Açlık grevlerinin tarihi: Nerva'dan Leyla Güven'e

Yaklaşık altı ay evvel Leyla Güven ile başlayan kitlesel açlık grevi eylemi aynı zamanda Türkiye tarihinin en uzun açlık grevi olarak da görülebilir. Peki tarihte bir eylem biçimi olarak açlık grevleri nasıl ortaya çıktı? Nasıl bir dönüşüm süreci yaşadı? Türkiye’deki tarihi nedir?

Abone ol

Reşo Ronahî

Memleketin yakın tarihinde sıkça tanık olduğumuz bir ‘sivil itaatsizlik’ eylemi açlık grevleri. 1996, 2000, 2012’de gerçekleştirilen kitlesel açlık grevleri hepimizin hafızasında. Öte yandan şu an, İmralı’da tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın tecrit koşullarının ortadan kaldırılması ve Kürt sorununda müzakereye dayalı bir çözüm sürecinin başlatılması için yine Türkiye tarihinin en kitlesel açlık grevlerinden biri yaşanıyor. Yaklaşık altı ay evvel Leyla Güven ile başlayan bu kitlesel açlık grevi eylemi aynı zamanda Türkiye tarihinin en uzun açlık grevi olarak da görülebilir.

Peki tarihte bir eylem biçimi olarak açlık grevleri nasıl ortaya çıktı? Nasıl bir dönüşüm süreci yaşadı? Türkiye’deki tarihi nedir?

TARİHİN İLK AÇLIK GREVLERİ VE DÜNYA TARİHİNDEKİ SEYRİ

Bu konuda farklı görüşler mevcut. Örneğin Roma İmparatorluğu döneminde Hıristiyanlara yapılan baskılara tepki olarak ortaya çıktığını, Roma İmparatoru Tiberius’un yakın arkadaşı olan Nerva’nın Roma’da cinayet ve işkencenin yaygın olmasına tepki olarak açlık grevi yaptığını ve bunun tarihteki ilk açlık grevi eylemi olduğunu savunan görüşler var (1). Öte yandan tarihteki ilk örneğini daha uzak bir tarihe dayandıran görüşler de mevcut. Örneğin Hindistan tarihinde açlık grevlerinin ilk örneklerine rastlandığını, ‘mağdur’ kişinin (genellikle borç meselesinden) haksızlığı gerçekleştiren kişinin kapısında aç oturması ile gerçekleştiğini (2), hatta M.Ö. 400 ile 750 yıllarına dayandığı düşünülen Hint efsanelerinden Ramayana’da örneklerine rastlandığını savunan görüşler de var (3). Hindistan demişken 1930’lu yıllarda İngiliz İmparatorluğu işgali altında bulunan Hindistan’da Mahatma Ghandi’ninde “ahimsa” denilen sivil itaatsizlik felsefesi çerçevesinde sıkça bu eylem tarzına başvurduğunu belirtmek gerek.

Bir eylem tarzı olarak açlık grevi İrlanda tarihi boyunca görülür. İrlanda tarihinde erken dönemlere, Hıristiyanlık öncesi dönemlere dayanan bu eylem güç sahibi bir insanı, haksızlık yapan insanı (ki genelde zengin kişidir) aç kalma yoluyla kamusal olarak utandırmayı amaçlar.(4) Troscadh ya da Cealachanadı verilen bu eylem ile haksızlığa uğramış kişi kendisine haksızlık edenin kapısında aç oturur ve onu haksızlığı telafi etmeye zorlardı. Aslında Hindistan’da sözü edilen pratikle benzerlikleri olan bir eylem biçimi.

Politik bağlamı ile bakınca Romalı Nerva’nın ilk eylemci olduğu düşünülebilir. Fakat dönemin üretim ilişkilerini göz ardı etmeden düşünürsek mesela İrlanda’da bir yoksulun kendisini sömüren bir zenginin kapısında aç oturmasının da sınıf ilişkileri bakımından politik bir bağlamı olduğunu söyleyebiliriz.

