ABD'de azil soruşturması raporu Adalet Komisyonu'na gönderilecek

DUVAR - Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu, ABD Başkanı Donald Trump hakkında yürütülen azil soruşturmasına ilişkin raporu onayladı.  Demokratların çoğunlukta olduğu komisyon üyelerinin de oy kullanmasıyla, rapor dokuza karşı 13 oyla onaylandı.

İstihbarat, Dışişleri ve Gözetim Komisyonları tarafından toplanan delillere yer veren raporun onaylanmasının ardından, azınlık Cumhuriyetçi üyelerin konuyla ilgili kendi görüşlerini sunmaları için iki gün süreleri olacak. Daha sonra da Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu Başkanı Adam Schiff raporu ekleriyle birlikte sürecin bir sonraki aşamasını devralacak Temsilciler Meclisi Adalet Komisyonu'na iletecek.

ADALET KOMİSYONU AYAĞI BAŞLIYOR

Trump hakkındaki azil soruşturmasının Adalet Komisyonu ayağı bu hafta başlıyor. Çarşamba günü ilk oturum yapılacak. Oturuma Başkan Trump ya da onu temsil eden avukatı katılmayacak. Adalet Komisyonu’ndaki oturumlarda ilk önce azil soruşturmasıyla ilgili olarak hukuk uzmanları sürecin anayasal zeminine ilişkin ifade verecek. Demokrat Kongre kaynaklarına göre, Adalet Komisyonu’nun önümüzdeki iki hafta içinde Trump hakkında azil gerekçelerine ilişkin oylama yapması ve bu şekilde de Noel öncesinde Temsilciler Meclisi’nde yapılacak oylamanın önünü açması bekleniyor.

Demokratlar’ın çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi’nde Başkan Trump’a yönelik suçlamaların resmi olarak onaylanması halinde Trump Cumhuriyetçiler'in çoğunlukta olduğu Senato’da yargılanacak. Senato’da başlayacak yargılama sürecinde Trump’ın görevden alınıp-alınmayacağına karar verilecek. Trump’ın Senato’da suçlu bulunması için, oylamanın yapılacağı oturuma katılan senatörlerin üçte ikisinin 'evet' oyu vermesi gerekiyor.

RAPORUN İÇERİĞİ NEDİR?

Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu’nun bugün açıkladığı raporda, "Trump'ın, siyasi rakibi Joe Biden hakkında soruşturma açıldığını duyurması için Ukrayna'ya baskı yapmak amacıyla makamını kullandığına ilişkin somut kanıtlar var" denildi. İstihbarat Komisyonu geçtiğimiz haftalarda hem kapalı kapılar ardında hem de kamuya açık oturumlarda ifade veren isimleri dinlemişti. Komisyon tanıkların bu ifadelerine dayanarak 300 sayfalık bir rapor hazırladı.

Raporda, Başkan Trump’a yönelik iki ayrı kategoride suçlama yöneltildi. Suçlamaların ilki, Trump’ın Ukrayna'ya askeri yardımı ve Beyaz Saray görüşmesini, 2020 seçim kampanyasına yarar sağlayacak soruşturmaların kamuoyuna açıklanması şartına bağladığı yönünde. Trump’a, hakkında başlatılan azil soruşturması kapsamında, Kongre’de ifade vermeleri için celp gönderilen tanıklara 'bu celpleri dikkate almamaları' talimatı vererek soruşturmayı engellediği yönünde de ikinci bir suçlama da yöneltildi.

Raporda yer alan bulguların "Trump’ın başka ülkelerin ABD seçimine müdahalesini talep ettiği, ulusal güvenliğe zarar verdiği ve Kongre’nin görevinin engellenmesi amacıyla benzersiz bir çalışma yürütülmesi" talimatını verdiğine dair resmi suçlamaların temelini oluşturması bekleniyor.

