Ahmet Şık'a EURO 2024 fezlekesi
Ahmet Şık'ın Cumhuriyet davasında verdiği beyan hakkında mahkemenin yaptığı suç duyurusu uyarınca fezleke düzenlenerek dokunulmazlığının kaldırılması istendi.
DUVAR - HDP Milletvekili ve gazeteci Ahmet Şık hakkında dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle Meclis'e gönderilen fezlekelerden birinde, mahkeme ifadesi kanıt sayıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen fezlekelerden birinde, Şık'ın TCK'nin 301'nci maddesine muhalefet ederek 'Devleti, hükümeti ve yargıyı aşağıladığı' öne sürüldü. İkinci fezlekede ise Şık’ın bir Alman kanalına, Türkiye’ye Euro 2024’ün verilmemesi gerektiği şeklindeki beyanı suç sayıldı. Savcılık her iki fezleke uyarınca dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi.
Cumhuriyet gazetesi davasında verdiği beyanda, "Türkiye’yi beraber dönüştüren iki güç olan AKP ile Gülen cemaatinin birlikteliği ve yancı desteği ile sürdürülen adına iktidar denilen kanalizasyon patladı. 2007’deki Ergenekon soruşturmasıyla başlayan sahte bir tarih yazım sürecinin iktidar ve suç ortaklarının devletin ve ülkenin yağmalanmasında kimin daha çok pay alacağı ile ilgili savaş bir darbe kalkışmasına kadar uzandı. 15 Temmuz 2016’da 250 insanın katledildiği kanlı bir kalkışma yaşandı. Tek failinin Gülen cemaati olduğuna inanmamız istenen bu kalkışmanın hükümet tarafından bilindiğine yönelik ciddi kuşkular var." ifadesini kullanmasının TCK’nin 301. Maddesinde geçen suçu oluşturduğu, öne sürüldü ve 301/4. Madde uyarınca soruşturma izni talebinde bulunuldu. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, tarafından verilen izin sonrası Şık hakkında fezleke hazırlanarak dokunulmazlığının kaldırılması istenildi.
'EURO 2024 Türkiye'ye verilmesin'
Bir Alman televizyonuna verdiği röportajda EURO 2024'ün Türkiye'de düzenlenmemesi gerektiğini savunan Ahmet Şık hakkında CİMER'e yapılan başvuru da soruşturmaya dönüştü. Derviş Kahya tarafından yapılan ihbarda, "Euro 2024’ün ev sahipliğinin Türkiye’ye verilmesinin yanlışlığından bahsediyor ve ülkemizi kötüleyen beyanlarda bulunuyor. Bu adamın benim Meclisimde vekil sıfatıyla bulunup ülkemi kötülemesini hazmedemiyorum." denildi.
İki ayrı şikayetten yola çıkan savcılık Şık hakkında fezleke hazırladı. Savcılık, Şık’ın, "Türkiye gibi temel özgürlüklerin ayaklar altına alındığı, demokrasinin her geçen gün zedelendiği, adalet sisteminin çöktüğü, hukukun üstünlüğüne olan inancın yok olduğu, basın özgürlüğünün olmadığı, her şeyin gözü kör bir biat kültürüyle işlendiği, tek adam tarafından yönetilen bir ülkeye verilmesi, bir dikta rejiminin uluslararası onaylanması anlamına geliyor. Ben de onlara soruyorum. Bir mafya ile nasıl aynı masaya oturuyorlar. Kendi nezdinde otokratik bulduğunuz bir rejim ile nasıl olur da anlaşmalarda bulunabilirsiniz. Çünkü sermayenin ahlakı yok. Bu şampiyonayı düzenleyenlere bunu soruyorum" diyerek cumhurbaşkanına hakaret ettiğini öne sürdü. Şık’ın bu nedenle de dokunulmazlığının kaldırılması talep edildi. (HABER MERKEZİ)