Ahmet Taşgetiren: Erdoğan'ı üslubu için uyaracak kimse kalmadı mı oralarda?

Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, Erdoğan'ın cami avlusunda "yuh" çektirmesiyle ilgili olarak "nazikçe söyleyeyim 'sakil' olduğunu anlamak için özel bir yetenek sahibi olmaya gerek yok" diye yazdı.

Abone ol

DUVAR - Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, Cumhurbaşkanı adayları Kılıçdaroğlu ve Erdoğan'ın üsluplarını karşılaştırdı, "kaybetme psikolojisinin Erdoğan'ın her haline yansıdığını, Kılıçdaroğlu'nun pozitif üslubunun ise bir cumhurbaşkanına daha çok yakıştığı" yorumunu yaptı.

Taşgetiren'in "Hangi üslup?" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: 

"Cumhurbaşkanı Erdoğan gergin. En zor seçimine girdiği izlenimini her haliyle yansıtıyor. Kaybetme psikolojisi her haline yansıyor. O yüzden de üslubu her türlü yargılamayı, dışlamayı, hatta hakareti içermekten geri kalmıyor. Cami avlusunda muhalefete 'Yuh' çeken insanlara 'Yuh çekmek yetmez, onları siyasi mevta haline getirin' gibi bir ifadenin nazikçe söyleyeyim 'sakil' olduğunu anlamak için özel bir yetenek sahibi olmak gerekmiyor. Seçim sürecinde vadedilenler de, bol keseden verilenler de, devletten vatandaşa rahatlatıcı hamleler olmaktan çıkıp, yarın sorumluluğunu göz ardı etmeye kadar varan 'kaybetme telaşı'na bağlanıyor ne yazık ki. Özellikle Kılıçdaroğlu’na yönelik aşağılayıcı, küçümseyici dil halkın bir kesiminde alaycı gülümsemeler oluştursa bile, bence o seviyelere yakışmıyor. Ne o, 'Bay Kemal'den başlayıp 'Bay bay kemal'e evrilmenin gülünçlüğünü hatırlatacak bir Allah kulu kalmadı mı oralarda? Üstelik 23 Nisan buluşmasında çocuklarla sohbet ederken…

Millet İtitfakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ise, belli ki, ekip çalışmasının ürünü olan bir kampanyayı yürütüyor. Erdoğan’ın agresifliğini okuyup, ona karşı rahat, esnek, esprili bir imaj geliştiriyor. Pozitif bir kampanya yürütüyor daha açıkçası. Erdoğan’ın seccade vs. eksenli suçlayıcı diline karşılık, Kılıçdaroğlu, kendi İslam aidiyetini 'samimi müslüman' gibi daha halk diliyle anlatmaya, 'Alevi kimliği' ile 'Kul hakkı yemedim'i yanyana getirmeye, yeni bir projeyi halka sunmak söz konusu olduğunda araya 'Hadi bismillah' gibi sıcak bir cümle eklemeye itina ediyor.

Doğrusu söylemem gerekirse, ben böyle bir dilin 'Cumhurbaşkanı adayı' olan kişiye de yakışıyor olsa bile, 'mevcut Cumhurbaşkanı' her kim ise ondan gelmesini isterdim.

Hakim dil, yargılayıcı dil, dışlayıcı dil, kim ve hangi seviyede olursa olsun siyasetçiye yakışmıyor zaten." (HABER MERKEZİ)