7 kişinin öldüğü havai fişek fabrikasının sahibi: En büyük mağdur benim, tutuklu olmamın kimseye faydası yok
Sakarya Hendek'te 7 işçinin öldüğü, 127 kişinin yaralandığı havai fişek fabrikasının sahibi Yaşar Coşkun mahkemede kendisini şöyle savundu: "En çok mağdur olan benim. Bana teröristmişim gibi muamele yapılıyor, iş cinayeti deniliyor. Halbuki ben saygın bir iş adamıyım. Benim tutuklu olmamın kimseye faydası yok."
DUVAR - Sakarya'nın Hendek ilçesinde meydana gelen havai fişek fabrikasındaki patlamaya ilişkin davanın ikinci duruşmasında fabrika sahibi Yaşar Coşkun savunma yaptı. Coşkun, patlamanın sabotaj olabileceğini belirterek "Benim tutuklu olmamım kimseye faydası yok. Benim dışarıda olmam lazım işlerimi toparlayabilmem için, diğer işçilerin işsiz kalmaması için" dedi.
Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Ferizli ilçesinde yeni inşa edilen cezavi kampüsündeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla, mağdurlar ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşma salonu binası içi ve çevresinde geniş güvenlik önlemi alındı.
Duruşmada ifadesi alınan Büyükcoşkunlar Havai Fişek Fabrikası'nın sahibi Yaşar Çoşkun, patlamanın sabotaj olabileceğini belirterek, şunları söyledi:
“Ateş düştüğü yeri yakar bunun farkındayım. 50 senelik bir firmayız, çalışanlarımızla aile gibi çalışıyoruz. 7 aile ferdimizi kaybettik. Hakkımızda yalan yanlış haberler yapılıyor. İlk duruşmada savunma hakkımız gasp edildi. Merdiven altı kaçak imalat yapan bir fabrika değiliz. Hakkımızda linç kampanyası yürütülüyor. 50 yıllık emeğimizi ve özgürlüğümüzü kaybettik. Basında sanki sürekli bizde iş kazası oluyormuş gibi yalan haberler çıkıyor. Bizde son kaza 2011 yılında oldu. Bana teröristmişim gibi muamele yapılıyor, iş cinayeti deniliyor. Halbuki ben saygın bir iş adamıyım. Türkiye’nin gelişmesi için elinden geleni yapmış bir firmanın ortağıyım. Bizim ne kadar düzenli olduğumuzu Türkiye’de herkes bilir.”
Kaza sırasında fabrikada olduğunu ifade eden sanık Coşkun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben ilk günden beri bu olayın sabotaj olduğunu söylüyorum. Bizim fabrikamızda kaza ilk defa olmadı, biz kazanın nasıl olabileceğini anlayabiliriz. Sayın İçişleri Bakanımız da bana sordu ‘Bu olay nasıl oldu’ diye. Ona da anlattım sabotaj olduğunu düşünüyorum dedim. Biri uzaktan kumandayla patlatmış gibi oldu. Bu olay üzerinde durulmadı. “Bilirkişiler nasıl bu fabrika mevzuata uygun değil diyor. Bizim fabrikamız sürekli denetlenirdi. Öyle olsa 16 sene nasıl çalışacaktı bu fabrika. Bizim fabrikamız aynı zamanda sefer görev emri olan bir fabrikadır. Savaş çıksa, devlet burada cephane üretir. Ben cezaevine girene kadar MÜSİAD başkanıydım. Böyle saçmalık mı olur? Cumhurbaşkanı beni neden aramış diyorlar. O olmasaydı, ben o fabrikayı söndürebilir miydim? Bu iş dışarıdan göründüğü kadar basit bir iş değil. İddialar asılsız, hiçbirini kabul etmiyorum.”
Coşkun, ayrıca tutuklu olmasının kimseye faydası olmadığını belirterek, "Benim tutuklu olmamım kimseye faydası yok. Benim dışarıda olmam lazım, işlerimi toparlayabilmem için, diğer işçilerin işsiz kalmaması için. En çok mağdur olan benim, işimizi kaybettik, 8.5 aydır içerideyim, özgürlüğüm yok” dedi.
Davada sanıklar hakkında 2 yıl 8’er aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşmasında fabrikanın sahibi Yaşar Coşkun tahliyesini istemişti. Sanığın avukatının "sabotaj" iddiası üzerine salonun karışmasının ardından, "mahkeme salonundaki fiziki yetersizlik" nedeniyle duruşma bugüne ertelenmişti.
Davanın ikinci duruşması öncesi, olayda hayatını kaybedenlerin yakınları açıklama yaptı. "Hendek için adalet" yazılı pankart taşıyan grupta bulunan, olayda yaşamını yitirenlerden Sebahattin Tepeçınar'ın ablası Hatun Tepeçınar, gazetecilere yaptığı açıklamada, acılarının her gün kat kat arttığını belirterek, "Allah kimseye böyle acılar yaşatmasın. Gerçek adaleti istediğimiz için buradayız." dedi.
Emekçi işçilerin de hak ettiği haklarını almalarını istediğini dile getiren Tepeçınar, sanıkların taksirden cezalandırılmalarını istemediklerini söyledi.
DİSK BAŞKANI: ÜRETİM ZORLAMASIYLA CANLARI HİÇE SAYDILAR
Dava öncesi DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da adliye binası önünde bir açıklama yaptı. Çerkezoğlu, "Hendek'te 3 Temmuz'da yaşanan cinayette 7 işçi arkadaşımızı kaybettiğimiz davanın duruşması için buradayız. Patlama yaşandığında, çok kısa bir süre içinde buradaydık. Patlama alanında yürürken birkaç saat sonra bile devam eden bir süreçti. Bu fabrika daha önce defalarca bu tür patlamaların yaşandığı bir yer. Daha önce 6 kez patlama yaşanmış ama yine farklı isimler altında üretime devam edilmiştir. Üretim zorlamasıyla insanların canının hiçe sayıldığı bir süreci o gün orada da gözlemlemiştik. Bugün burada ailelerimizle, avukatlarımızla birlikteyiz. DİSK olarak Soma'dan Ermenek'e Torunlar'dan Hendek'e kadar iş cinayetlerine karşı adalet arayışımız devam edecek. Eşitliğin adaletin olduğu bir çalışma hayatının kurulması için mücadelemiz devam edecek" ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Sakarya'nın Hendek ilçesi Yukarıçalıca mevkisinde yaklaşık 15 dönüm üzerine kurulu Büyük Coşkunlar havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020 günü saat 11.15 sularında patlamalar meydana gelmişti. Yaklaşık 50 kilometre mesafeden, kentin birçok noktasından duyulan patlamalarda 7 kişi hayatını kaybetmiş, 127 kişi yaralanmıştı.
Patlamaya ilişkin gözaltına alınan aralarında fabrika sahibinin de bulunduğu 5 şüpheli tutuklanmış, bir zanlı ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Patlama ile ilgili iddianamede, 5'i tutuklu 7 kişi hakkında 22 yıl 6'şar ay hapis cezası istenmişti.
Öte yandan kontrollü imha amacıyla Adapazarı ilçesi Taşkısığı mevkisine getirilen fabrikadaki patlayıcıların, 9 Temmuz'da saat 11.35 sularında kamyondan indirildiği sırada meydana gelen patlamada da 3 asker yaşamını yitirmiş, 8 jandarma personeli ile kamyon şoförü de yaralanmıştı.