ABD’de yazılan tez için Türkiye'de suç duyurusu
SUNY Üniversitesi'nde yazılan doktora tezinin Türkiye'de reddedilmesiyle ilgili ayrıntılar ortaya çıktı. Üniversiteler Arası Kurul Başkanlığı, tez hakkında suç duyurusunda bulundu.
DUVAR - ABD’deki, New York Eyalet Üniversitesi'nde (State University of New York-SUNY) sosyal bilimler alanında doktora yapan Mehmet Baki Deniz'in tezinin, Türkiye'de Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından neden reddedildiğiyle ilgili ayrıntılar ortaya çıktı.
Deniz'in ‘1980-2008 Arasında Türkiye’yi Kim Yönetiyor? Sermaye Gücü Ve Otoriter Popülizmin Yükselişi’ adlı doktora denklik başvurusu, ‘doktora tez konusu ve içeriği’ gerekçe gösterilerek reddedildi. Açılan denklik davasında 3 farklı üniversiteden görüş istendi. Ancak sosyoloji bölümünde yazılan tezle ilgili görüş hukuk fakültelerinden alındı.
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Ankara Hacı Bayram Veli ve Marmara Üniversitesi hukuk fakültelerinden görüş istendi. Tezle ilgili Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi görüş vermedi.
SUÇ DUYURUSUNA KONU OLDU
Marmara Üniversitesi'nde ise sosyoloji tezi olmasına rağmen çalışmayı Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Gökçen ve ceza hukukçuları Doç. Dr. Yusuf Yaşar ve Dr. Zafer İçer inceledi. Marmara Üniversitesi’nin görüşünde, “Bilimsel ve akademik kurallarla bağdaşmayan; objektiflik, gerçeklik, doğruluk kriterlerini taşımıyor” tespiti yer aldı. Ayrıca tezin içeriğinde yer alan ‘otoriterleşme' ifadesi nedeniyle ‘cumhurbaşkanına hakaret', 'terörü övme’ gibi suçlamalar yöneltildi. Bu değerlendirmeler nedeniyle Üniversiteler Arası Kurul Başkanlığı, tezle ilgili 25 Mayıs 2021'de savcılığa suç duyurusunda bulundu.
TEZİN İÇERİĞİNDE ‘SUÇ UNSURU’ GÖRDÜLER
Marmara Üniversitesi’nden gelen görüş üzerine tezle ilgili bulunulan suç duyurusunda yer alan ifadeler şöyle:
“...Ne derseniz deyin, bugün … REJİMİN OTORİTERLİĞİ İNKAR EDİLEMEZ- kitlesel tutuklamalar, devlet bürokratlarının kitlesel tasfiyesine yol açan davalar ve muhaliflerin çoğunun bastırılması Türk siyasetini tanımlıyor. Nitekim rejimin otoriter karakteri son 10 yıldır tartışmasızdır...”
“… 2013 haziran ve sonbaharında meydana gelen Gezi protestolarının şiddetle bastırılması …. Türkiye’sini açıkça otoriter olarak nitelendirmektedir…”
AVUKAT SEPİN: AKADEMİK ÖZGÜRLÜK VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE AYKIRI
Tezin yazarı Mehmet Baki Deniz’in avukatı Mehmet Sepin, ‘doktora tez konusu ve içeriği’ gerekçe gösterilerek denklik başvurusunun reddedilmesine tepki gösterdi. Sepin, bu değerlendirmenin hukuki belirlilik ve hukuki güvenlik ilkelerine, aynı zamanda bu durumun akademik özgürlük ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu söyledi.
Sepin, “Üniversitelerarası Kurul'un ‘doktora tez konusu ve içeriği’ şeklinde düzenlemesi kanunla değil, idari bir kararla yapılmıştır. Bu düzenleme insanların doktora eğitimine ilişkin önemli ama muğlak bir sınırlama getirerek Anayasal eğitim hakkına aykırı bir düzenleme olarak denklik davasının ana gerekçelerinden birini oluşturmakta. Tez konusu ve içeriğindeki düzenleme keyfiyete varabilecek sınırsız bir takdir yetkisi getirmekte. Bu durum hukuki belirlilik ve hukuki güvenlik ilkelerine aykırı. Kaldı ki böyle bir düzenleme Anayasa'nın 13. maddesi gereği eğitim hakkı sebebiyle idari bir kararla değil ancak kanunla yapılabilir" dedi.
Avukat Sepin, tezle ilgili suç duyurusunda bulunulmasına ise şu sözlerle tepki gösterdi: “Davalı savunmasında ilginç olarak söz konusu tezin reddine gerekçe oluşturan ve üniversiteden görüşü alınan akademisyenler, sosyoloji alanındaki akademisyenler değil, ceza hukuku alanından öğretim üyeleridir. Oysa müvekkilimiz sosyoloji bölümünde, siyaset sosyolojisi özelinde bir tez yazmıştı.”
‘TEZDEKİ ELEŞTİRİLER AKADEMİK DEĞERLENDİRMEDİR’
Avukat Sepin şöyle devam etti: "Müvekkilimizin tezinin adı '1980-2008 Arasında Türkiye’yi Kim Yönetiyor? Sermaye Gücü Ve Otoriter Popülizmin Yükselişi'. Müvekkilimiz akademik bir değerlendirme yapmayı hedeflemiş ve tezinin içeriği yalnızca mevcut yönetimle ilgili değil. 1980 sonrası, Türkiye’nin değişimindeki sermaye, bu sermayenin dönüşümü ile siyaset ve yönetim ilişkisini değerlendirerek politika, ekonomi ve yönetim bağlamında bir akademik tez çalışması yapmış."
Mehmet Baki Deniz’in tezinde kullandığı ifadeler sebebiyle, doktora denklik talebinin reddedilmesinin Anayasa’nın 26. Maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) 10. Maddesi bağlamında ifade özgürlüğünün de engellenmesi anlamına geldiğini belirten Sepin şöyle devam etti: “AİHS ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarına göre, siyasileri eleştiren bir ifade, sert bir ifade bile olsa ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirilir. Bir ifadenin, sınırlama sebebi veya suç unsuru oluşturduğundan bahsedebilmek için ifadelerin, şiddeti teşvik edip etmediğine bakılır. Müvekkilin tezindeki eleştiriler, hem bir akademik değerlendirme hem de ifade özgürlüğü bağlamında bir eleştiridir.”
Sepin son olarak şunları söyledi: “Kamuoyu tarafından tartışılan veya kamu yararını ilgilendiren konularda, politik tartışmalarda, özellikle iktidarda olan siyasilere veya kamu otoritesine yapılmış eleştirilerin AİHM tarafından demokratik bir toplumda gereklilik yönünden incelemesi yapılmakta ve bu ifadeler kamuoyunda yer almasının kişilerin bilgi edinme ve fikir oluşumuna katkısı sebebiyle toplum için önemli olmasından dolayı 'tolerans gösterilmesi gereken düşünceler' olarak değerlendirilmekte. Tezin içeriğinde yer alan ifadeler hakaret değil, tezde son derece ölçülü bir şekilde akademik bir değerlendirme yapılmış. Tezde Türkiye’nin son 10 yıldır otoriterleştiği belirtiliyor. Bu da tezin tamamen AK Parti dönemine yönelik yapılmadığının ispatı. Araştırma tezi, 1980’den bugüne tüm yönetimleri incelemekte ve dikkat edilecek olursa AK Parti’nin 2010 öncesi değil, 2010 sonrası dönemi için otoriterleştiği eleştirisini yapmakta. Görüleceği üzere müvekkilimin amacı, salt AK Parti’yi kötüleme amacıyla değil, olaylara ve döneme göre kendi değerlendirmesini yapmakta.”