Adı değişen ülkenin değişmeyen çayı: Seylan
Eski adı Seylan, daha eski adı “beklenmedik şeyler bulmak” anlamına gelen Serendip, 1972’den beri ise Sri Lanka…
Aynur Tekin
KANDY - Dünyanın en çok çay ihraç eden ülkesi Sri Lanka, Hindistan’ın hemen güneyinde yer alıyor. Dünyaya nam salan seylan çayı (ceylon tea) bu dört yanı Hint Okyanusu ile çevrili tropik adada yetişiyor.
Çay adası Sri Lanka’nın doğal güzellikleri ve havası tarih boyunca ilgiye mazhar olmuş. Öyle ki adayı ilk gören Arap tüccarlar buraya, başka bir şeyin peşinde koşarken beklenmedik bir anda karşılaşılan güzellik anlamına gelen “serendip” demişler. Başka bir rivayete göre, Hz. Adem cennetten kovulunca başkent Kolombo yakınlarında bulunan Adam’s Peak’e (Adem Tepesi) düşmüş ve burada ayak izini bırakmış. Adada yaşayan diğer dini gruplar ise ayak izinin Buddha'ya ya da Şiva’ya ait olduğunu düşünüyor. Adam’s Peak’teki ayak izi farklı dini ve etnik grupları buluşturan önemli bir merkez.
ÇAY HASADI ELLE YAPILIYOR
Muson yağmurlarının okyanus esintisiyle buluştuğu bu eşsiz coğrafyada yetişen çaylar, geleneksel yönteme bağlı kalınarak elle toplanıyor. Çay hasadında hiçbir aletin kullanılmamasının sebebini ise şöyle açıklıyorlar: “Çay hasadında makine kullanılınca istenmeyen genç ve sert dallar da toplanmış oluyor. Bunu önlemek için çayı gözümüzle görerek topluyoruz.”
YAPRAK AYNI PROSES FARKLI
Yeşil çay ve siyah çay aynı yapraklardan üretilse de farklı proseslerden geçiriliyor. Siyah çayın en güzel versiyonu olan extra özel siyah çay (extra special black tea) en genç çay yapraklarından seçiliyor.
Tüm çaylar 4 farklı pres makinasında işlem görüyor ve fermantasyona gönderiliyor. Bu esnada fanlardan su püskürtülüyor ve burada püskürtülen su, çayın rengini ve kokusunu değiştiriyor. Bu aşamadan sonra çay kurutularak siyah ve yeşil çay olarak ayrıştırılıyor.
ÇAY, SEYLAN’A NE ZAMAN GELDİ?
Hiç ara vermeden yıl boyu çay hasadı yapılan Sri Lanka’da, çay üretiminin nasıl başladığına dair iki farklı bilgi var. Bazı kaynaklar 19. Yüzyılın ikinci yarısında denizci James Taylor’ın adaya gelip çay ektiğini söylüyor. Bir diğer yaygın görüş ise kahve üretimini engelleyen bir çeşit zararlı mantar sebebiyle, kahveyi ikame edebilecek yeni bir ürün arayışına girilmesi. Bu arayış sonucu Hindistan’ın Kolkata bölgesinden çay tohumları getirilmiş ve Seylan çayı filizlenmeye başlamış.
Adada yetiştirilen üç çeşit çay var. Çaylar yetiştirildiği bölgenin coğrafi özelliğine ve yüksekliğine göre değişiklik gösterse de bu bir çayın diğerinden daha iyi olduğu anlamına gelmiyor. Ancak, zirvede yetiştirilen çaylar diğerlerine göre çok daha yüksek bir fiyatla satılıyor.
OZON TABAKASINA DOST ÇAY
Seylan çayı yetiştirilirken ve işlenirken kullanılan çevre dostu yöntemler giderek artıyor. Topraktaki “zararlı” canlıları öldürmek için oldukça sık kullanılan metal bromür, ozon tabakasına zararlı olduğu için aşamalı olarak terk edilmiş. 1987’de imzalanan Montreal Protokolü’yle kullanımı azaltılmış ve bunu takip edilen yıllarda tamamen bırakılmış. Sri Lanka, bu uygulamasıyla ‘2007 Montreal Protokolü Uygulayıcıları Ödülleri’nde “Lider Ozon Tabakası Koruyucusu” seçilmiş.
BİTKİLERDEN ELEKTRİK ÜRETMEYİ AMAÇLIYORLAR
Enerji ihtiyacının odunla karşılandığı Sri Lanka çay endüstrisinde, çevre dostu alternatif kaynak arayışı gündemde. Toplam maliyetin yüzde 30’unu oluşturan enerji giderlerini azaltabilmek için özellikle bitkilerden elektrik üretimi alanında araştırmalar yapılıyor. (DUVAR)