Politik mücadeleler tarihi düşünüldüğünde bu eylem tarzına en çok başvuran ulusların başında İrlandalıların geldiği söylenirse herhalde yanlış olmaz. İngiltere’nin İrlanda’da işgalci olarak bulunmasına karşı mücadele eden İrlandalı ulusalcılar 1900’lerin başından itibaren açlık grevleri ile bu durumu protesto etmişlerdir. Tarihe kayıt düşen bu eylemlerden birinde 1917’de bir İrlandalı açlık grevcisi zorla beslenme sonucu, 1920’de ise İrlanda’nın Cork şehri belediye başkanı 74 günlük açlık grevi eylemi sonunda hayatını kaybetmiştir (5). Yine yakın dönem İrlanda bağımsızlık mücadelesinde de bu eylemin sıkça başvurulan bir yöntem olduğu görülmüştür. Bobby Sands ve arkadaşları 1981’de Kuzey İrlanda’da açlık grevine başlar. Talepleri siyasi tutuklu statüsüne alınmadır. 27 yaşında, 5 Mayıs 1981’de, açlık grevinin 66'ncı gününde cezaevinde hayatını kaybeder (6). Sonrasında dokuz cumhuriyetçi daha hayatını kaybeder.

Tutuldukları cezaevinin ismi Maze’dir. İlginçtir ki Maze İngilizcede hayret ve şaşkınlık anlamlarına da gelir. Bugünkü açlık grevleri pratikleri ile karşılaştırıldığında elbette farklılıklar da içerir İrlandalıların deneyimi. Mesela her ne kadar pek çok açlık grevcisi eylemlerine kimsenin ölmemesi gibi bir niyet olmadan başlamış olsalar da, Türkiye'dekinden farklı olarak İrlandalılar "açlık grevi" ve "ölüm orucu" arasında bir ayrım yapmazlar (7). Zira B vitamini takviyesine dair bir pratik de bahsi geçen tarihler itibariyle henüz gerçekleşmemiştir.

Baskıcı politikaları dolayısıyla İngiltere’nin açlık grevi eylemlerine tanıklığı yalnızca İrlandalıların pratikleri ile de sınırlı değil. Örneğin İngiltere’de kadınlara oy hakkı tanınması için mücadele eden süfrajet Marion Wallace-Dunlop 1909’da tutuklanır, 5 Temmuz’da açlık grevine başlar, 91 saat sonra serbest bırakılır (8). Sonrasında diğer süfrajetler de açlık grevine başlar ancak hükümet zorla besleme yoluna gider.

KİTLESELLEŞEN VE UZAYAN EYLEMLER

Tarihteki ilk kitlesel açlık grevi eylemi ise 1880 yılına dayanıyor. Çarlık rejimi altındaki Rusya’da çarlığın zorla çalıştırma kampları olan gulaglarda tutulan siyasi tutuklular insanlık dışı muameleye maruz kaldıkları için kendilerine verilen yiyecekleri reddederek durumu protesto ederler(9).

2013 yılında ABD’nin California eyaletindeki cezaevlerinde yaşanan açlık grevleri kitlesel katılımıyla dikkat çekmiştir. California cezaevlerindeki açlık grevlerine yaklaşık 30 bin kişinin katıldığı tahmin edilmekte olup tarihin en kalabalık açlık grevi eylemi olarak kabul edilebilir (10). Bir kişinin hayatını kaybettiği bu eylem ile tutuklular devletin hücre hapsi uygulamalarını protesto ettiler.

Dünya gündemine gelen diğer başlıca açlık grevleri ise şöyle: İsrail’de Filistinli tutuklular İsrail’in Filistin politikasını ve cezaevlerindeki baskılarını protesto etmek amacıyla sık sık açlık grevlerine giriyorlar. Yine Gauntanamo’da ABD tarafından hapiste tutulanlar 2002, 2005 ve 2013 başta olmak üzere birçok kez işkence ve kötü muameleyi protesto etmek için açlık grevine girdiler. Sri Lanka’da Tamil Kaplanları üyesi mahkumlar yine bu eyleme başvurdular.En yakın örneklerden biri ise İspanya’da yaşandı. 2017’de gerçekleşen Katalonya’nın bağımsızlık referandumu sonrası bazı Katalan yetkililer İspanya hükümeti tarafından tutuklanmıştı. Bu yetkililerden dördü 2018 yılında haksız yere tutuklandıklarını belirtip durumu protesto etmek amacıyla açlık grevine girdiler (11).

