Açlık grevleri sırasında oturma eylemi yapan annelerin davası başladı
Gebze Kadın Kapalı Cezaevi'nde açlık grevinde bulunan yakınlarının durumuna dikkat çekmek için cezaevi önünde oturma eylemi yapan annelere açılan davaya başlandı. Savcı ilk duruşmada annelerin cezalandırılmasını istedi. Anneler ise suç işlemediklerini, polisin şiddetine ve hakaretlerine maruz kaldıklarını, açlık grevlerinin son bulması için cezaevi önüne gittiklerini anlattı. Mahkeme duruşmayı 21 Mayıs tarihine erteledi.
DUVAR - Açlık grevindeki çocuklarının durumuna dikkat çekmek için Nisan 2019'da Gebze Kadın Kapalı Cezaevi önünde beyaz tülbentleriyle oturma eylemi yapan ve polis şiddetine maruz kalan annelere açılan davaya başlandı.
PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulması talebi ile Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde başlayan Türkiye ve bölge cezaevlerine yayılan açlık grevlerine ilişkin Kocaeli'de açılan davanın ilk duruşması görüldü. Gebze Kadın Kapalı Cezaevi önünde nöbet tutan anneler hakkında “Örgüt adına suç işlemek” ve “2911 sayılı gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” etmek suçlamaları ile Cemile Çiftçi, Türkiye Bozkurt, Fehime Ekmez ve Yeter Seyhan'ın davası Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
'SAVUNMA ALINMADAN BERAAT VERİLMELİ'
Duruşmaya tutuksuz yargılanan Çiftçi, Bozkurt, Ekmez ve Seyhan hazır bulunurken, duruşmayı çok sayıda STK temsilcisi izledi.
Kimlik tespitlerinin ardından geçilen duruşmada ilk olarak söz alan Avukat Sinan Zincir, dosyanın soruşturma evresinde hazırlanan iddianamenin mahkemece kabul edilmemesi gerektiğini söyledi. Zincir, ceza mahkemesi kanuna göre bir fiilin suç teşkil etmediği herhangi delil toplanmasına gerek olmaksızın açık ve belliyse mahkemece derhal beraat kararı verilmesi gerektiğini ifade etti. Zincir, bu aşamada sanıkların savunması alınmadan mahkemenin beraat kararı verilmesini talep etti.
'AÇLIK GREVİNİN SON BULMASI İÇİN ORADAYDIK'
Mahkeme heyeti ise avukatların beraat taleplerini sanıkların savunmalarının alındıktan sonra değerlendirilmesine karar verdi.
Ardından savunma yapan Cemile Çiftçi, suçlamaları kabul etmediğini, iddianameye konu suçları işlemediğini, kardeşinin cezaevinde kısıtlı olduğunu ve açlık grevi yaptığını açlık grevinin son bulması için cezaevi önünde olduğunu ifade etti.
Türkiye Bozkurt da cezaevi önüne gitmesinin sebebinin açlık grevine giren yakınlarının bu eylemlerine son vermeleri için olduğunu dile getirdi. Belirli bir yaşa geldiğini ifade eden Bozkurt, böyle bir suçlama ile karşı karşıya kalmalarının bile kendilerini rencide ettiğini söyledi. Olay esnasında yüksek sesle konuşup bağırmalarının söz konusu olmadığını söyleyen Bozkurt, polis tarafından hakarete uğradıklarını anlattı.
'POLİS YERLERDE SÜRÜKLEDİ'
Hakkındaki suçlamaları reddeden Fehime Ekmez, olay tarihinde suç teşkil eden eylem içinde olmadığını ve rahatsız olmasına rağmen polis tarafından yerlerde sürüklendiğini belirtti. Kalçasında platin takılı olduğunu, polis şiddetinden kaynaklı halen yürümekte ve oturmakta zorluk yaşadığını anlatan Ekmez, açlık grevine katılan yakınlarının eylemlerine son vermeleri için cezaevi önüne gittiğini ve slogan atmak ya da başkaca bir eylemde bulunmadığını sözlerine ekledi.
SAVCI CEZA İSTEDİ
Ardından söz alan iddia makamı esasa ilişkin mütalaasını mahkemeye sundu. Savcı mütalaasında “Yapılan yargılama ve dosya kapsamına göre iddianamede adı geçen sanıklar Türkiye Bozkurt, Cemile Çiftçi, Fehime Ekmez ve Yeter Seyhan’ın 02-05-2019 tarihinde PKK/KCK örgütüne yardım saikiyle iddianamede belirtilen adreste oturma eylemi yaparak uyarıya rağmen eyleme devam edip üzerlerine atılı suçları işledikleri anlaşıldığında “Örgüt adına suç işlemek” ve “2911 sayılı gösteri yürüyüşleri kanununa” muhalefet etmek suçlamaları ile cezalandırılmaları kamu adına mütalaa olunur” diye belirtti.
Avukatlar esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma için süre talebinde bulundu. Mahkeme heyeti avukatların süre talebini kabul ederek duruşmayı 21 Mayıs tarihine erteledi. (Kaynak: MA)