Ahmet Rüstem Ekici: Beden ve deneyim sınırlarımızın nasıl çizildiğini sorgulamak istiyorum
Sanatçı Ahmet Rüstem Ekici'yle ilk dört gününde 4 bin ziyaretçiye ulaşan Sauna sergisini konuştuk. Ekici, "Sürekli değişiyorum, öğreniyorum, başkalarının deneyimlerinden besleniyorum. 10 yıl önceki algım ve söylemlerim aynı noktada değil. İndirgemeci yaklaşımdan uzak, daha kapsayıcı bir şekilde nasıl bakabilirim, kendimi bu noktada eğitmeye çalışıyorum. Her seride bu ihtimaller çoğalıyor" dedi.
Gülsüm Postacı
DUVAR - Sanatçı Ahmet Rüstem Ekici, beden ve mimariye dair ilişkileri analiz ettiği serilerine devam ediyor. “Sauna” ile izleyicisine yeni bir mekân deneyimi yaşatan Ekici, kuir kültür ve sauna ilişkisi üzerine ortalama 12 dakika süren çevrimiçi bir deneyim kurguladı. İki aşamada sergilenecek "Sauna" serisinin ilk fazı çevrimiçi olarak sergilenmeye başlandı. 21 farklı alandan oluşan ve 360 derece sanal gerçeklik olarak deneyimlenen sergi, 25 Şubat 2021’de Art50net ve Aredeko sitelerinden eş zamanlı olarak yayınlandı. Sergiyi http://www.art50.net/sauna ile https://www.aredeko.com/sauna linklerine tıklayarak ziyaret etmek mümkün.
İlker Cihan Biner’in sergi için kaleme aldığı katalog metni aynı zamanda sergilenen eserlerden biri niteliğinde. Madonna’nın Erotica albümünde yer alan Secret Garden şarkısının sözleriyle başlayan katalog metni, dijital kurguların sunduğu imge ve göstergelerin kışkırtıcı uzlaşmazlık mantığından uzaklaşıp bu sergide de birlikte mevcudiyete tanıklık ediyor. Sergi metni ile birlikte sauna duvarlarına; Ateş Alpar, BeraberCo (Cihan Bacak, İsmet Köroğlu), Berkin Gülten, Chorus of Body, Ece Cangüden, Fırat Uran, Hakan Sorar, Hossein Edalatkhah, Mert Çağıl Türkay, Muhittincan, Numan Okutan, Selin Göksel, Şafak Şule Kemancı eşlik ediyor.
İlk 4 gününde 4 bin ziyaretçiye ulaşan Sauna sergisini, sanatçı Ahmet Rüstem Ekici konuştuk. Ekici, “Beden ve deneyim sınırlarımızın nasıl çizildiğini sorgulamak istiyorum” dedi.
2019 "Hamam" serginizde artırılmış gerçeklik deneyimi ile de karşılaşıyorduk. Bu deneyimi bilmeyen veya yaşamamış olanlar için bir kez daha artırılmış gerçekliğin ne olduğunu anlatabilir misiniz?
Mimari planlama ve beden ilişkilerini kuir bir bakış açısı ile ele aldığım "Hamam" serisi, artırılmış gerçeklik ile kurgulanmıştı. Artırılmış gerçeklik, cihazlarının şekil, yüzey, alan, tarama-tanıma özelliği kullanılarak, sanal nesnelerin gerçek görüntülerin üzerine bindirilmesi ve gerçek görüntülerle ilişki kurma sürecine verdiğimiz isimdir. Aslında yıllardır hayatımızda. Sürekli gelişmeye ve yeni tanımlamalarla şekillenmeye devam ediyor. Dijital sanatta ise artırılmış gerçekliği şu şekilde tanımlamayı seviyorum. Birincisi, ortamda var olan veya var olmayan nesneleri, şekilleri, hikâyeyi deneyimleme biçimimiz; ikincisi paralel anlatım sürecinin izleyici ile inşası. Bir diğeri ise eser ve anlatı ile etkileşim kurmayı sağlayan bir araç olarak tanımlıyorum. Hamam sergisinde artırılmış gerçeklik bir anahtar deliği olarak kullanılmıştı. İzleyiciye telefonları aracılığı ile görünen bir desenin ardındakileri göstermeye çalıştı. Yakın zamanda, giderek gelişen artırılmış gerçeklik gözlükleri, deneyim sahalarımıza farklı bir şekilde eşlik edecek.