Dünya tarihinin en uzun açlık grevi ise yine Mahatma Ghandhi’nin ülkesinde, Hindistan’da gerçekleşti. Hindistan’da askerler 4 Kasım 2000’de Silahlı Kuvvetler Özel Yetki Yasası’na dayanarak Malom Katliamı olarak adlandırılan bir katliamla 10 sivili öldürür. İrom Sharmila isimli kadın olayın ardından açlık grevine başlar ve 7 Kasım’da “intihara teşebbüs” suçlamasıyla tutuklanır. Mahkeme kararıyla Sharmila’nın beslenmesi için burnuna tüp yerleştirilir. Sharmilaeylemini sonlandırdığı 9 Ağustos 2016’ya dek bu zorla beslenme yöntemi dışında herhangi bir şey yemez. Sharmila’nın karşı çıktığı, Silahlı Kuvvetler Özel Yetki Yasası, kuzeydoğu eyaletleri ile Keşmir’in Hindistan kontrolü altındaki kısmında uygulanmaktadır (12).

TÜRKİYE TARİHİ

Türkiye’de bilinen, ses getirmiş ilk açlık grevi Nazım Hikmet’in 1950’de başlattığı açlık grevidir. 27 Mayıs 1960 Askeri Darbesiyle tutuklanan Celal Bayar da cezaevinde iki günlük süreli açlık grevi yapmıştır. Bir diğer ses getiren açlık grevi de Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ın idam edilmelerinden hemen önce, 1972’de başlattıkları açlık grevidir (13).

Ama esasen açlık grevlerinin bu memlekette gündem oluşu 1980 askeri darbesi sonrası Diyarbakır Cezaevi’nde yapılan açlık grevi eylemleri iledir. 20 Nisan 1981’de zorla besleme sonucu ölen Ali Erek’in Türkiye’de açlık grevlerindeki ilk ölüm olduğu düşünülmektedir (14). Cezaevinin kötü koşulları ve yoğun işkenceye tepki olarak 1982 yılında gerçekleştirilen açlık grevinde ise Kemal Pir, Hayri Durmuş, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek yaşamlarını yitirirler. 1984 yılında ise tek tip elbise uygulamasının kaldırılması, işkencelerin sona ermesi, insani ve sosyal yaşam koşullarının düzenlenmesi ve siyasi tutukluluk hakkının tanınması talepleri ile başlayan açlık grevi eylemleri sonucunda Diyarbakır ve Sağmalcılar cezaevlerinde altı kişi yaşamını yitirir. 1995 ve 1996 yıllarında birçok cezaevinde kitlesel açlık grevleri yaşanır ve sonucunda ikisi 1995’te, 12’si de 1996’da olmak üzere on dört kişi yaşamını yitirir (15).

2000–2007 yılları arasında, F tipi cezaevlerine karşı başlatılmış olan açlık grevi/ölüm orucu eylemlerine yüzlerce kişi katılmış; 48’i cezaevinde, 13’ü tahliye olduktan sonra, yedisi de destekçilerden olmak üzere toplam 68 insanın ölümü ile sonuçlanmıştır (16). Bu, Türkiye tarihinin en fazla ölümlü açlık grevidir.

Türkiye’nin yakın tarihi açısından en dikkat çekici açlık grevi eylemleri ise 2012 ve 2016 yıllarında yaşandı. Bugün Leyla Güven’le başlayan ve birçok cezaevinde devam eden açlık grevleri gibi 12 Eylül 2012’de de cezaevlerindeki açlık grevcileri PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını ve Kürt sorununa demokratik-barışçıl çözüm bulunmasını talep ettiler. 68 gün süren eylem Abdullah Öcalan’ın çağrısı ile sona ermiş, sonrasında çözüm süreci denilen süreç yaşanmıştı. Bu açlık grevinde B vitamini kullanımının gündeme gelmiş olması da bir başka dikkat çekici nokta idi.

