Açığa alınan öğretmenlere Tunceli formülü
Eğitim Sen Başkanı Karaca, ihraç edilen öğretmenler için Milli Eğitim Bakanlığı'na başvuracaklarını açıkladı: "Tunceli'deki bu uygulamanın tüm Türkiye'ye yayılması gerekir."
Özlem Akarsu Çelik oakarsucelik@gazeteduvar.com.tr
ANKARA - Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca açığa alınan Eğitim Sen'li öğretmenlerin göreve iadesi için yetkililerle görüştüklerini söyledi. Karaca, "Tunceli'deki iade kararları tüm Türkiye'ye yayılmalı, bu hukuksuzluktan bir an önce dönülmeli" dedi.
Daha önce temasa geçtikleri Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yetkilileriyle bu hafta da görüşme talebinde bulunduklarını söyleyen Karaca, Duvar'a şu açıklamayı yaptı:
"Eğitim-öğretim yılı bir kaosla açıldı. Daha da içinden çıkılmaz hale gelsin istenmiyorsa aklı selimin kazanması gerekiyor. Tunceli'deki iadeler de gösteriyor ki bu hukuksuzluktan istendiği an dönülebiliyor çünkü açığa alma kararları gerçek bir suçlamaya dayanmıyor. Tunceli'deki bu uygulamanın tüm Türkiye'ye yayılması gerekir. Eğitim Sen olarak hem muhalefet partileriyle hem Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşüyoruz. Bu haksızlıktan, hukuksuzluktan bir an önce dönülmesi talebimizi ileteceğiz."
'MEB'DE İKİ GRUP VAR'
MEB'deki bir grubun Eğitim sen'lileri cezalandırmak istediğini söyleyen karaca, şöyle devam etti: "MEB'de ikili bir duruş var. Bir grup bizim hedef haline getirilmemiz için çaba harcıyor. Sendikal etkinliklerimizi darbe süreciyle ilişkilendirmeye çalışıyor. Bunlara karşı, darbe süreciyle hep mücadele etmiş, bedel ödemiş öğretmenlerin bu kılıfa sokulmaması için çabalıyoruz. MEB'deki ikinci grup daha farklı bir yerde duruyor."
'TOPLUMSAL BARIŞ BOZULUR'
Karaca, açığa alınan 11 bin 300 öğretmenin hızla geri döndürülmesi için uğraştıklarını de belirtti: "Eğer bu ülkede hukukun kırıntısı kalmışsa öğretmenlerin bir an önce görevlerine iade edilmeleri gerekir. Aksi takdirde toplumsal çatışma, okullarda barışın bozulması, karşı karşıya gelmeler yaşanacaktır. Arkadaşı, meslektaşı haksız yere görevden alınan öğretmenin işini mutlu bir şekilde yapmasına imkan yoktur. Zaten toplumsal kamplaşma var. Bütün bunların sona ermesi için hakkın, hukukun kazanması gerekiyor."