Adil Öksüz'ün kayınpederi: Öyle bir damadım yok

Gülen cemaatinin 'Hava Kuvvetleri imamı' olduğu ileri sürülen Adil Öksüz'ün kayınpederi Cevat Yıldırım ile eşi Hatice Yıldırım serbest bırakıldı. Yıldırım, "Evim, muayenehanem kapatıldı. Asıl darbeyi ben yedim" dedi.

Abone ol

DUVAR - Darbe girişiminin ardından Akıncı Hava Üssü'nde yakalanan Yrd. Doç. Dr. Adil Öksüz sevk edildiği adliyede serbest bırakılırken, yeniden çıkarılan gözaltı kararı üzerine başlatılan arama çalışmaları devam ediyor. Adil Öksüz'ün kayıplara karışmadan önce en son Sakarya'nın Akyazı İlçesi'nde oturan kayınpederi Cevat Yıldırım'ın yanına uğradığı tespit edildi. Adil Öksüz'ün '34 SIR 49' plakalı otomobili kayınpederinin evinin garajında bulundu. Soruşturma kapsamında Cevat Yıldırım ile eşi Hatice Yıldırım dün gözaltına alındı. Gece saatlerinde mahkeme sonuçlanırken, Cevat Yıldırım adli kontrol şartı ile eşi Hatice Yıldırım ise serbest kaldı.

"TELEVİZYONU AÇTIK BAKTIK Kİ DARBE GİRİŞİMİ OLMUŞ"

Adil Öksüz'ün kayınpederi Dr. Cevat Yıldırım, damadının serbest kaldıktan sonra evine geldiğini belirterek, "Adil Öksüz'ün maalesef kayınpederiyim" dedi. Dr. Yıldırım ifadesinde şunları söyledi:

"O gece uykusuzluğa dayanabilen bir kişi değilim, 78 yaşındayım. Gece saat 02.00 sıralarında uyandım baktım aşağıdan sesler var. Evim dubleks ahşap olduğu için ses aşağıdan geliyordu. Ne var diye gidip baktığımda Adil Öksüz oradaydı. 'Hayrola' dedim. 'Ben Ankara'dan geliyorum' dedi. 'Ankara'da bir işim vardı, yol uygulamasında beni tutukladılar Cumartesi günüydü. Pazartesi günü de hakim karşısına çıkardılar ve serbest bırakıldım. Oradan uçak ile İstanbul'a gittim. Ondan sonra da buraya geldim' dedi. 'İyi geçmiş olsun' dedik ve yarım saat kadar oturduk. Ondan sonra ben yattım. Sabah 07.00 gibi işyeri hekimliği yapıyorum, kalktım odası kapalıydı. Muhtemelen uyuyordu. Gittiğini söylediler. Kapıda da arabayı görünce arabasız gittiğini söylediler. Nereye gittiğini de bilmiyoruz dediler. Benim bilgim bu kadar. O zamana kadar darbeden, şundan bundan, ne o geldiğinde konuşuldu hiçbir şey duymadım. Televizyonu açtık baktık ki Türkiye’de darbe girişimi olmuş."

MUAYENEHANESİ KAPATILDI

Projeye aykırılıklar nedeniyle muayanehanesinin de içerisinde bulunduğu evi mühürlenen Yıldırım, şöyle devam etti: "Polisler geldi ev araması yaptılar. Ertesi gün Sağlık Müdürlüğü'nden, Maliye'den geldiler bir soruşturma var. Ben de bunaldım İstanbul'a gittim. İstanbul'da birkaç gün kaldıktan sonra işyeri hekimliği yaptığım için tekrar döndüm Akyazı'ya. Muayanehanem var muayenehanem yok, evim var evim yok. Böyle bir sıkıntı içindeyim. O zamanki süreçten beri devamlı sıkıntıdayım. Gözaltına alındım. Adil Öksüz'ün arabası yakalandı diye basında yanlış yer verildi. Adil Öksüz'ün arabası buradaydı zaten. Sakarya'dan gelen polis arkadaşlar ertesi gün arabada arama yaptılar. Evi de aradılar. Araba da buradaydı."

'ASIL DARBEYİ BEN YEDİM'

Adil Öksüz'ün kaçmasının ardından asıl darbeyi kendisinin yediğini belirten Cevat Yıldırım, şöyle konuştu:

"Bu süreçte esas darbeyi ben yedim. Darbe yedim derken Allah polisimize askerimize zeval vermesin. Darbeyle bizim hiçbir alakamız yok. Biz devletin yanındayız. Darbeci kim olursa olsun, benim damadım da olsa benim böyle bir damadım yok. Ben böyle bir damat tanımadım. Benim tanıdığım damat bembeyaz sayfada. Bizim ailede 'en dindarı' diye tanıdığım, onun yanında benden fazla saygı gören, onun yanında geldiği zaman televizyon programları seyretmez, sadece geldiği zaman televizyon kapatılır, biri soru sorduğu zaman o da fazla konuşmaz gider yatardı. Biz böyle bir damat tanıyorduk. Ben sorunlarımla beraberim, ben zaten yıkılmışım. Ben devletimin yanındayım."

'TESLİM OLSUN'

Konuşması sırasında zaman zaman ağlayan Cevat Yıldırım, damadının teslim olmasını isteyerek, "Gelsin teslim olsun Türk adaletine. Benim suçsuz olduğuma inandılar. Ben şu anda çok bunaldım. Bir tek erkek olarak ben dışarıdayım. Muayanehanem kapalı, evim kapalı ama arkadaşlarım, akrabalarım var. Gelsin adalete teslim olsun. Bu kadar suçlamalar ile bu kadar suç işlemişse de gelir cezasını çeker. Bu suç ile ne Türkiye'de yaşayabilir, ne de dünyada yaşayabilir. Gelsin herkesi rahat ettirsin. Biz de rahat edelim. 20 gündür ben ne yiyorum, ne içiyorum, ne geziyorum" çağrısında bulundu.

(DHA)