerine kuruldu. Lakin o
özel mülkler öyle bir yöntemle gasp edildi ki, ayrıntıları konuyu
ilk gündeme taşıyan Cumhuriyet gazetesinden Miyase İlknur’dan
okuyabilirsiniz.
Olayın geçmişi Aziz Yeniay’ın Küçükçekmece Belediye Başkanı ve
aynı zamanda İBB İmar Komisyonu Başkanı olduğu döneme uzanıyordu. O
günlerde arazi Küçükçekmece sınırları içindeydi. Planlarda burası
konut ve ticaret alanı olarak geçiyordu. Yeniay’ın girişimiyle
araziler kentsel dönüşüm alanı ilan edildi. TOKİ’ye geçecekti.
Kamulaştırma bedeli düşük bulununca vatandaşlar ikna olmadı. Yeniay
ne yaptı? Statüsünü okul ve eğitim alanına çevirdi. Kimse çivi
çakamadığı için de ucuza kapatıldı. Sonra bir değişiklikle de
tekrar turizm, konut ve ticaret alanına çevrildi. Davalar açıldı.
Ancak Yeniay hakkında soruşturma açılmasına 2019’da dönemin
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu izin vermedi.
VAKA 3: İMAR MADRABAZLIĞI VE 10 İŞÇİYE MEZAR OLAN PROJE
Yeniay’ın marifeti burada bitmiyordu. Torunlar GYO, Ali Sami Yen
stadının da bulunduğu arsayı alıp devasa kulelerden oluşan Torun
Center’ı dikerken devrede yine Yeniay vardı. Arsanın statüsü spor
tesis alanı olarak geçiyordu. 2010’da statüsü değiştirilip turizm
ve ticaret alanına dönüştürüldü. Üstelik yapı ruhsatında üretilen
inşaat alanı 241 bin 244 metrekare olduğu halde, fazladan 154 bin
721 metrekare inşaat yapıldı.
Burada Eylül 2014’te 10 işçinin asansörün düşmesi sonucu iş
cinayetinde yaşamını yitirdiğini ve kimsenin şirketi sorumlu
tutmadığını da not edelim. Şirketin yönetiminde kim vardı dersiniz?
2014’te belediye başkanlığı nihayete eren Yeniay. Torunlar GYO’nun
yönetim kurulu üyesi olarak atanıyordu.
VAKA 4: KENDİSİNE RUHSATSIZ REZİDANS DİKTİ
Yeniay, belediye seçimlerine aday olmadığı 2014 yılında Torunlar
GYO’nun yönetiminde yer alırken, siyasetçi olarak yetkinleştiği
imar alanında kendisine de hayli kârlı bir iş yaratıyordu. O sırada
Halkalı’da, Yeniay döneminde üzerinde tek taş dahi olmamasına
rağmen deprem riski kararı ile kentsel dönüşüme sokulmuş arazide,
kocaman bir AVM ve rezidans kompleksi yükseliyordu. Adı Cadde
24’tü. Ema Ortak Girişimi tarafından inşa ediliyordu.
Belediyenin CHP’li üyeleri, inşaat ruhsatı ile tadilat
ruhsatının mevzuata aykırı olduğunu belirterek, dava açtı. İstanbul
8. İdare Mahkemesi 27 Eylül 2019 günü itirazı haklı buldu ve
ruhsatı iptal etti. Gerekçede, inşaat alanının 10 bin 351’den 18
bin 59 metrekareye çıkarıldığı belirtiliyordu. Ayrıca dava
dosyasında, inşaatın boş araziye yapılmasına rağmen, ‘riskli yapı’
ruhsatı verilerek kentsel dönüşüme sokulduğu, böylece vergi ve
harçtan muaf tutulduğu yer alıyordu.
Kimindi bu inşaat?
Cadde 24 kısa süre sonra 24 Gayrimenkul adlı şirketin
portföyünde yerini aldı. Projeyi yapan Ema’nın ortaklarından Cathay
Gayrimenkul, 4 Temmuz 2014’te unvanını 24 Gayrimenkul AŞ. olarak
değiştirdi. Ortakları Ahmethan Yılmaz ve Erdem Güler’di. 4 Mart
2015’te yine unvan değiştirerek, 24 Gayrimenkul Portföy Yönetimi
AŞ. adını aldı. Ancak değişiklik bununla sınırlı değildi, ortaklar
da yenilendi. Yılmaz ve Güler’in yanına yüzde 20 hisse ile eklenen
isim Yeniay’dı. Hala şirketin başkanı. Mahkeme kararına rağmen
kilit vurulması gereken Cadde 24’teki iş yerlerini, ofisleri ve
daireleri sattı.
VAKA 5: MİLYARLIK PORTFÖY, ÖSO SÖZCÜSÜ ORTAK
Yeniay’ın şirketi 9 Ocak 2020’de Sermaye Piyasası Kurulu’ndan
(SPK) fon izni aldı ve borsada da GYO olarak işlem görmeye başladı.
Bugün milyarlarca lira değerindeki şu portföye sahip: Stüdyo 24,
İstasyon 24, Airport 24, Halkalı 24, Atakent 24, Arena 24, Express
24, Marina 24, Prestige 24, Başakport 24, Merkez Halkalı 24, Flat
24.
Yeniay lüks daireleri Ortadoğu
ülkelerine de pazarlıyor. İşin başındaki yönetici, Kuzey Afrika ve
Ortadoğu Bölgesi CEO’su olarak pazarlayan isim Fevzi Zakiroğlu.
Boğaziçi Üniversitesi mezunu, Suriye kökenli bir TC vatandaşı.
Lakin kamuoyu Zakiroğlu’nu ilk kez çok farklı bir rolde tanımıştı.
Suriye’de iktidara karşı silahlı bir ayaklanma başlamıştı. AKP de
müdahil olmaya istekliydi. Suriye muhalefeti diye cihatçıların
temsilcilerine Türkiye’yi açmıştı. O günlerde her cuma İstanbul’da,
Suriye Konsolosluğu önünde eylemler yapılıyordu. Konuşan kişi
Zakiroğlu’ydu. Sonradan Suriye Ulusal Konseyi’nin (SUK) üyesi ve
Türkiye Sözcüsü olarak tanınacaktı.
2015’te Radikal’de Fehim Taştekin’e verdiği demeçte,
“Nusra ve savaşın gidişatı İslami hassasiyeti yükseltti” diyor ve
ekliyordu: “Eğer laik bir ordu kurulursa, proje doğmadan ölür.
Milli ama İslami bir ordu olmalı. Düzenli maaş ödemesi, bu orduyu
çekim merkezi haline getirir.” Şimdi Yeniay’la beraber vatandaşlık
eşantiyonunun da olduğu konutları pazarlıyor bölgeye.
İşte Erdoğan’ın en iddialı adaylarından birisinin kariyeri
böyle. Eğer kazanırlarsa İstanbul’un başına bir kez daha nelerin
geleceğinin bir beyanı gibi bu adaylıklar…