Ahmet Hakan, Abdulkadir Selvi'yi neden görmedi?
Meral Akşener'e Buğra Kavuncu'nun 'FETÖ'cü olmadığını söyleyen iki yetkilinin' Hulusi Akar ve Hakan Fidan olduğu ortaya çıktı. Ancak iddianın ortaya atıldığı programı sunan Ahmet Hakan'ın kendi gazetesinin yazarı Abdulkadir Selvi'nin yazdığı bu bilgiye yer vermediği için eleştirildi.
DUVAR - İYİ Parti Milletvekili Ümit Özdağ'ın CNN Türk'te Ahmet Hakan'a yaptığı ve partisinin il başkanı Buğra Kavuncu'nun FETÖ'cü olduğunu iddia ettiği açıklamalar tartışılmaya devam ediyor.
Kavuncu bugün Özdağ hakkında suç duyurusunda bulunurken, Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi de konuyla ilgili yazısında Kavuncu için İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "FETÖ'cü değil" bilgisini aldığını söylediği iki kişinin MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar olduğunu yazdı.
Selvi, "Ümit Özdağ, Meral Akşener’e gidip Buğra Kavuncu hakkında, 'Bu FETÖ’cü. Hem dayısı hem kendisi FETÖ’cü' diyor. Akşener, 'Nereden öğrendin FETÖ’cü olduğunu' diye soruyor. Özdağ, 'Hem MİT’ten, hem Genelkurmay’dan öğrendim' diye yanıt veriyor. Akşener bunun üzerine partiye kayıtlı sabit telefon hattından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a ulaşıyor. Buğra Kavuncu’nun FETÖ’cü olduğuna dair bir bilgi olup olmadığını soruyor. Akşener bir ya da en fazla iki gün sonra Ümit Özdağ’ı davet ediyor. 'İki tarafa da sordum. ‘Hayır. Bizde böyle bir kayıt yok’ dediler' diyor. Özdağ, canı sıkkın bir şekilde, 'Ha öyle mi, memnun oldum' deyip görüşmeden ayrılıyor. Ama belli ki ikna olmamış" ifadesini kullandı.
Akşener'in, Özdağ'ın iddialarının gündeme gelmesinin ardından açıkladığı ve Kavuncu'nun FETÖ bağlantısı olmadığını iki üst düzey yetkiliye doğrulattığı şeklindeki sözlerinde sözü edilen yetkililer de böylece medyaya yansımış oldu.
Ancak Ümit Özdağ'ın açıklamaları yaptığı programı sunan ve Abdulkadir Selvi'nin de yazdığı Hürriyet gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni olan Ahmet Hakan konuyla ilgili bugün yayınlanan yazısında, Selvi'nin ulaştığı bilgilere yer vermedi. Hakan, Özdağ'ın açıklamaları yapmadan hemen önce kendisine söylediğini, yaptıktan sonra da rahatlamış olduğunu gördüğünü yazdı.
'AKŞENER'İ VE KAVUNCU'YU AKLAYAN YAZI BİRİNCİ SAYFADA NEDEN YOK?'
Bu durum medya ombudsmanı Faruk Bildirici tarafından eleştirildi. Bildirici kendi sitesinde yayınlanan yazısında şu değerlendirmeleri yaptı:
"Anlaşılan o ki, Ahmet Hakan, “Bu kadarını beklemiyordum” diye yazsa da Ümit Özdağ’ın İYİ Parti’de kongre sonrasında çıkan tartışmalarla ilgili konuşacağını, yönetime ilişkin eleştiriler ve suçlamalarda bulunacağını tahmin ediyor, bekliyordu. O nedenle Ümit Özdağ’ın teklifini 'düşünmeden' kabul etmiş.
İşte 'tarafsızlık' sorunu burada düğümleniyor. 'Tarafsız Bölge' programında siyasetçiler ekrana çıkarılırken belli bir denge gözetiliyor, iktidara yakın isimlerin karşısına -usulen de olsa- muhalif isimler oturtulup görünüm kurtarılmaya çalışılıyor; karşılıklı tartışma ortamı yaratılıyordu.
Ümit Özdağ da bir genel başkan ya da somut bir olayın öznesi değil. Ama buna rağmen tek başına ekrana çıkarılıyor, uzun uzun konuşmasına izin veriliyor. Zira Ümit Özdağ’ın partiye ilişkin eleştiri ve suçlamalarda bulunmasını bekliyor.
Böyle bir durumda adil, dengeli ve tarafsız olan yayıncı Ümit Özdağ’ı ekran yalnız çıkarmaz, karşısına parti yöneticilerini de çıkarır, onların da eleştiri ve suçlamalara karşı savunma yapmalarına olanak tanırdı. Üstelik Ahmet Hakan, program öncesinde Ümit Özdağ’ın “asıl meselesinin” İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu olduğunu, onunla ilgili ağır suçlamalarda bulunacağını da anlamış!
Adil, dengeli ve tarafsız davranmak yerine Ümit Özdağ, İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu hakkında ağır iddialarda bulunmasına olanak tanıdıktan sonra 'Buğra Kavuncu’nun cevap hakkı olduğunu, telefonla bağlantı yapabileceğini' söylemek, sonra bağlayıp yanıtlarını almak 'tarafsızlığı' kurtarmaya yetmez.
...
Bir gazetenin adil, dengeli ve tarafsız yayın yapması için önce suçlamaların doğruluğunu araştırması ona göre yayın yapması gerekir. Daha da önemlisi suçlamalar ile suçlayanların lehine olan bilgileri de eşit ölçülerde okuruna duyurması zorunludur. Ama Hürriyet bu olayda Buğra Kavuncu ve Meral Akşener hakkındaki suçlamaları manşete çıkarırken, bu suçlamaların yersizliğini ortaya koyan bilgiyi iç sayfalara gizlemiş!
...
Abdülkadir Selvi’nin yazısından anlaşılan, Meral Akşener, Ümit Özdağ’ın sözlerini ciddiye alıyor. Buğra Kavuncu’nun FETÖ’cü olup olmadığını Hulusi Akar ve Hakan Fidan’a soruyor, “Hayır” yanıtı alınca da başka bir şey yapmaya gerek duymuyor. Buna rağmen Ümit Özdağ CNN Türk’e çıkıp iddialarını dile getiriyor!
Meral Akşener ve Buğra Kavuncu’yu neredeyse “temize çıkaran” böyle bir yazı ve bilgi varken, bu bilgilerin hadi manşetten geçtim, en azından suçlamaların yanında birinci sayfadan okura duyurulmaması adil, dengeli ve tarafsız yayıncılık olabilir mi?
Maalesef hayır! Ahmet Hakan, tıpkı CNN Türk’teki programda olduğu gibi Hürriyet’te İYİ Parti’yi zor durumda bırakmayı hedefleyen bir yayıncılık yapmış. Tarafsızlık lafta kalmış…" (HABER MERKEZİ)