Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: Kılıçdaroğlu bizzat savunmasını gönderdi

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ceza yasalarında yeni düzenleme yapan kanun tasarısının Adalet Komisyonu görüşmelerinde dokunulmazlık fezlekeleri için ifadeye gitmesi beklenen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun savunma gönderdiğini açıkladı. Bozdağ, “CHP’nin Sayın Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bizzat savunmasını gönderdi, milletvekilleri gittiler, ifade verdiler, gitmeyenler de mazeret söylediler, falan tarihte geleceklerini ifade ettiler ve herkes mahkemenin çağrısına uyacağını ifade etti” dedi.

Abone ol

DUVAR - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, dokunulmazlık fezlekeleri için ifade vermeyi gidip gitmeyeceği merak edilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mahkemeye savunma gönderdiğini açıkladı. Bozdağ, "CHP’nin Sayın Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bizzat savunmasını gönderdi, milletvekilleri gittiler, ifade verdiler, gitmeyenler de mazeret söylediler, falan tarihte geleceklerini ifade ettiler ve herkes mahkemenin çağrısına uyacağını ifade etti" dedi.

BAŞBAKAN 'GİTTİ' DEMİŞTİ

Başbakan Binali Yıldırım, HDP'li eşbaşkan ve milletvekillerinin gözaltına alınmalarıyla ilgili açıklama yaparken, "Baykal, Bahçeli, Kılıçdaroğlu gidip ifade veriyorsa HDP'liler de gidecek" demesiyle gündeme gelen soru yanıt buldu. Adalet Bakanı Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun savunmasını 'bizzat gönderdiğini' açıkladı.

Bozdağ, Adalet Komisyonu’nda ceza yasalarında değişiklik düzenlemesi görüşmelerinden CHP’li üyelerin HDP’li milletvekillerinin tutuklanmalarına yönelik eleştirilerine de, “HDP’li milletvekillerinin komisyonumuzda olmasını biz de arzu ederiz, parlamento faaliyetlerine katılmaları son derece önemli ama kendileri böyle bir değerlendirmede bulundular. Biz onların değerlendirmelerine onların yerine karışma hakkına da sahip değiliz” yanıtını verdi.

Bakan Bozdağ’ın tutanaklara yansıyan açıklamaları şöyle:

154 MİLLETVEKİLİ HAKKINDA 810 DOSYA VAR: HDP’li milletvekillerinin Komisyonumuzda olmasını biz de arzu ederiz, Parlamento faaliyetlerine katılmaları son derece önemli ama kendileri böyle bir değerlendirmede bulundular. Biz onların değerlendirmelerine onların yerine karışma hakkına da sahip değiliz. Ancak şu kadarını ifade edeyim: parlamentomuz 154 milletvekili hakkında tam 810 dosyada dokunulmazlığın kaldırılmasına karar verdi, parti ayrımı yapmadı; AK Parti, CHP, MHP, HDP hepsiyle ilgili kaldırdı, suç ayrımı da yapmadı, bütün suçlarla ilgili kaldırdı ve bütün partiler de buna destek verdi. 367 gibi anayasa değişikliği iradesiyle Parlamentodan geçti, yürürlüğe girdi. 20 Mayıs 2016. Biz Bakanlık olarak yasa gereği dosyalar bize geldiği için mahal savcılıklarına, mahkemelerine dosyaları gönderdik; savcılıklar, mahkemeler kaldığı yerden dosyaları yasa gereği yürüttüler, tebligatlar çıkardılar. Bazı milletvekilleri gitti, bizzat ifade verdi, MHP’nin Sayın Genel Başkanı gitti, bizzat ifade verdi, CHP’nin Sayın Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bizzat savunmasını gönderdi, milletvekilleri gittiler, ifade verdiler, gitmeyenler de mazeret söylediler, falan tarihte geleceklerini ifade ettiler ve herkes mahkemenin çağrısına uyacağını ifade etti ancak HDP’nin eş genel başkanları ve milletvekilleri çok açık açıklamalarda bulundular, “Biz ifade vermeyeceğiz, gitmeyeceğiz; bizi nasıl almak istiyorsanız öyle alın” diye bir çağrıda bulundular. Tabii, hukuk devletinde yargı eleştirilmez değil, eleştiririz, kararlarını da eleştirebiliriz, en ağır lafları da söyleyebiliriz ama son tahlilde hepimiz mahkemelerin ve adli makamların verdiği kararlara uymak zorundayız.

İFADE VERMEYE GİTMİŞ OLSALAR ZORLA GÖTÜRÜLME KARARI ÇIKMAZDI: Eğer sayın milletvekilleri mahkemelerin veya savcıların talebine uyarak gidip ifade vermiş olsalardı zorla götürülme kararı elbette çıkmazdı ama tutuklama konusuna gelince bu, tamamen yargının takdiri çünkü ek 20’nci maddeyle yapılan şey Anayasa’nın 83’üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki birinci cümlesinin bunlar bakımından uygulanmayacağına dair hüküm koyuyor. Ne vardı orada? “İfadesi alınamaz, sorgulanamaz, tutulamaz, tutuklanamaz, yargılanamaz.” Bunu kaldırıyor. Bunun anlamı nedir? Bu kaldırılan dosyalarla ilgili ifadesi alınabilir, sorguya çekilebilir, tutulabilir, tutuklanabilir, yargılanabilir olmanın önünü açıyor, bu konudaki anayasal engeli kaldırıyor Anayasa değişikliği. Tabii, tutuklama kararını yargı veriyor. Bizim buna müdahale etme hakkımız da değil, doğru da değil; mahkemenin, hâkimin verdiği bir karardır. Yargılama süreci sonunda ne kararlar çıkacağını hepimiz beraber göreceğiz. Tabii, ifadeye gitmeyen başka milletvekilleri de var. Ben bugün başka yerde de çağrıda bulundum. İfadeye gitmeyen diğer milletvekillerimizin de mutlaka ifadelerini gidip vermeleri hukuka saygının bir gereğidir. Eğer ifadeye milletvekilleri gitmezlerse, ifade vermezlerse yargının elinde zorla getirme dışında başka bir hukuki enstrüman yok. Mecbur yargı böyle bir karar almak zorunda kalacaktır. O zaman da bizim bu kararları eleştirme hakkımız olmaz. Ben onun için de herkesin hukuka uygun davranmasının ve hukukun işlemesine yardımcı olmasının, hele bir milletvekili için, çok büyük bir saygı ve vazife olduğunu buradan bir kez daha hatırlatmak istiyorum.