Ahmet Davutoğlu'ndan Melih Bulu'ya istifa çağrısı: Size saygıyı arttıracak

Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Melih Bulu'ya istifa çağrısı yaptı. Davutoğlu, "Görevden feragat kararı kesinlikle bir başarısızlık ya da yenilgi olarak değil, kendinize olan saygının bir gereği olarak görülecek ve size olan saygıyı da arttıracaktır" dedi.

Abone ol

DUVAR - Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Boğaziçi Üniversitesi'ne AK Partili Melih Bulu'nun atanmasına yönelik protestolarda yaşanan polis şiddeti ve gözaltılarla ilgili açıklama yaptı.

“Bir siyasetçi, akademisyen, Boğaziçi Üniversitesi mezunu ve yaşananlardan derin üzüntü duyan bir vatandaş olarak” taraflara çağrıda bulunan Davutoğlu, “Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanı, devlet yönetimi bir güç ve yetki kullanma alanı olduğu kadar ve belki de daha çok vatandaşların rızalarını gözeterek toplumsal barışı koruma sanatıdır. Yetki kullanarak alınan kararları yasal meşruiyetten toplumsal meşruiyete dönüştürecek olan da bu rıza ilişkisidir” dedi.

'KUTUPLAŞMAYA YOL AÇMAK TOPLUMSAL GÜVEN VE BARIŞ ORTAMINI ZEDELER'

Toplumda kutuplaşma oluşturulmasının güven ve barış ortamını zedeleyeceğini belirten Davutoğlu, “Basiretli devlet yöneticilerinin en önemli vasfı toplumsal barışı zedeleyecek bir kıvılcım ortaya çıktığında dahi onun önce alanını daraltmak, sonra söndürmektir. O kıvılcımın büyümesini izlemek ve yaygınlaşan ateşin içine kendisinden farklı düşünen herkesi koyarak kutuplaşmaya yol açmak kısa vadeli otorite sağlasa da uzun vadede toplumsal güven ve barış ortamını zedeler” diye konuştu.

'YÖK SİSTEMİ ESASTAN YANLIŞTIR'

Rektör atama yönteminin doğru olmadığını belirten Ahmet Davutoğlu, “Rektör atamalarında siyasi otoritenin tek başına yetkili olması yanlıştır, YÖK sistemi de esastan yanlıştır. Fermanla üniversite kapatmak, bir memur gibi rektör atamak üniversitelerimizin ve rektörlerimizin bilimsel itibarına zarar verir” ifadelerini kullandı.

'ÖĞRENCİLERE TERÖRİST DEMEK KABUL EDİLEMEZ'

Öğrenciler için “terörist” ifadesinin kullanılmasını eleştiren Davutoğlu, şunları söyledi:

“Siz de çok iyi biliyorsunuz ki Boğaziçi Üniversitesi’nde gösteriye katılan yüzlerce gencin hepsinin terörist ve manevi değerler düşmanı olması aklen de vicdanen de kabul edilemez. 'Terörist' ifadesinin böylesine fütursuzca geniş kitleler için kullanılması gerçek teröristlere yarar. Sık sık atıfta bulunduğunuz Gezi olayları tecrübesinin hepimize öğrettiği gerçek, yakın temas ve empatiyle çözülebilecek toplumsal taleplerin tırmandırılması en çok da bu sorunları gerilime dönüştürmek isteyen art niyetli marjinal güçlere yarar.”

Sorunun gerilim haline getirilmemesi gerektiğini dile getiren Ahmet Davutoğlu, “Bugün sizden beklenen her kesimden insanların bulunduğu geniş insan ve akademisyen kitlesini topluca terörist ilan etmek değil, önce onlarla konuşarak, onları dinleyerek ve empati yaparak bu sorunun gerilim haline dönüşmesini engellemek ve daha sonra akademik özgürlüklere dayanan bir üniversite ikliminin oluşmasına öncülük etmektir” dedi.

'SUÇLAMAK VE CEZALANDIRMAK SİZİN BAKANIN İŞİ DEĞİL'

Davutoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü'nde gözaltına alınanlardan 108'inin 101'i Boğaziçi ile alakalı değil, 79'u DHKP/C, TKP-ML dahil olmak üzere terör örgütü üyesi” açıklamasına da tepki gösterdi.

Hüküm vermenin yargıya ait olduğuna vurgu yapan Davutoğlu, şöyle devam etti:

“Sayın İçişleri Bakanı, bulunduğunuz makam kamu düzenini özgürlük/güvenlik dengesi içinde korumayı gerektirir. Suçlamak ve cezalandırmak sizin değil, bağımsız yargının işidir. Kendinizi kimin suçlu kimin suçsuz olduğu konusunda hüküm verme ve cezalandırma konusunda tek ve son yetkili gibi gösterecek açıklamalardan kaçının. Aynı toplum mayasının unsurları olan öğrencilerimizle fedakarca çalışan emniyet birimlerimizin karşı karşıya gelmesi daha önceki dönemlerde toplumsal huzur ortamına büyük zarar vermiştir, buna asla izin vermeyin.”

'İSTİFANIZ KENDİNİZE SAYGININ GEREĞİ OLARAK GÖRÜLECEKTİR'

Rektör Melih Bulu'ya istifa çağrısı yapan Davutoğlu, “En iyi siz bilirsiniz ki üniversiteler mekanlardan ve bürokratik işlemlerden oluşan yapılar değildir, üniversiteler bir iklimdir. Gençlerimiz bu iklim içinde kendilerini geleceğe hazırlarlar. Bu iklimi üretken kılacak zemin ise üniversite yönetimi, akademisyenler ve öğrenciler arasındaki psikolojik bağdır. Sizin şahsiyetinizden ve birikiminizden bağımsız olarak bugün bu psikolojik bağ önemli ölçüde zedelenmiş görünmektedir. Sizin bu gerçeği görerek alacağınız bir görevden feragat kararı kesinlikle bir başarısızlık ya da yenilgi olarak değil, kendinize olan saygının bir gereği olarak görülecek ve size olan saygıyı da arttıracaktır” diye konuştu.

'MANEVİ DEĞERLERE SAYGISIZLIK YAPANLARI ARANIZDA BARINDIRMAYIN'

Öğrencilere de çağrı yapan Davutoğlu, “Benzer hisleri gençliğinde yaşamış biri olarak heyecanınızı anlıyor ve demokratik tepki hakkınızı sonuna kadar savunuyorum. Ancak ne olursa olsun bu heyecanınızı şiddet ve toplumsal gerginliğe dönüştürerek istismar edebileceklere izin vermeyin. Kendi aranızda kutuplaşmayın ve haklılığınızın toplumsal meşruiyetini sarsacak şekilde toplumun ortak manevi değerlerine saygısızlık yapanları aranızda barındırmayın” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)