ABD Pizzagate sonrası yalan haberi tartışıyor
Pizzagate skandalının bir sosyal medya kurgusu olduğu ortaya çıktı. Konu ABD'de de tartışma konusu oldu.
DUVAR - ABD'de Demokrat Parti'nin başkan adayı Hillary Clinton'ın bir pedofili çetesine üye olduğuna dair seçimden önce patlak veren 'Pizzagate' skandalına ilişkin tartışma dinmiyor. Pizzagate'in sosyal medyada zannedildiği gibi siyasi bir skandal değil, bir 'modern medya' skandalı olduğunun ortaya çıkması da etkisini azaltmadı; en son, olayda adı geçen pizza zinciri Comet Ping Pong'un Washington'daki mağazası silahlı saldırıya uğradı. İnternet üzerinden yayılan yalan haberlere karşı nasıl önlem alınacağı önde gelen gazeteler, sosyal medya şirketleri ve akademisyenler arasında tartışılırken, seçimleri kaybeden Clinton'dan da bir uyarı geldi.
Clinton, silahlı saldırıya atıfta bulunarak "Yalan haberlerin gerçek sonuçları olabiliyor" dedi. "Bu olayın artık şu ya da bu partinin bir mensubu olmakla bir alakası yok. Söz konusu olan insanların hayatları. Gündelik hatta işlerini yapmaya çalışan sıradan insanların hayatı tehlikeye giriyor" diyen Clinton, yalan haberler hakkında "Bu bir sorundur ve acilen ele alınmalıdır" uyarısı yaptı..
NE OLMUŞTU?
Pizzagate skandalı, Clinton'ın kampanya sorumlusu John Podesta'nın e-postalarının WikiLeaks'in tarafından sızdırılması üzerine patlamıştı. İddiaya göre, başkan Barack Obama ve Clinton ailesi de dahil olmak üzere Demokrat Parti'nin üst düzey yönetici ve üyeleri büyük bir pedofili ağının üyesiydi. Skandalda ünlü finansçı George Soros'un da adı geçmekteydi. Suç ağının içindeki isimler çocuk taciz trafiğini yönlendirmek için pizza, makarna gibi kod isimler kullanıyorlardı. Comet Ping Pong hakkındaki iddialardan biri de restoranın sahibi James Alefantis'in John Podesta'nın ağabeyi Tony Podesta'nın yakın ilişki içinde olduğuydu.
Bu komplo teorisi, seçimler öncesi ABD'de olduğu gibi, Türkiye'de de bazı medya kuruluşları tarafından epey 'işlevsel' bulunmuştu. Haberin yalan olduğu kademeli olarak ortaya çıksa da, Clinton'ın seçimleri Pizzagate komplosu yüzünden kaybettiğine inananların sayısı az değil.
Öte yandan, Donald Trump da seçimleri kazandıktan sonra Pizzagate ile arasına artık mesafe koymuş durumda. Trump, Pizzagate'in yalan olduğu alenen ortaya çıkınca, bu haberi gündeme getiren Michael Flynn'i ekibinden kovduğunu açıkladı. Flynn'in babası olan emekli asker Michael Flynn Sr. ise Trump'ın ulusal güvenlik danışmanı oldu. Kendisi Türkiye'de de, Fethullah Gülen'in iade edilmesini savunan makalesiyle tanınıyor.
MERKEL STASİ AJANI MI, HİTLER'İN KIZI MI?
Ana akım medyada seçim dönemlerinde yalan haber paylaşımı diğer ülkelerde de görülüyor. Almanya'da 13 yaşındaki Rus asıllı bir çocuğa bir mülteci tarafından tecavüz edildiğine dair bir haber yayımlanmış; iş, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Almanya'yı örtbasla suçlamasına kadar gitmişti. Fakat sonradan haberin yalan olduğu anlaşıldı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'le ilgili hem Doğu Almanya'da Stasi ajanı olduğu hem de Adolf Hitler'in kızı olduğu iddiaları ortaya atılmıştı.
Fransa'daysa, fachosphère (faşist çevre) olarak bilinen aşırı sağ, eski başbakanlardan ve merkez sağın cumhurbaşkanı aday adayı Alain Juppe'nin Mısır'daki Müslüman Kardeşler'le bağları olduğu haberini yaymıştı. Brezilya'da eski cumhurbaşkanı Dilma Roussef'in istifasına sebep olan yolsuzluk iddiaları konusunda Facebook'ta paylaşılan her beş haberden üçünün kurgu olduğu ortaya çıktı.
HİSTERİ NASIL YAYILIYOR?
Ekonomi dergisi Forbes, Pizzagate'i siber histeri (Cybersteria) olarak tanımlamıştı. Peki bu histeri nasıl yayıldı? ABD'nin saygın üniversitelerinden MIT'nin eski Sosyal Medya Grubu Müdürü Judith Donath, özellikle sosyal medyada bazı kişilerin haber yayınlarken bilgi paylaşmaktan çok ait olduğu kimliği vurgulamayı ve dahil olduğu ağda itibar kazanmayı hedeflediğine dikkat çekiyor. Donath'a göre bu uydurma ve partizan haberleri paylaşanlar karşı tarafın açıklamalarına hiçbir şekilde itibar etmiyor. "Obama yasadışı göçmenlere oy kullanma çağrısı yaptı", "Clinton'ın kampanyasının yüzde 20'sini terörist gruplar karşılıyor" gibi haberler bu şekilde yayılıyor.
2002 ve 2015 arasında Florida Atlantic üniversitesinde ders vermiş olan James F. Tracy ise CIA'nin İkinci Dünya Savaşı'ndan beri haber akışını manipüle etmek için özel bir ekip kurduğunu hatırlatıyor. Tracy, bu şekilde 2000 ve 2004 seçimlerine hile karıştırılabildiğini, 11 Eylül 2001 saldırısının perde arkasının örtbas edilebildiğini ve Afganistan işgali sırasında yaşananların ve El Kaide'yle IŞİD'in yaratım süreçlerinin örtbas edilebildiğini iddia ediyor. (Dış Haberler)