Adıyaman'da 5'inci gün: Cenazeleri birbirine sarılı halde buluyoruz

Adıyaman, depremin ardından 5'inci güne girdi. Kentte tablo giderek ağırlaşırken, kurtarma çalışması yürütülmeyen binaların başında bekleyen depremzedeler tepkili.

Abone ol

Serkan Alan - Ceren Bayar

ADIYAMAN - Adıyaman'da depremin 5'inci gününde tablo giderek ağırlaşıyor. Depremin ardından 100 saati geride bırakan kentte kurtarma çalışmalarının dağınık ilerlediği görülürken hâlâ hiç çalışma başlamayan binalardan yakınlarının çıkarılmasını bekleyen aileler tepkili.

Çok sayıda gönüllünün ve gıda, battaniye, ilaç gibi yardımların ulaşmaya başladığı kentte barınma ihtiyacı ise sağlıklı bir şekilde karşılanamıyor. Özellikle kentin çeperlerinde bulunan mahalle ve ara sokaklarda depremzedeler kendi imkanlarıyla kurdukları derme çatma çadırlarda konaklamak zorunda kalıyor. Çeperlerdeki bu ara sokaklarda henüz kurtarma çalışmalarına hiç başlanmamış onlarca bina bulunuyor.

Enkazlardan çıkan cenaze sayısı da her geçen saat artıyor. Pek çok depremzede 3 gün boyunca enkaz altından ses aldıklarını, telefonla iletişim kurduklarını ancak dördüncü ve beşinci günde bu iletişimi kaybettiklerini anlatıyor. Depremzedeler enkazlardan çıkan cenazeleri mezarlığa götürmek için bazen saatlerce beklerken bazen de kendi imkanlarıyla, kucaklarında taşıyarak ilerliyor.

Kentte gönüllü olarak kurtarma çalışması yürüten ekiplerden biri Van Belediyesi'ne kayyım atandıktan sonra işten çıkarılan 50 taşeron işçi. Depremin ikinci günü kente gelen, üç gündür Ordu'dan gönüllü gelen iki vinç operatörüyle çalışma yürüttüklerini anlatan Hakim Abi, ilk gün çalışma yürüttükleri binadan 15 cenaze çıkardıklarını söyledi ve "En üzücü yanı; bulduğumuz tüm cenazelerin hemen hemen hepsini birbirlerine sarılmış bir şekilde gördük. Bu bizi çok derinden yaralayan bir durum" dedi.

Çoğu kişinin cenazesini evlerin çıkış noktalarında bulduklarını kaydeden Hakim Abi, insanların deprem anında panik halinde kapıya yöneldiğini belirterek, "Yatak odalarında kalıp, çök - kapan - tutun yöntemini uygulasalardı hayatta kalma şansları daha yüksek olurdu" ifadelerini kullandı.

'KURTARMA ÇALIŞMALARINDA KARGAŞA VAR, AFAD MERKEZİ'NE ULAŞILSIN'

Şehrin genelinde kurtarma çalışmalarında bir kargaşa hakim olduğunu ifade eden Hakim Abi, "Kente çok yoğun gönüllü ve arama kurtarma ekibi geliyor. Gelenlerin çoğu nereye gideceğini bilemiyor. Burada AFAD koordinasyon merkezi var. Orası nereye gidileceğini bildiriyor" dedi.

'ARA SOKAKLARA YARDIM ULAŞMIYOR'

İnsani yardım konusundaki gözlemlerini de aktaran Hakim Abi, yardımların ana cadde üzerinde yoğunlaştığını belirterek, "Ara sokaklarda insanlar cenazelerinin başında bekliyor. Suyu yok, battaniyesi yok, yemesi içmesi yok. Yardım getirenler oralara da ulaşmalı" diye konuştu.

