Ada ufuklarında göç tehlikesi
Okyanus adalarında sular fazla hızlı yükseliyor. Otuz senelik süre dilimlerinde milyonlar yerinden olabilir. Peki çare, Yeşil Gündem'de...
DUVAR - Yapılan yeni bir araştırmaya göre yüksekliği deniz seviyesine yakın olan Pasifik ve Hint Okyanusu bölgesindeki takım adalar 2030 yılına kadar yaşanamaz hale gelecek.
ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS), Hollanda ve Hawaii Üniversitesi'nde faaliyet yürüten ve su kaynaklarıyla yeraltı yüzeyleri hakkında çalışmalar yürüten Deltares Enstitüsü tarafından yürütülen araştırmada deniz seviyesinde meydana gelecek yükselme bir yana insanların içme suyuna erişiminin de nasıl kısıtlanacağı ilk defa yeni, somut verilerle ortaya konuyor. Makalede önümüzdeki yıllarda yüz milyonlarca insanın yerinden olacağı öngörülüyor okyanuslar bölgesindeki mercan adalarında yarım milyonu aşan bir nüfus yaşıyor ve araştırmada en çok risk altında olan kitlenin de bu insan toplulukları olduğu vurgulanıyor. Küresel ısınma yüzünden yaşanacak olan tuzlu su taşkınları sebebiyle yüksekliği deniz seviyesine yakın adalar 2030 ve 2060 yılları arasındaki süreçte yaşanamaz duruma gelecek. Risk altında bulunan takımadalar arasında Maldivler, Şeyseller, Kiribati, Tuval ve Hawaii'nin kuzey batısındaki adalar bulunuyor.
ASKERİ TESİSLER TEHLİKEDE
Dile getirilen bu tehlike aslında yeni değil, 2008 yılının Noelinde sel felaketi yüzünden Marshall Adaları'nın en büyük şehirlerini deniz suyu basınca devlet başkanı da olağanüstü hal ilan etmişti. Üstelik ortada öyle bir kasırga veya tsunami durumu da yoktu. Sadece mevsimsel bir fırtına atağı söz konusuydu. Çok sayıda tatlı su kaynağı ve ev zarar görmüştü. Üstelik bu afet bir ay içinde yaşanan üçüncü felaketti. Marshall Adaları'nın Çevresel Planlama ve Siyaset Koordinasyon Kurumu'nun başkan yardımcısı olaya tanıklığını şöyle anlatıyor: “Eğer dalgalar 60 santim (2 feet) daha yükselseydi felaket çok daha büyük olurdu.” USGS'nin araştırması Marshall Adaları'nda askeri tesisleri de bulunan ve bu varlıkların gelecekteki akıbetini de merak eden ABD ordusu tarafından da desteklenmişti. Yapılan yeni araştırmada Marshall takımadalarında bulunan adalardan biri olan Roi-Namur'da bulunan Pentagon üssündeki aktif varlıklarının da tehlike altına giriyor oluşu.
'20-30 YILDA BİR OLAN TAŞKINLAR 10 YILDA BİR OLUYOR'
Tamı tamına on yıl sonra yayınlanan araştırmanın başyazarı ve USGS bünyesinde çalışan araştırmacı bir jeolog olan Curt Storlazzi bu tür adaların aslında 20-30 yılda bir bu tür taşkınlara maruz kaldığını hatırlattıktan sonra artık bu sürenin on yıllık periyotlara düştüğüne üstelik böylesi vakaların birden fazla defa tekrarlandığına işaret ediyor. Storlazzi, bugüne kadar uygulanan tuz arıtma tesisleri gibi altyapı projelerinin de artık kar etmeyeceğini bu adalarda yaşayan 750 bin kişilik bir nüfusun kaçınılmaz olarak on yıllar içinde başka yerlere taşınmak zorunda kalınabileceğini söylüyor. 2014 yılında Roi-Namur'da 6 metrelik bir taşkın yaşandığını belirterek yapılan bilgisayar simülasyonlarında bu olayların daha sıklıkla yaşanacağının ortaya çıktığını ve dalgalar bu şekilde yılda iki defa yükseldiğinde yeraltı sularının içilemez hale gelebileceğini ifade etti. Makalenin yazarlarından biri olan hidrolog Stephen Gingerich bir yıl içinde düşen yağmur miktarları yeterli olamayacağı için denizin tuzlu suyunun da süpürülemeyeceğini belirtiyor.
'ABD İNKARDAN VAZGEÇMELİ'
Araştırma Paris hedeflerini dikkate almıyor, bununla ilgili herhangi bir analiz yapmıyor ama hedef tutturulup gezegenin yüz yılın sonunda sadece 1,5 derece ısınırsa bile adalar bölgesinde deniz seviyesi 40 santim yükselmiş olacak.
Marshall Adaları Devlet Başkanı Hilda Heine, ABD liderlerini iklim değişikliğini inkar etmekten vazgeçmeye çağırıyor. Heine daha geçen hafta bir taşkın vakası daha yaşandığını bunun her ay vakai adiyeden sayıldığını, vatandaşların artık evinde güvende hissetmediğini belirterek “Bunu biz yaratmadık ama yaşamak zorunda olan biziz” diyor.
Bu felaket senaryolarının içinde aslında yapılacak çok şey var. Yenilenebilir enerjiye geçiş ve dalgaların yükselişini engelleyen mercan kayalıklarının korunması bunlardan sadece iki tanesi. Maldivler bölgesini çalışan André Droxler mercan kayalıklarının sadece deniz seviyesinin yükselmesi sebebiyle değil ısınma kaynaklı asitleşme sebebiyle de tehlike altında olduğu uyarısını yapıyor. Araştırma ekibi içinde yer alan bilim insanlarından biri olan Simon Donner risk altındaki adaların da kaçınılmaz olan yeni duruma adapte edilmesi gerektiğinin altını çizerek Güney Çin Denizi'nde Çin devletinin aldığı önlemlere işaret ediyor. Droxler, bu adaların kaderinin en büyük teşkil ederken değerlendirme ve analizlerde konuşulan en az şey olduğunu belirtiyor. İklim ve Güvenlik Merkezi Direktörü John Conger ise "Biz bu konuları konuştukça uzak gelecek yakınlaşıyor' diyor.
Kaynaklar: