Adıgüzel: Roket teknolojisi de yapsak seçimde işini iyi yapacak görevlilere ihtiyaç var

CHP’li Adıgüzel, partisinin ve Millet İttifakı’nın seçim güvenliğine dair attığı adımları anlattı. Teknolojiden ziyade görevlilere işaret eden Adıgüzel’e göre felaket senaryolarına da çalışılıyor.

Abone ol

ANKARA – Seçime sayılı günler kala partilerin mutfaklarında da seçim güvenliğine dair son hazırlıklar yapılıyor. Sandık görevlilerini belirleyen partiler YSK’dan aldıkları listeleri karşılaştırıyor, teknolojik alt yapılarını yeniliyor.

14 Mayıs’ta yapılması beklenen seçime Millet İttifakı olarak girme kararı alan altı siyasi parti de bu süreçte seçim güvenliği için ortak çalışmalarında sona yaklaştı. Partilerin genel merkezlerinden girilen sistem organize eden Millet İttifakı, yarım milyondan fazla kişiyi seçim görevlisi olarak bir havuzda topladı. Hedef bu seçim görevlilerinin Türkiye’ye homojen şekilde yayılması.

‘ARAMALARIMIZI TAMAMLADIK, EKSİKLİKLERİMİZİ GÖRDÜK’

CHP Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, partisinin ve Millet İttifakı’nın seçim güvenliği için attığı adımları anlattı. YSK’den aldıkları veriler çerçevesinde Suriye, Afganistan, Irak, Libya ve İran doğumlu 215 bin seçmen tespit ettiklerini, bunların 125 bininin 2019 seçimlerinden sonra ilk kez oy kullanacağını belirten Adıgüzel, seçimler için “felaket senaryoları” üzerine çalıştıklarını söyledi. CHP’li Adıgüzel’in sorularımıza yanıtları şu şekilde oldu:

Seçime sayılı günler kaldı. CHP de seçim güvenliği üzerine çalışmalarını hızlandırdı mı? Bugüne dek hangi adımları attınız?

Seçim öncesi, seçim günü ve seçim sonrası olmak üzere seçim çalışmalarını üç ana başlığa ayırdık. Yaklaşık bir buçuk yıl önce örgütlerimize yazı yazdık. 2018 seçimlerini baz alarak, bu seçimde yurt içinde 180 bin sandık vardı, bir çalışma başlattık. Türkiye’nin 973 ilçesine yazıyı gönderdik. Sandıklar şu an belli değil. Seçime 35 gün kala, seçim 14 Mayıs’ta olursa, 10 Nisan gibi belli olacak. Biz bir havuz oluşturduk. Mahalleleri baz aldık ve yaklaşık 250 bin görevliyi ilçe başkanlarımız atadı. Geçmişte hiç denemediğimiz bir yöntemle önce masa üstü kontrollerimizi bitirdik. Geçmişte görev yapan ya da yapmayanları, o bölgede yaşayıp yaşamadığını kontrol ettik. Parti okulumuzun 4 bin eğitmeni vardı. Biz 973 ilçemize bunları zimmetledik. Parti okulu eğitmenlerimiz bütün ilçe başkanlarının atadığı isimleri aradı. Bunu da elektronik bir sistem üzerinden yaptık. Aradığımızda ulaşılmayanları, telefonu yanlış olanları, görevi kabul edenleri tespit ettik. İkinci aşamada telefonu açmayanları ya da telefonu yanlış olan gibi örnekleri ilçe başkanına bildirdik. Aramalarımızı tamamladık ve eksikliklerimizi gördük.

‘ŞÜPHELİ DURUMLARI ORTAYA ÇIKARIYORUZ’

Seçmen listelerini masa üzerinde çok ciddi analiz ediyoruz. Bunu Altılı Masa’yla da paylaşıyoruz. Mükerrer seçmen var mı, yabancı seçmenler var mı? Bunların durumu ne, analiz ediyoruz, geçmiş listelerle karşılaştırıyoruz. 2009 yılından bu yana bütün seçmen listeleri bizde var. A seçmenini tespit ettiğimizde 2009 yılına kadar geri gidip, ne zaman nerede oy kullanmış görebiliyoruz. Bir seçimde var mı yok mu diye tespit ediyoruz. Seçmenlerdeki şüpheli durumları ortaya çıkarıyoruz. Örneğin 80 yaşında birisi ilk defa seçmen listesinde görüldüyse bunun akıbetine bakıyoruz. İlçe başkanlarına şüpheli kişileri tespit ettiriyoruz ve elimizdeki veriyi zenginleştiriyoruz.

‘2019 YILINDAKİ SEÇİMLERDEN SONRA 5 ÜLKE DOĞUMLU 125 BİNE YAKIN YENİ SEÇMEN’

Yabancı seçmenleri ortaya çıkarıyoruz. Afganistan, Suriye, Libya, Irak ve İran’a bakıyoruz. 201 bin seçmen yurt içi listelerinde 13 bin küsür seçmen de yurt dışı listelerinde olmak üzere toplamda 215 bine yakın seçmen var. Bizim aldığımız son liste itibariyle Afganistan, Suriye, Irak, Libya ve İran doğumlu 215 bin seçmen var. Bunların 125 bine yakını 2019 seçimleri sonrasında seçmen olmuşlar. 100 bine yakını da geçmişte seçmenmiş. Bunları inceliyoruz.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel
‘KİM NE KADAR BU ŞEKİLDE VATANDAŞ OLMUŞ BİLMİYORUZ’

Yabancı seçmenlere ilişkin iddialar gündeme getiriliyor. Siz burada bir risk görüyor musunuz?

Beş ülkeden saydığımız doğumlu 215 bin seçmeni tespit edebiliyoruz ama “istisnai vatandaşlık” diye bir şey var. Bu çok riskli bir şey. Cumhurbaşkanı bir lafı ile kişiyi vatandaş yapabilir. Bu eskiden Bakanlar Kurulu kararına bağlıydı ve Resmi Gazete’de yayımlanırdı. Artık yayımlanmıyor. Bir de 400 bin dolara bir daire alıyorsunuz, siz, eşiniz, çocuklarınız ve eşinizin çocukları vatandaş oluyor. Bunların kimisi 18 yaşına geliyor seçmen oluyor. Üç yıl boyunca bozdurmamak koşuluyla belli kağıtlara 500 bin dolar yatırırsanız vatandaş oluyorsunuz. Bunlar çok riskli çünkü bunlar şeffaf olarak paylaşılmıyor, soru önergelerimiz cevaplanmıyor. Kim ne kadar bu şekilde vatandaş olmuş bilmiyoruz. Böyle olunca da soru işaretleri var. “Acaba bir gecede seçmen listelerinde milyonlarca artış olur mu?” Biz belli aralıklarla listeleri alıyoruz ve çeşitli kontrolleri yapıyoruz. Şu an rakamlar paylaştıklarım.

‘ROKET TEKNOLOJİSİ DE YAPSAK GÖREVİNİ İYİ YAPACAK 200 BİNİ AŞKIN GÖREVLİYE İHTİYACIMIZ VAR’

Bunların yanı sıra dijital alt yapımızı güçlendiriyoruz. Teknolojik gelişmeler doğrultusunda alt yapımızı güçlendiriyoruz. Aynı zamanda teşkilatlarımıza eğitimlerimiz de devam ediyor. Seçim güvenliği meselesi teknoloji meselesi değil. Seçim güvenliği meselesi her sandıkta bir görevlinizin olması. Bizde oylar gizli kullanılıyor açık sayılıyor. Sayıldıktan sonra ıslak imzalı tutanaklar tutuluyor. Aslolan o ıslak imzalı tutanağın ilçe başkanımızda olması. Bunu başaracak, görevini düzgün yapan sandık görevlilerine ihtiyacımız var. Onlar ıslak imzalı tutanağı aldıktan sonra bunu elektronik ortama ancak ilçe seçim kuruluna ya da sistemlerimize girildiğinde geçiyor. Dünyanın en üst teknolojisini de yapsak, roket teknolojisi de yapsak 973 ilçede, 50 bini aşkın köy ve mahallede işini, görevini iyi yapacak 200 bini aşkın görevliye ihtiyacımız var. Bir yandan da kendi aramızda seçim için felaket senaryolarını konuşuyoruz, bunun üzerine çalışıyoruz.

Nedir bu felaket senaryoları?

Uzmanlarla konuşup bunlara ilişkin çözümlerimizi konuşuyoruz. İnternet kesilirse de bir senaryomuz var, farklı gelişmeler için de farklı senaryolar geliştiriyoruz.

ALTILI MASA’DAN SEÇİM GÜVENLİĞİ HAVUZU

Altılı Masa ile seçim güvenliği süreci nasıl ilerliyor?

Uzun zamandır Altılı Masa ile paylaşım içerisindeyiz. Bu birkaç boyutlu. Hem teknolojik araçların dizaynı, kullanımı, hem de herkesin öz hazırlığını bitirmesi. 2018 yılında muhalefet partileri bir platform oluşturmuştu. Şimdi daha net bir ittifak var. Bu ittifak çerçevesinde herkes görevlilerini bir sistemde birleştirecek. Altılı Masa bileşenleri olarak sadece genel merkezlerden girilebilen bir arayüz oluşturduk. Oraya biraz önce bahsettiğim sandık görevlilerimizi yükleyeceğiz ve görevlilerimizi sistemde birleştireceğiz. Biz 250 bin asil ve yedek görevlilerimizi yükleyeceğiz. Saadet Partisi, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti ve İYİ Parti yükleyecek. Toplamda 500 bin kişi görevlendirdik diyebileceğiz. Bunu biraz genişletip belki şu seçim platformunun gönüllüleriyle de çalışalım diyeceğiz.

‘HEDEF HER SANDIKTA 1 CHP’Lİ İKİ DE MİLLET İTTİFAKI GÖREVLİSİ’

Altılı Masa yarım milyondan fazla kişiyi görevlendirecek o halde, öyle mi?

Geçen seçimlerde 690 binden fazla insan görevlendirmiştik. Bunların görevlerini iyi bir şekilde yapması ve en önemlisi bunların Türkiye’ye homojen bir şekilde dağılması gerekli. Kadıköy’deki bir sandıkta 15 kişi görevlendirip Urfa Akçakale’de kimse yoksa bir anlamı yok. Geçen dönem partilerle ve sivil toplum ile yaptığımız işbirlikleri ile bin 35 sandığa görevli bulamamıştık. Bu dönem CHP olarak hedefimiz her sandıkta en az bir CHP’li, iki de Millet İttifakı görevlisi görevlendirelim. Altı parti olarak diyaloğumuz gayet iyi sürüyor. Seçim takvimi de başladıkça ekipler daha sıkı çalışacak.

HDP KAPATILIRSA SEÇİM GÜVENLİĞİ NASIL ETKİLENİR?

HDP’nin kapatılması davası devam ediyor. HDP seçime yakın bir tarihte kapatılırsa partinin seçim güvenliği için görevlendirdiği kişilerin akıbeti ne olacak? Özellikle bazı bölgelerde sandık görevlisi sorunu açığa çıkar mı?

Partilerin kapatılmasını çok yanlış buluyorum. Partiler bina değil ki kapatılsın, açılsın. 6,5 milyon insanın oy verdiği bir siyasi partinin böyle gerekçesini tam açıklamadan, siyasi bir tavırla cezalandırmaya çalışmak kadar anlamsız bir şey yok. Bu HDP için de büyük zorluk olacak çünkü bütün üyeleri feshedilmiş olacak. Bundan sonra onların hangi alternatif senaryoyu izleyeceğini görmek lazım. Bunların hepsi çok önemli parametreler. Parti kapatmanın getirdiği mağduriyetlerle buralara gelenlerin parti kapatmaya yönelmeleri ve buradan tekrar iktidar olacaklarını düşünmeleri, aslında ne kadar zor durumda olduklarını gösteriyor. Seçim yasalarını tekrar tekrar değiştirerek “acaba kazanabilir miyiz” diyen bir iktidar var. Şunu biliyoruz ki, genelde yasaları değiştirerek antidemokratik uygulamalarla seçimi kazanacağını düşünenler, halkın iradesine ket vuracağını düşünenler kaybetmiştir. 14 Mayıs seçimlerinde de Adalet ve Kalkınma Partisi, masa başı dizayna ne kadar tenezzül etse de kaybedecek. İktidar masa başı oyunlarına başladığına göre kesinlikle kaybedecek.

.
‘HER TÜRLÜ İŞ BİRLİĞİNİ DİĞER PARTİLERLE DE YAPARIZ’

Geçmiş dönemlerde HDP ile de bu konuda ortak çalışmalarımız olmuştu. Altılı Masa’da bu konu gündeme gelmedi ama biz CHP olarak sandık güvenliği meselesini milletin iradesine sahip çıkmak olarak görüyoruz. Onun için her türlü iş birliğini diğer partilerle de yaparız. Burada mesele seçim güvenliği. YSK’nın gelmiş olduğu durum, 2017’de mühürsüz oyların kabul edilmesi, 2019’da İstanbul seçimlerinin haksız, hukuksuz iptal edilmesi noktasında büyük bir hassasiyet var. Bu hassasiyeti giderecek çalışmaları yapmak bütün partilerin en büyük sorumluluklarından biri. 2019 seçimlerinde AKP seçimi kaybettikten sonra “Hiçbir şey olmasa da bir şeyler oldu” diyecek kadar bir duruma getirdi.

‘MAÇ OYNANIRKEN KURAL DEĞİŞTİRİLDİ’

Toplumda seçimlerin güvenliğine dair kaygı hep diri. 2017’de mühürsüz oyların kabul edilmesi gibi örnekler bu kaygıyı besledi.

Maç oynanırken kural değiştirildi.

Bugün de sizin maç oynanırken kural değiştirilebileceğini düşündüğünüz alanlar var mı?

Senaryolara çalışıyoruz. Felaket senaryolarına çalışıyoruz. Ama çok güzel bir şey söylediniz. Akla gelmeyecek şeyler çıkabiliyor. Teknoloji tarafında, YSK tarafında şu olmasa nasıl olur konularını çalışıyoruz.

‘GEÇMİŞTE AZ SEÇİM GEÇİRMİŞ BİR YAPI GÖREVDE’

YSK’nın bu süreçte adım atması gereken şeyler neler?

YSK kendini bu süreçte yenilemiyor. Teknolojik alt yapının güçlendirilmesini, tutanakların daha kolay olmasını talep ediyoruz. Şu anda da göreve çok tecrübesiz yapı geldi aslında. Geçmişte az seçim geçirmiş bir yapı görevde. Bu da bir risk oluşturuyor. Biz tabii bu süreçte onlarla testlerimizi yapıyoruz. Bir entegrasyonumuz var. Onları da gördüğümüz eksikliklerde yönlendiriyoruz. YSK’nın bu pozisyonu siyasi partileri bu kadar seçim güvenliğine odaklanmak zorunda bıraktı.

‘BİZ ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ’

Toplumda bir tedirginlik oluşuyor doğru ama bu ne teknoloji ne de başka bir mesele. Her sandıkta Türkiye’nin her yerinde bir görevlimiz ve bu konuda hassas insanlarımız olacak. Islak imzalı tutanakları alacak. Bunları ilçe başkanımıza ulaştıracak, ondan sonrasını takip etmek çok kolay bir iş. Hep birlikte bunu takip edebiliriz. Biz biliyoruz ki en büyük sorumluluk Millet İttifakı’na, CHP’ye düşüyor. Biz elimizden geleni yapacağız ama bütün seçmenleri de bu sürece dahil olmaya davet ediyorum.

‘ERKEN SONUÇ AÇIKLAYACAĞIZ’ DEMİYORUZ’

Bir de bu işin takip süreci var. “Erken sonuç açıklayacağız” demiyoruz. Biz YSK’yı teyit eden doğru sonuçları açıklayacağız, 2019 seçimlerinde olduğu gibi. Birileri der ki “ben kazandım”, birileri çamura yatar. Hiç bunu aldırış etmeden takip etmek lazım. Çünkü cumhurbaşkanlığı için 24 saat itiraz süremiz var. Milletvekilliği için 48 saat itiraz sürecimiz var. İkisi de çok önemli. Hem Meclis aritmetiği için hem de cumhurbaşkanlığında bir oyda dahi sonuç değişebilir. Bizim seçim sistemimiz geçmişte kötü tasarlanmış bir sistem değil. AKP seçim sisteminin adaletini ve terazisini bozdu.