Aci ailesine ikinci darbe: Biri ABD'ye kaçtı, diğeri serbest bırakıldı

Oğuz Murat Aci'nin ölümüne neden olan T.C.'nin, annesi Eylem Tok ile ABD'ye kaçmasının ardından kuzen Anıl Aci'nin ölümüne neden olan kamyon sürücüsü de serbest bırakıldı.

Abone ol

DUVAR - Türkiye'nin günlerdir konuştuğu trafik kazasının ardından çocuklarının ölümüne neden olan T.C.'nin kaçtığı ABD'den getirtilmesi için çabalayan Aci ailesi bu kez de yeğenlerinin ölümüne neden olan sürücünün serbest bırakılmasıyla karşı karşıya kaldı. 

İstanbul Eyüpsultan’da, 1 Mart'ta yazar Eylem Tok’un 17 yaşındaki oğlu T.C. lüks aracıyla seyir halindeyken, arıza nedeniyle yol kenarında park halinde bulunan ATV motosiklete çarpmış, kaza sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybederken, 4 kişi de yaralanmıştı. Eylem Tok, oğluyla önce Mısır'a oradan da ABD'ye kaçmıştı. 

11 Mart'ta ise Oğuz Murat Aci'nin amcası Soner Aci'nin kullandığı otomobil TEM Otoyolu Silivri Kavaklı Mahallesi mevkiinde arızalandı. Soner Aci ve oğlu Anıl Aci emniyet şeridinde araçtan indikleri sırada aynı yönde ilerleyen Sait İ.'nin kullandığı 34 ET 4116 plakalı kamyon önce otomobile ardından Anil Aci'ya çarptı.

Kamyon, 100 metre ileride dururken Anıl Aci yaşamını yitirdi. Kazanın ardından gözaltına alınan kamyon şoförü 32 yaşındaki Sait İ. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

'RÜZGAR SAVURDU' DİYE SAVUNMA YAPTI

Sait İ. ifadesinde "Rüzgarın idaremdeki aracı hafif savurması sonucu aracım sağ tarafa doğru yani emniyet şeridine doğru savruldu. Sonrasında emniyet şeridinde bir araç olduğunu fark ettim ve aracı toparlamaya çalıştım. Ancak emniyet şeridindeki aracın sol yanına sürterek çarptım. Orada birisine çarptığını aracımın aynasından arkaya baktığımda gördüm. Yolda herhangi bir ikaz bulunmamaktaydı" dedi.

BABA SONER ACİ: ONUN Kİ YURT DIŞINA KAÇTI, BİZİMKİSİ SERBEST BIRAKILDI

Baba Soner Aci, karara şöyle tepki gösterdi:

"Oğuz Murat Aci'nin olayının birebir aynısı. Nasıl emniyet şeridinde onları gelip ezip geçtiyse, kaza aynı fakat yerler ayrı, bizi de emniyet şeridinde geldi ezip geçti. Kaza anını şöyle hatırlıyorum. Bir toz duman içinde kaldım önüme baktığım zaman, kamyonun hızla gittiğini gördüm. Ben o arada olayın tam farkında değildim, bağırdım 'kamyonu yakalayın' dedim. Kamyon 500 metre sonra durdu. Zaten arkamı döndüğümde olanlar olmuştu. Arızaya bakacaktık, basit bir şeyse kendi çabamızla yapmaya çalışacaktık fakat durmamızla, kaputu açtık ve arkasından bu olay yaşandı. Arabayı ben kullanıyordum. Kaza hemen hemen birebir aynı, emniyet şeridinde. Onunki yurt dışına kaçtı, bizimkisi de bir gece gözaltında kaldı ertesi gün serbest bırakıldı. Adaletli bir şekilde tecelli etmesini istiyorum. 

NİŞANLIDAN TEPKİ: ACININ NE OLDUĞUNU DAHA ANLAYAMADAN SERBEST BIRAKILDI

Nişanlısından geriye kalan yüzüğü boynunda taşıyan Elif Aydın ise, "Olay anında orada değildim ama onlarla gidecektim. O gün biz zaten Anıl ile beraberdik. Dediği gibi düğünüme iki ay vardı. Nikah tarihi almak için beraberdik o gün, nikah tarihi almaya gittik. Acının ne olduğunu daha anlayamadan benim perşembe günü karşıma avukat çıkıp dedi ki, 'Adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.' Şu kadarcık bir dosya getirdiler elime, dedim ki, 'Bu mu bunun karşılığı'. Anlatmadığımız duyguların vicdan azabını çekip, bir köşede oturup saatlerce duruyoruz. İnsanlar bizi toplamaya çalışıyor. En azından ilk duruşmaya kadar, o dört duvarın içinde kalsın. Vicdanıyla baş başa kalsın" ifadelerine yer verdi.

(HABER MERKEZİ)