DEPREMZEDELER CENAZELERİNİ KENDİ İMKANLARIYLA TAŞIYOR

Arama kurtarma çalışmalarının sistemli olarak yapılamadığı Adıyaman’da bir diğer sorun da enkaz altından kendi imkanlarıyla yakınlarının cansız bedenini çıkaranlar yaşıyor. Tüm ikna çabalarına rağmen arama kurtarma ekiplerini kendi binalarına getiremeyen ve yakınlarına cansız ulaşanlar saatlerce cenazeleri kaldırımda bekliyor. Ağıtlar içerisinde bir yakınına ulaşan aile kendi battaniyelerine sardıkları yakınlarını yüzlerce metre öteye taşıyarak araçlara ulaştırmaya çalıştı. Bu tablo kentin özellikle ara sokaklarında oldukça sık yaşandı.

‘ÖLÜM OLDU YİNE Mİ TORPİL?’

Deprem enkazında kız kardeşini, onun eşi ve çocuklarını bekleyen Ali Yıldırım, “Herkes buraya geliyor resim çekiyor. Disiplin yok. Üç gündür kız enkaz altında, ‘Buradayım buradayım’ diye bağırıyor. Bizim binaya beş gündür gitmemişler. Binanın altında 50 kişi var binaya kepçe yaklaşmamış ya. Böyle vicdan mı olur, yine mi torpil? Ölüm oldu yine mi torpil? Buramıza kadar geldi. Buramız yanıyor buramız. Beş gündür biz buradayız bir şey yapamıyoruz. Adamı olan kepçeyi götürmüş binasına bizimkiler öyle boş. Beş katlı bina çalışan yok. Böyle olmaz” dedi.

Yetkililere seslenen Yıldırım, “Adıyaman’da disiplin yok. Bir bakan gelmemiş, bu kadar olmaz. Olmaz acımız büyük. Adıyaman bitti bitti” diye konuştu.

‘CANLARIN DA SESİ KALMADI Kİ’

Depremzede Yıldırım’ın bir yakını kadın ise, “Bakıp ekipler gidiyor, yönlendiremiyorlar. ‘Biz karışamayız’ diyorlar. Beş dakika bakıp canlı yoksa bırakıp gidiyorlar. Canlıların da sesi kalmadı ki. Beş gündür bağırmaktan artık sesleri kalmadı. Kardeşim yüz kere haykırdı. Aradık kimse gelmiyor. Gelen de beş dakika duruyor. Böyle olmaz ki. Kardeşim beş gündür orada. İş makinaları sahip olanlara gidiyor” diye konuştu.

Bu sırada araya giren Yıldırım, “Bunların hepsini Cumhurreisimize şikayet edeceğim böyle olmaz” ifadelerini kullandı.

‘İKİ GÜN DOĞRU DÜRÜST MÜDAHALE EDİLMEDİ’

Bir diğer depremzede kadın ise, “Hepsi altında cansız gitti. İlk iki gün doğru dürüst müdahale edilmedi” diye konuştu.

Depremin enkazında anne ve kardeşini bekleyen bir diğer kadın ise, “Beş gündür bekliyoruz, çok yavaş. Hiç ses duymadık ama umutluyum. Bodrum kat var altlarında geniş, inşallah oradalardır. Televizyonlarda Adıyaman hiç çıkmadı, anons edilmedi. Kesinlikle şikayetçiyiz bu durumdan” dedi.

KRONİK HASTALIĞI OLANLAR: İLAÇ BİTMİŞ, NEREDEN GETİRECEĞİZ BİLMİYORUZ

Depremden etkilenenlerin yaşadığı bir diğer sorun da ilaç. Özellikle kronik rahatsızlığı olanların ilaçlarına ve bakım malzemelerine erişimde büyük güçlük yaşanıyor. Adıyaman’ın Mara Mahallesi’nde bir çadırda 15 kişi yaşayan böbrek hastası bir kişinin kızı Fatma da bu durumu anlattı. Babasına günde dört kez diyaliz uygulamak zorunda olduklarını ilaçlarının bittiğini belirten Fatma, “İlaç bitmiş kalmamış. Nereden getireceğiz bilmiyoruz. Doktorla konuştuk vermedi. Eczaneyle konuştuk dedi ‘Ben vermem’. Sıcak su yapıyoruz ama şimdi elektrik yok” dedi.