Af Örgütü: Valiliğin açıklaması çelişkili

Uluslararası Af Örgütü, Osman Şiban ve Servet Turgut’un 11 Eylül 2020’de Van’ın Çatak ilçesinde jandarma güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra işkence veya diğer kötü muameleye maruz kaldıklarına ilişkin iddialarla ilgili Türkiye yetkililerine mektup göndererek yaşananların derhal, bağımsız ve tarafsız bir şekilde soruşturulmasını istedi.

Abone ol

DUVAR- Af Örgütü, Van’da tarlalarında çalışırken kaybolan ve askerler tarafından gözaltına alınıp işkence gördükleri iddialarıyla gündeme gelen Osman Şiban ve Servet Turgut hakkında Türkiyeli yetkililere mektup gönderdi. Uluslararası Af Örgütü, incelediği hastane raporlarında ikisi de ağır yaralanmış olan Turgut ve Şiban’ın 11 Eylül’de saat 21.30 civarında ‘yüksekten düştükten’ sonra hastaneye getirildiğini belirtiyor.

 

‘VALİLİĞİN AÇIKLAMASI KAYGI VERİCİ’

21 Eylül’de Van Valiliği’nin, olayın askeri bir operasyon esnasında yaşandığına dair yazılı açıklamasının kaygı verici olduğu, köylülerin aktardığı olay örgüsüyle ve hastane raporlarıyla büyük ölçüde çeliştiğini belirten Af Örgütü, “Uluslararası insan hakları hukuku ve standartları, Türkiye’nin işkence ve diğer kötü muameleyi her koşulda önlemesini gerektirmektedir. Söz konusu iddialar derhal, bağımsız ve tarafsız bir soruşturmaya tabi tutulmalı ve iddia edilen işkence veya diğer kötü muameleyi gerçekleştirdiğinden şüphelenilen kişiler adil şekilde yargılanmak üzere adalet önüne çıkarılmalıdır” açıklamasında bulundu.

‘GİZLİLİK KARARI, ADALETE ERİŞİM HAKKINI ENGELLEME TEHLİKESİ TAŞIMAKTADIR’

Uluslararası Af Örgütü, yetkililere, Osman Şiban ve Servet Turgut’un soruşturma ve sonrasındaki tüm yargılama süreçlerinde etkin hukuki temsile erişmelerini sağlama çağrısı yaparak “Uluslararası Af Örgütü, bu kişilerin helikopterden atıldığına ilişkin şok edici iddialardan dolayı ciddi kaygı duymaktadır. Yetkililerin, soruşturmanın belirli yönlerinin birtakım yayın kısıtlamaları gerektirdiğini iddia etmeleri meşru olabilir; ancak dosya üzerindeki genel bir gizlilik kararı, işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldığı öne sürülen mağdurların adalete erişim hakkını engelleme tehlikesi taşımaktadır” ifadelerine yer verdi. (HABER MERKEZİ)