Afet bölgesinde ‘Çocuk Koordinasyon Merkezi’ kuruldu: Travma iç içe

Depremin ardından hızla bölgeye giden çocuk hakları savunucuları, ‘Çocuk Koordinasyon Merkezi’ kurdu. Burada kayıp çocuklara ulaşmaya çalışıyor ve onların ihtiyaçlarını karşılamak için çabalıyorlar.

Abone ol

Nur Kaplan
ANKARA – Merkez üssü Maraş’ta art arda yaşanan şiddetli depremlerin üzerinden 8 gün geçti. 7,7 büyüklüğündeki ilk depremin etkisi 60 saniye sürerken, 7,6’lık ikinci deprem 45 saniye devam etti. Her iki depremin yol açtığı yıkımda can kaybı 30 bine yaklaştı, 80 bin kişi yaralandı, çok sayıda insan hâlâ enkaz altında.

ÇOCUK HAKLARI SAVUNUCULARI AFET BÖLGESİNDE

10 kentte hissedilen depremin ardından arama kurtarma ekipleri ve on binlerce gönüllü bölgeye akın etti. Afet bölgesinde çocuklar için gönüllülerin oluşturduğu “Çocuk Koordinasyon Merkezi” kuruldu. Çocuk hakları savunucuları, psikologlar, sosyal hizmet uzmanları ve çok sayıda demokratik kitle örgütü üyesi depremzede çocuklar için faaliyet yürütüyor. Antakya’da bulunan psikolog Hatice Göz, deprem bölgesinde çocuklar için yapılan çalışmaları anlattı.

‘ÇOCUKLARI ÖNCELİYORUZ’

Antakya Armutlu’nun neredeyse tamamının yıkılmış durumda olduğunu söyleyen Hatice Göz, kentte salgın riskine dikkat çekti, insanların en acil ihtiyacının ‘çadır’ olduğunu ve kendi imkanlarıyla sıcak yemek, tuvalet temin etmeye çalıştıklarını ifade etti. Çocuklu ailelerin bölgede yoğun olduğunu belirten Göz, şunları söyledi:

“Çocuklu ailelere ziyaret edip onlarla tanıştık, Çocuk Koordinasyon Merkezi kurulduğunu ilettik. Bulunduğumuz bütün alanlarda çocukları önceliyoruz, çıkan ilk çorbayı onlara veriyoruz. Tuvaleti ve çadırı önce çocuklu ailelere teslim ediyoruz. Bulunduğumuz yerlerde hâlâ depremler sürüyor. Çocukların ceplerine telefon numarası bıraktık. Her yer karmaşa içerisinde, her yer her yerde. Çok dağınık, organizasyon yok, devlet yok. Halkın yalnız bırakılmasının yanı sıra asker ve jandarmaya dahi buradan çorba çıkıyor.”

‘SAĞLIK MERKEZİNDEKİ BİLGİLERİ VE BİZDEKİLERİ KARŞILAŞTIRIYORUZ’

Deprem bölgesinden tüm çocuklarla iletişim kurmaya çalıştıklarını söyleyen Göz, bölgeye en son 180 kayıp ya da ailesi bulunamayan çocuk bildiriminin geldiğini, 30’a yakın çocuğun bulunduğunu ifade etti. Çocuk Koordinasyon Merkezi’nden haberi olmayan ailelerin olduğunu ve buna dair de çalışmaları hızlı biçimde sürdürdüklerini söyleyen Göz, şöyle devam etti:

“Sağlık merkezlerinde ya da hastanelerde çocukların bilgileri sisteme girildikçe bizdeki bilgilerle karşılaştırıyoruz, güvenli biçimde ailelerine ulaştırmaya çalışıyoruz. Burada çok fazla travma iç içe. Yas süreci, cenazelere ulaşamama hali var. Çocuklara oyuncak, kalem, boya verdik, resimler yaptılar. Onlarla oyunlar oynamaya çalışıyoruz. Kıyafet bulma sorunu vardı, karşılamaya çalıştık. Ama hâlâ ihtiyaç var özellikle bebeklere uygun kıyafetler yok. Bizimle yardım için hareket etmek isteyen çocuklar oldu. Henüz herkes can havlinde, çocuklar için sonrası için planlamalar yapıyoruz. Demografik yapısı değiştirilmeye çalışılan ve moloz bir kente dönüştürülen buraya çocuklar için her zaman geleceğiz.”

‘ARKADAŞLARIM ACABA İYİLER Mİ, ÖLDÜLER Mİ?’

Afet bölgesinde çocuklarla kurdukları ilk iletişimde onların tepkilerine dair konuşan Göz, “Çocuklara o anı tekrar hatırlatmamak için ‘biraz korkmuş olmalısın’ gibi daha çok onları anlamaya yönelik cümleler kuruyoruz. Sonrasında çocuklarla göz göze geldik, anlatmaya başladılar. Korku ve kaygı tüm çocuklarda var. ‘Nerede yaşayacağız, nereye gideceğiz’, ‘Okuluma nasıl devam edeceğim’ ‘Takdir almıştım, okulum değişecek şimdi tekrar alabilir miyim’ sorularını soruyorlar. Okul çağındaki çocuklar arkadaşlarını, öğretmenlerini merak ediyorlar. ‘İyiler mi, acaba öldüler mi?’ diye soruyorlar. Ağladığı için annesine kızan ya da şaşkınlık içinde olan çocuklar var” dedi.