ABD'den İran'a tehdit: Gereken cevabı alır
Amerika’nın İran Özel Temsilcisi Brian Hook, "İran’ın bölgede tansiyonu tırmandırmayı tercih ettiği takdirde" ABD’nin gereken cevabı vereceğini söyledi. İran Özel Temsilcisi, ülkesinin İran’la savaşa girmek istemediğini ancak bölgedeki "Amerikan askerlerine yönelik bir tehdide güçle karşılık vereceklerini" belirtti.
DUVAR- Amerika’nın İran Özel Temsilcisi Brian Hook, İran’ın nükleer anlaşmadan kısmen çekildiğini açıklamasının uluslararası normlara aykırı olduğunu söyledi. Hook, "İran hükümetinin tehditlerine teslim olmayacağız” dedi.
ABD’nin İranlı liderler tavır ve tutumlarını değiştirene kadar azami baskı uygulama politikasını sürdüreceğini kaydeden Hook, İran’a yönelik bugüne dek uygulanan en sert yaptırımların devrede olduğunu, bunun da İran’ın petrol ihracatını rekor düzeyde düşürdüğünü söyledi. Tahran rejiminin karanlık bir ekonomi yürütmek ve dünyada terörün bir numaralı finans kaynağı olduğu yönündeki Washington’un duruşunu bir kez daha yineleyen Hook, “İran ya normal bir ülke gibi davranacak ya da ekonomisinin dağılmasına seyirci kalacak” dedi.
'AVRUPA'YA NÜKLEER ŞANTAJ'
İran 2015 tarihli nükleer anlaşmadaki bazı taahhütlerini geri alacağını açıklamıştı. Bu açıklamadan birkaç saat sonra ABD, İran’a uyguladığı yaptırımların bunlarla sınırlı olmayacağını söyledi ve kısa sürede yeni yaptırımların da devreye gireceğini kaydetti. Washington ayrıca Avrupa bankalarını, yatırımcıları ve iş kurumlarını Avrupa’nın İran’la ticaretini devam ettirmek için oluşturduğu mekanizmaya müdahil olmamaları konusunda uyardı.
Başkan’ın asistanlarından Tim Morrison “Avrupa’da bir bankaysanız, yatırımcıysanız, sigortacıysanız ya da iş yeriyseniz bilmelisiniz ki Özel Amaçlı Araç sistemine katılmanız çok kötü bir iş kararı olur” ifadelerini kullandı. Morrison İran’ın nükleer anlaşmayla ilgili açıklamasını “Avrupa’ya nükleer şantajdan başka bir şey değil” şeklinde değerlendirdi.
Ruhani uluslararası anlaşmanın ABD dışındaki imzacı ülkelerinin İran’ın ABD yaptırımlarına hedef olmasını önlemenin yolunu bulamaması halinde İran’ın 60 gün içinde içinde uranyum zenginleştirme düzeyini düşük seviyeden arttırarak sivil nükleer güç üretimine uygun hale getireceğini kaydetmişti. Bu duruma 2015 tarihli anlaşma kapsamında müsade ediliyor.
Ruhani açıklamasında bu adımların nükleer anlaşmanın sonu olmadığının hem dünya hem de İran halkı tarafından bilinmesi gerektiğini söyledi.
Nükleer anlaşma İran, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa, Almanya ve ABD tarafından Donald Trump’ın başkanlık dönemi öncesinde 2015’te imzalanmıştı. Anlaşma kapsamında İran yaptırımların hafifletilmesi karşısında tartışmalı nükleer programını kısıtlamayı kabul etmişti.
Washington’un Avrupalı müttefikleri Trump’ın anlaşmadan geri çekilme kararına destek vermemiş ve ABD yaptırımlarının İran üzerindeki olumsuz etkilerinin önüne geçmenin yollarını aramıştı. Buna İran’ın petrol ithalatının tamamen sona ermesini önleme çabaları da dahil.
Trump yönetimi Barack Obama döneminde varılan anlaşmanın İran’ın balistik füze programını ve Tahran’ın Orta Doğu’da vekiller aracılığıyla yürüttüğü çatışmaları içermediği gerekçesiyle yetersiz buluyor. (Kaynak: Amerikanın Sesi)