Beden ve mimariye dair ilişkileri bu mekânlar üzerinden analiz etme fikri nasıl oluştu?
Tasarım ve iç mimarlık disiplininden gelen bir hikâye anlatıcısı olarak, bedenin çevresi ile kurduğu ilişkiler ve beden-haz ilişkisinin oluşturduğu mekânlar üzerine çalışıyorum. Bu mekânlar, şehirdeki konumları, ortaya çıkışları, yok oluşları ile varoluşumuzun ve tarihimizin izleri. Parklar, tuvaletler, barlar, hamamlar, saunalar ve nice örneklerle deneyimlerimi aktarırken sözlü, yazılı, görsel tarihe küçük referans noktaları oluşturmak istiyorum. Tüm serilere hazırlanırken akademik yayınları olabildiğince araştırıyorum. Bu noktada, örneğin hamam ile ilgili akademik bir yayında eşcinsellikten hiç yokmuş gibi bahsetmemek ya da buna oryantalist bir yaklaşımla bakmak eksik şeyleri doldurmam gerektiği noktasında beni tetikliyor. Çünkü uzaktan bakmıyorum. Deneyimci olarak anlatıcı pozisyonundayım.
Kuir kültür ve cinsiyet kimliklerini sanat pratiğine dönüştürerek izleyiciye aktarmak istediğiniz mesaj nedir?
İhtimaller, olasılıklar çeşitliliği kutlama üzerine yeni pencerelerden bakış açıları sunmayı istiyorum. Ben de sürekli değişiyorum, öğreniyorum, başkalarının deneyimlerinden besleniyorum. 10 yıl önceki algım ve söylemlerim aynı noktada değil. İndirgemeci yaklaşımdan uzak, daha kapsayıcı bir şekilde nasıl bakabilirim, kendimi bu noktada eğitmeye çalışıyorum. Her seride bu ihtimaller çoğalıyor. 2016-2018 arası çalıştığım Gynaeceum- Kadınlar Mahfili serisini bugün kurgulasam bazı durumlara farklı yaklaşırdım mesela. İzleyicinin de dönüşmesini istiyorum. Sauna 5m2’den oluşan ahşap sıcak bir kulübe değil sadece. Yüzlerce şehirde LGBTİ+ komünitesi için bir sosyalleşme alanı. Bu mekânların pazarlanması noktasında da çoğu zaman hatalar var. Örneğin Kuzey Avrupa, Amerika gay sauna web siteleri neden çoğu zaman bizlere kaslı, sakallı, Orta Doğulu erkek imajı satıyor? Bunun gibi sorularla da tartışma imkânı sunmak istiyorum Sauna serisinde. Beden ve deneyim sınırlarımızın nasıl çizildiğini sorgulamak istiyorum.
Serginin her bölümünde beden üzerine çalışan kuir sanatçıların bize eşlik ettiğini görüyoruz. Bu bir araya gelişin hikâyesini anlatır mısınız?
