Ahmet Şık'ın tutuklanması ve sorular…
Ahmet’in attığı tweetler ve açıklamalar hangi dile çevrilirse çevrilse dünyanın her yerinde gazetecilik olarak tercüme edilir, tanımlanır ve kutlanır. Peki siz bütün bunları “terör örgütü propagandası”na nasıl tercüme ettiniz Allah aşkına?
Orhan Gazi Ertekin
Ahmet Şık’ın tutuklanması nezdinde iki şeyi açıkça sorgulamak artık hakkımızdır.
Birincisi Türkiye’de yargının “güvenilmez” olduğu bizzat Hükümet ve Yargı idaresinin son altı aylık performansı ile tamamen açığa çıkmıştır. Hükümet, yargı da %40 oranında Cemaat militanı olduğunu ve tasfiyeden sonra bile hala kripto Cemaatçilerin bulunduğunu iddia etmeye devam etmektedir. Peki eğer bu iddia doğru ise herhangi birisinin çıkıp böyle bir anda “yargıya güvenin” demesi sadece zeka sorunu ile malül olduğunu göstermekten başka bir şey ifade eder mi? Ve dahası böyle bir ortamda kim ve ne hakla sağlıklı bir hukuk ve yargılamadan bahsedebilir? Kim kendi yüzüne bakmaya devam ederek "yargının sonucunu bekleyelim hele" diyebilir?
Ve ikinci noktaya gelince o da Ahmet’in sorgulanmasına ilişkindir. Sorguda Ahmet’e sorulan sorular, medyaya yansıyan iddialar ve deliller bir bütün olarak incelendiğinde onun suçlandığı şeyin “terör örgütü propagandası” değil muhalif gazetecilik olduğunu anlamak hiç de zor değil. Ahmet’in attığı tweetler ve açıklamalar hangi dile çevrilirse çevrilse dünyanın her yerinde gazetecilik olarak tercüme edilir, tanımlanır ve kutlanır. Peki siz bütün bunları “terör örgütü propagandası”na nasıl tercüme ettiniz Allah aşkına?
Daha sorulması gereken çok soru var. Ama şu yukarıdakilerden başlayalım bir…