Yine 2016 yılının Eylül ayında 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası tecrit koşullarının devam etmesi ve kendisinden haber alınamaması nedeniyle bir grup siyasetçi Diyarbakır’da açlık grevine başlamıştı. Sekiz gün süren bu eylem kardeşi Mehmet Öcalan’ın İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan ile görüşmesiyle ve onun çağrısıyla sona ermişti.

Bahsedilen zaman dilimlerinde ayrıca cezaevlerinde sayısız kez cezaevi koşullarının düzeltilmesi talebi başta olmak üzere farklı taleplerle süreli açlık grevleri yaşandığını da belirtmek gerekir.

2017 yılında Dersim’de Kemal Gün oğlunun kemiklerinin devlet tarafından kendisine teslim edilmesi için açlık grevine girmiş, 90'ıncı gününde valinin oğlunun kemiklerini kendisine teslim edeceğini belirtmesi üzerine Gün, açlık grevi eylemini sonlandırmıştır (17).

Yine 2017 yılında görevlerinden ihraç edilen eğitimciler Semih Özakça ve Nuriye Gülmen KHK ile ihraç edildikleri görevlerine tekrar dönmek talebiyle Ankara’da uzun süreli bir açlık grevine girmiş, sonrasında tutuklanmışlardı.

Bugün ise DTK Eşbaşkanı Leyla Güven ile başlayan ve sonrasında farklı ülkelerde birçok kişinin de katıldığı ve son olarak Türkiye’deki cezaevlerinde yüzlerce tutuklunun devam ettiği bir açlık grevleri süreci yaşanıyor. Talepler 2012’dekine çok benzer; Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve Kürt sorununda savaşçı politikalardan vazgeçilmesi.

1) Soyer, A.,Aclık Grevleri/Olum Orucları, TTB ve Son Tartışmalar. TOPLUM ve HEKiM, 2000. 15 (6).

2) Beresford, David (1987); Ten Men Dead, Atlantic Press, New York

3) https://psychology.wikia.org/wiki/Hunger_strike (erişim 07. 05. 2019)

4) Ruckenstein, LeliaandO'Malley, James(2005); Everything Irish: TheHistory, Literature, Art, Music, People, andPlaces of Ireland, from A to Z, Ballantine Books, New York

5) Russell, S.A.,Aclık Doğal Olmayan Bir Tarih. 2014, İstanbul MAYA KİTAP. 314.

6) https://www.history.com/this-day-in-history/ira-militant-bobby-sands-dies (erişim 07. 05. 2019)

7) https://bianet.org/bianet/dunya/141851-aclik-grevi-irlanda-deneyimi (erişim 06. 05. 2019)

8) https://www.theguardian.com/commentisfree/libertycentral/2009/jul/06/suffragette-hunger-strike-protest (erişim 06. 05. 2019)

9) https://www.independent.co.uk/news/long_reads/gus-hales-hunger-strike-protest-ira-maze-prison-ukraine-suffragettes-guantanamo-a8648936.html (erişim 09. 05. 2019)

10) Reiter, K., The Supermax Prison: A BluntMeans of Control, or a Subtle Form of Violence? Radical Philosophy Review, 2014. 17 (2): p. 457-475.

11) https://www.theguardian.com/world/2018/dec/04/catalan-leaders-facing-trial-spain-hunger-strike (erişim 10. 05. 2019)

12) https://www.novinite.com/articles/191760/5+Longest+Hunger+Strikes+In+History (erişim 08. 05. 2019)

13) Karahancı, Onur Naci ve Büken Örnek, Nüket. “Evrensel Etik İlkeler Işığında Açlık Grevleri ve Hekimlik”, TTB/STED Dergisi 26/4 (2017):162-175

14) Türkiye İnsan Hakları Vakfı (1996), İşkence Dosyası-Gözaltında ya da Cezaevinde Ölenler, TİHV Yayınları

15) A.g.e

16) Altun, Gürcan ve Uğur Altun, Betül, Açlık ve Açlık Grevlerinin Klinik, Etik ve Hukuki Acıdan Değerlendirilmesi

17) https://www.evrensel.net/haber/320891/kemal-gun-aclik-grevini-90-gunde-sonlandirdi (erişim 11.05.2019)