'AB, Türkiye defterini kapatmış'

Ekonomim yazarı Zeynep Gürcanlı, AB ülkelerinin Türkiye'nin üyelik başvurusunu reddedecek kadar bile önemsemediklerini belirtti, "üyelik sürecini kimse “gömmeye” bile değer bulmuyor." diye yazdı.

Abone ol

DUVAR- Ekonomim yazarı Zeynep Gürcanlı, AK Parti hükümetinin ekonomi politikalarının yanı sıra güvenlik ağırlıklı uygulamalarının sonucu olarak Avrupa Birliği ülkelerine iltica talebinde bir artış yaşandığını kaydetti. Gürcanlı, AB’nin Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı’nın verilerine göre bu artışa rağmen reddedilen başvuru sayısının da arttığını belirtti. 

Türkiye’nin coğrafi konumu nedeniyle kendisine atfettiği önemin Avrupa’da pek karşılık bulmuyor olmasının önemine de değinen Zeynep Gürcanlı'nın "'Avrupa hayali' kabusa dönüşürken..." başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: 

"Kısaca Frontex olarak anılan AB’nin Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı’nın verilerine göre 2023 yılında toplam 101 bin Türk vatandaşı AB’ye iltica başvurusunda bulundu. Bunlardan kimi Avrupa’ya kaçak yollarla girerken, büyükçe bir kısmı ise bir Avrupa Birliği ülkesinden vize alıp, oraya gittiğinde iltica etmek isteyenlerden oluşuyor. İltica başvurusunda bulunan Türk vatandaşları arasında turist olarak gidenler, iş seyahatine çıkanlar, hatta Erasmus programıyla Avrupa’da eğitim hakkı alan öğrenciler bile var.       

Rakamlar alarm verici; Türk vatandaşları, Suriye ve Afgan vatandaşlarının ardından AB’ye iltica başvurusunda bulunun üçüncü en büyük grup haline gelmiş durumda.

BAŞVURUSU KABUL EDİLMEYENLER GERİ DE DÖNEMİYOR

İşin daha da sıkıntılı tarafı, Avrupa Birliği’nin iltica başvurusunu kabul etmediği Türk vatandaşlarını geri gönderme süreci. Mesela Almanya, iltica başvurusunu reddettiği 38 bin Türk vatandaşını geri göndermeye çalışıyor, ancak Türkiye çeşitli bürokratik engeller çıkardığı için bu kişiler geri de dönemiyor.            

Yine Frontex verilerine göre 2019’da AB ülkeleri sığınma isteyen neredeyse her iki Türk vatandaşından birine (yüzde 54’üne) bu hakkı tanırken, 2023 yılında başvurusu kabul edilenlerin oranı yüzde 25’te kaldı. AB’nin sığınma başvurusun kabul ettiği Türk vatandaşlarının sayısı her yıl istikrarlı şekilde düşüyor.        

Ancak sığınma başvurularındaki artışa rağmen, iltica talebi reddedilen Türk vatandaşlarının sayısı da son 4 yılda istikrarlı biçimde artıyor.         

Yılan hikayesine dönen Türk vatandaşlarına ‘vizesiz Avrupa’ görüşmelerinde kalan, yolsuzluklar ve özgürlüklerle ilgili adım atılması gereken kriterlere, görünmeyen yeni bir ‘kriter’ daha eklenmiş son yıllarda belli ki;         

Türkiye’deki ekonomik kriz ve artan fakirleşme.       

Gümrük Birliği’nin genişletilmesi konusu ise, Türkiye’deki ‘hukukun üstünlüğü’ durumuna bağlanmış durumda; Türkiye hukuk sistemini siyasetin gölgesinden çıkarmadan, bu alanda da adım atmamaya kararlı duruyor Avrupa Birliği.          

AB, TÜRKİYE’Yİ 'KRİTİK ÖNEMDE' BULMUYOR

Brüksel’deki AB koridorlarında konuşulan bir başka alarm verici unsur ise, Türkiye’nin coğrafi konumu nedeniyle kendisine atfettiği önemin Avrupa’da pek karşılık bulmuyor olması; Türkiye’nin enerji koridorlarının geçiş noktasında olması, Ukrayna savaşında oynamaya çalıştığı arabulucu rolü ya da Gazze meselesindeki olası etkisi Avrupa’da artık pek ‘heyecan’ yaratmıyor.       

Kısacası, resmen ‘aday ülke’ konumundaki Türkiye’yi, genişleme raporlarında diğer aday ülkelerle aynı kategoriye bile koymamaya başlayan AB, belli ki kendi açısından ‘defteri kapatmış’."  

(HABER MERKEZİ)