Ağır hasar yok, acil yıkım var: Karar durdurulsun

Diyarbakır’da acil yıkım kararı verilen Serin-1 Apartmanı'nda yaşayan avukatlar, uzmanların binada acil yıkımı gerektirecek bir tespitte bulunmadığını belirterek yıkım kararının durdurulmasını istedi.

Abone ol

DİYARBAKIR - Maraş merkezli depremlerin ardından Diyarbakır merkez ve ilçelerinde 22 bina yıkıldı, 61 bina için acil yıkım kararı verildi ve 3252 binada ağır hasar tespit edildi. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından acil yıkım kararı verilen apartmanlardan biri de Bağlar ilçesinde yıkılan Serin-2 Apartmanı'nın yanındaki Serin-1 Apartmanı. 6 Şubat sabahından bu yana eşyalarını tahliye etmek için bekleyenler, bina hakkında verilen acil yıkım kararının, bina incelenmeden verildiğini söylüyor. Gerekli testlerin yapılmasının ardından ağır hasar kararı çıkarsa eşyalarını almaktan vazgeçeceklerini söyleyen depremzedeler, verdikleri mücadeleyi anlattı.

ÇETİNKAYA: GÖZLEMSEL OLARAK ACİL YIKIM KARARI VERMİŞLER

Binada yaşayan avukat Ahmet Çetinkaya, bakanlığın verdiği acil yıkım kararının, binadan örnek dahi alınmadan verildiğini söyledi ve itiraz dilekçelerinin yanıtsız kaldığını belirtti. Dicle Üniversitesi’nden gelen bilirkişi ekibinin, binanın orta hasarlı olduğu konusunda hemfikir olduğunu ve eşya tahliyesinde engel bulunmadığını belirten Çetinkaya, yine apartmanda oturan avukat Muhammet Can Kocakap ile dava açma kararı aldı. Bakanlığın mahkemeye verdiği cevap yazısında acil yıkım kararının ‘yıkık bina yanı’ olması gerekçesiyle gözlemsel olarak alındığını öğrendiklerini belirten Çetinkaya, “Siz ‘Acil yıkılacak yapıdır’ diyorsanız bilimsel verileriniz nerede? İnşaat mühendisi, mimar, harita mühendisi, jeolog getirdik buraya ama acil yıkım gerektirecek bir hasar tespit etmediler. İlgili kurumlara, ‘Karot alın, çekişle vurun, demirlere bakın, projeye bakın’ dedik ama dinlemediler. Eğer bu bina acil yıkılacak yapıysa zaten yıkın. Biz de canımızı yerde bulmadık. Eğer acil yıkılacak kararı verdiyseniz bilimsel verisini gösterin. Göstermiyorlar. Bizim mücadelemiz bu yüzden” dedi.

‘ÜNİVERSİTEDEN HOCA GELDİ VE EŞYA TAHLİYESİ İÇİN OLUR VERDİ’

Kısa bir süreliğine eşya tahliyesi için izin verildiğini ancak Hatay'ın Defne ilçesinde meydana gelen 6,4 büyüklüğündeki depremin ardından tahliyenin durdurulduğunu belirten Çetinkaya, 18 daire, dükkanlar ve depolardan eşya tahliyesinin yapılamadığını söyledi. Yeniden itiraz ettiklerini belirten Çetinkaya, "İtirazlarımız maalesef sonuçsuz kaldı. Balkonu çöken ağır hasarlı binalardan eşya taşınırken bize neden bu muamele yapılıyor? Yıkımın ne zaman başlayacağını da bilmiyoruz. Yan tarafta akrabalarımız, tanıdıklarımız vefat etti. Evet biz canımızı kurtardık ama bu sefer de malımızın derdine düştük. Bir ev döşemek en az 150-200 bin liradan başlıyor. Verdikleri kararları da bize tebliğ etmiyorlar. Her şeyi sanki perde arkasında gizli gizli yapıp, oldu bittiye getirmeye çalışıyorlar” diye konuştu.

Muhammet Can Kocakap ve Ahmet Çetinkaya



KOCAKAP: ACİL YIKILACAK KATEGORİSİNDE ÇIKARSA EŞYAYLA BİRLİKTE YIKSINLAR

Kolon ve kirişlerde patlama olmadığını, apartmanın eşya tahliyesi için uygun olduğunu ancak yaşanabilir durum için rapor sonucunun gelmesi gerektiğini söyleyen avukat Muhammet Can Kocakap, dışarıdan ve içeriden bir hasar gözükmeyen binanın neden acil yıkılacak kategorisine alındığını öğrenmek istiyor: "Yan taraftaki binanın yıkılmış olmasını gerekçe olarak gösteriyorlar ancak burada üç farklı temel var. Üç farklı temel, üç farklı bina demektir. En baştaki bina yıkıldı, ortadaki ise enkaz çalışmasından dolayı yıkıldı. Bizim binayla ilgili bir hasar olduğunu düşünmüyoruz. Karot testi mi yapılıyor, röntgeni mi çekiliyor ne gerekiyorsa yapılsın. Bina gerçekten acil yıkılacak kategorisinde çıkarsa eşyayla birlikte yıksınlar. Gözlemsel olarak verilen bu kararda yanılma payı olabilir. Bina yıkıldıktan sonra sağlam olduğu ortaya çıkarsa ne olacak? Biz bu külfetin önüne geçilmesini istiyoruz. Bilimsel bir şekilde bilgilendirilirsek biz de burada beklemeyeceğiz. Bina ile ilgili çalışma yapılsın, hasar durumuna göre tahliye mümkünse tahliye yapalım, değilse de yıkalım.”

 Seyithan Eren


SEYİTHAN EREN: 5 PARÇA KIYAFETİMİZ VARSA 3 PARÇASI BİZİM DEĞİL

Apartmanda oturan Seyithan Eren ise depremin ilk gününden beri eşyalarını tahliye etmek için bekleyenlerden sadece biri. İlgili kurumları binayı kontrol etmeye davet eden Eren, bir mağduriyet daha yaşatılmasını istemiyor. Çevrelerinde bulunan ağır hasarlı binalardan eşya tahliyesine izin verildiğini hatırlatan Eren, "Eğer apartman eşya tahliye etmeye müsait ise eşyamızı tahliye edelim. Eğer müsait değilse bizim de beklentimiz yok, yıksınlar. Neden bizi mağdur ediyorsunuz? Üzerimizde eşya yok. 5 parça kıyafetimiz varsa 3 parçası bizim değil. 26 yıldır evliyim tüm emeğim, mücadelem, bin bir güçlükle aldığımız eşyalarımız içeride. Yine de bina müsait değilse vazgeçiyoruz, yıkın diyoruz. Eşya canımızdan önemli değil. Gelin binayı inceleyin, bize ikinci mağduriyet yaşatmayın” diye tepki gösterdi.