Mimari yapısı ve dekorasyon dili olarak saunalar değişken alanlar. Avrupa, Amerika, Güney Afrika, Türkiye’de deneyimlediğim saunaların her birinin farklı bir dekorasyon anlayışı olduğunu gözlemledim. Saunaların mekân analizini tamamladığımda hepsinin duvarlarında poster, sanat eseri, duvar resmi, heykel gibi nesnelerin olduğunu gördüm. New York saunalarından birinin karanlık oda kısmına geçen duvarlarında mesela cehennem köpeği Kerberos tasviri vardır. Ya da soyunda odalarında iç çamaşırı posterleri vardır. Gitmediğim saunaların web sitelerinde bulunan mekânları analiz ettiğimde de çeşitli göndermeler ile karşılaştım. Pandemi sürecinde fazlara ayırdığım Sauna deneyiminin ilki için 3D olarak çalışmaya başladım. Planladığım saunanın duvarlarına ise tıpkı deneyimlediğim örneklerde olduğu gibi beden üzerine düşünen sanatçıların eşlik etmesini ve çalışmaları ile mekânın iç içe geçmesini sağlamak istedim. LGBTİ’nin varlığının sorgulandığı, yok sayıldığımız bir dönemde görünürlük adına bir birliktelik alanı olması önemliydi. Bu noktada İlker Cihan Biner yazısı bir katalog metni, bir sergi analizinden çok saunadaki eserlerden biri. Onunla sohbetlerimizde eserlerin fiziksel özellikleri kadar birlikte var oluşa da odaklanmıştık. Sauna’nın başlangıcını Şafak Şule Kemancı’nın kuir bir ekosistem olarak kurguladığı çalışmaları ile inşa etmem ve İlker’in sergi metninde kullandığı Madonna Erotica Secret Garden şarkısını seçmiş olması müthiş bir tesadüf oldu.
Teklif götürdüğüm her sanatçı bana eserlerini fiziksel boyutu dışında kullanabilmeme izin verdi. Onlara gerçekten çok teşekkür ederim. Hepsinin çalışması mekâna ve deneyime yeni anlamlar yükledi. Sauna, onların eserleri ile 3D olarak inşa sürecini tamamladı. Mert Çağıl Türkay’ın negatif çalışmalarının, Berkin Gülten’in deriden arınmış kan, kas, yağ gibi kütleleri gözümüze sokan ve ortamı aydınlatan çalışmalarının mekânla kurduğu bağın çok güçlü olduğunu düşünüyorum. Hossein Edalatkhah’ın “Arrest me if I’m Guilty” çalışmasının sauna ve tutuklanmalara, baskınlara dair bir izi var. Ateş Alpar ve Cihan Bacak’a ait vitrifiye elemanlarının durumu yine mekân ve ilişkilendirme biçimi olarak benim için çok güçlü. Kısacası sergi, kadın, erkek soyunma odası ayrımı olmadan girdiğimiz dünyada gerçek anlamda bir cruising, keşif sahasına dönüştü. İlk 4 gününde 4 bin ziyaretçiye erişti.
Gerçek bir gey saunası ile Ahmet Rüstem Ekici'nin sanal saunası arasında bir fark var mı?
Sauna’nın planı için çok çalıştım. Bahsettiğim gibi farklı ülkelerde onlarca sauna deneyimim oldu. Kimi başlı başına bir sauna, spa alanı gibi inşa edilmişti kimi bir apartman dairesinden dönüşmüştü. Hepsinin ortak noktası, dolaşım alanlarının gizemi ve Neufert standartları dışında etkileşim alanları oluşturuyor olmasıydı. Deneyimi nereden algılamak istediğimiz noktaya göre cevabım değişebilir. Mimari planlama olarak benim için fark yok. Çünkü şu an bu sauna bu plana göre fiziksel olarak inşa edilebilinir. Deneyim olarak elbette farklar var. Saunalar, kokusu, ışığı, ısısı farklı ve kontrastı güçlü mekânlar.
Sauna serisinin ikinci fazı ne zaman yayınlanacak?
Fiziksel bir sergi olarak kurgulamayı düşündüğüm “Sauna” sergisinin ikinci fazını Covid-19 kurallarına göre şekillendireceğim. Sanal gözlük, eserlerle temas gibi etkenleri ve hijyen koşullarını düşündüğümüz için benim için net olmayan bir tarihe işaret ediyor. Bu nedenle sürece göre farklı sanat eserlerini deneyimleyebileceğimiz yeni bir deneyim sahası oluşturabilir.