'İFADE VERENLERİ KORKUTTU'

Raporda, "Trump'ın görevini kötüye kullanmasının münferit bir olay olmadığı ve bunun naif bir başkanın eseri olmadığı gerçeği bizi hayrete düşürdü" ifadesi kullanıldı. "Başkan Trump Kongre'de ifade veren isimleri açıkça hedef almış ve korkutmuştur. Tanıklara gözdağı verilmesi federal bir suçtur" denildi. Raporda “Donald Trump, ABD tarihinde Temsilciler Meclisi’nin yürüttüğü azil soruşturmasını tamamen engellemeyi amaçlayan ilk Başkan oldu” ifadesi kullanıldı.

Yine raporda 'görevi kötüye kullanma' suçlaması kapsamında, Başkan Trump’ın yolsuzlukla mücadeleye yönelik çabalarıyla bilinen ABD’nin Ukrayna Büyükelçisi Marie Yovanovitch’i görevden aldığı, Başkan’ın söz konusu planını kendi seçtiği isimlerin uygulamaya başladığı belirtildi. Trump’ın şahsi avukatı Rudy Giuliani, ABD’nin AB Büyükelçisi David Sondland, ABD’nin Ukrayna Büyükelçiliği’nde görevli maslahatgüzar David Volker, Enerji Bakanı Rick Perry’nin isimleri bu bağlamda rapora girdi. Başkan’a yakın bu isimlerin Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski üzerindeki baskıyı arttırdığı ve Ukrayna ile çirkin bir pazarlığa girdikleri savunuldu.

Başkan Trump’ın talimatı doğrultusunda Trump yönetiminden toplam 12 yetkilinin azil soruşturması bağlamında ifade vermeyi reddettiği ve bunların 10’unun onaylı celp çıkarılmasına rağmen ifade vermediği belirtildi. Beyaz Saray Genel Sekreter Vekili Mick Mulvaney, eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton, Enerji Bakanı Rick Perry, Dışişleri Bakanlığı hukukçularından Ulrich Brechbuhl, Ulusal Güvenlik Konseyi hukuk danışmanlarından John Eisenberg ve Michael Ellis bu isimler arasında sayıldı.

TRUMP SUÇLAMALARI REDDEDİYOR

Trump, hakkındaki suçlamaları reddediyor. Beyaz Saray Sözcüsü Stephanie Grisham, Demokratlar’ın İstihbarat Komisyonu Başkanı Adam Schiff liderliğinde tek taraflı bir süreç yürüttüğünü ve bu süreçte Trump’ın kusurlu davrandığına ilişkin delilin ortaya çıkmadığını savundu. Sözcü, “Bu rapor Demokratlar’ın öfkelerinden başka hiçbir şey yansıtmıyor. Başkan Schiff’in raporu hiçbir şeyin delili olmadığı halde, bir şeyi kanıtlamaya uğraşan bir bodrum katı blog yazarının ipe sapa gelmez laflarından ibaret” sözleriyle tepki gösterdi.

İstihbarat Komisyonu Başkanı Adam Schiff raporun kamuoyuyla paylaşılmasının ardından kameralar karşısına geçti. Schiff, Trump’ın azil soruşturmasına dayanak oluşturan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile yaptığı telefon görüşmelerine atıfta bulunarak, görüşme kayıtlarının Beyaz Saray dahil olmak üzere taraflar arasında önemli ölçüde koordinasyon olduğunu gösterdiğini belirtti.

Adam Schiff, Trump hakkındaki azil soruşturmasının ABD’de demokrasi açısından önemli olduğunun altını çizdi, “Eğer Kongre Trump’ı başka ülkelerin seçime müdahalesini talep ettiği için cezalandırmazsa, bu aynı şeylerin devamını ısrarla istediğimiz anlamına gelir” dedi. İstihbarat Komisyonu Başkanı, Başkan Trump’ın faaliyetlerine bazı Kongre üyelerinin de karışmış olabileceğini söyledi ancak isim ya da ayrıntı vermedi. Adam Schiff, Başkan Trump’ın 2020 seçim kampanyasına yarar sağlayacak şekilde kazanım elde etmeye yönelik planının daha önce başlayıp başlamadığını da incelediklerini söyledi. (Kaynak: Amerika'nın Sesi)