AİHM dilenen kişiyi haklı buldu, İsviçre tazminat ödeyecek

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), dilencilik yaptığı için 500 İsviçre Frangı para cezası alan ve ödemediği için 5 günlüğüne tutuklanan Violeta-Sibianca Lacatuş'un başvurusunda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8'inci maddesinin ihlal edildiğine karar verdi. İsviçre'nin Lacatuş'a bin frank tazminat ödemesine hükmedildi.

Abone ol

DUVAR - İsviçre'de kamuya açık alanda dilencilik yaptığı için 500 İsviçre Frangı ceza alan, para cezasını ödemediği için de 5 gün gözaltında tutulan Roman Violeta-Sibianca Lacatuş'un, Avrupa İnsan Hakları Sözleşme'nin (AİHS) 8'inci, 10'uncu ve 14'üncü maddelerinin ihlal edildiği iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yaptığı başvuru sonuçlandı. Mahkeme, AİHS'nin özel ve aile hayatına saygı hakkını güvenceye alan 8'inci maddesinin ihlal edildiğine karar verdi. İsviçre, Lacatuş'a bin İsviçre Frangı tazminat ödeyecek.

AYNI SUÇTAN 2 YILDA 8 KERE CEZA ALDI

İlk olarak 22 Temmuz 2011 tarihinde dilencilik suçu nedeniyle Cenevre Ceza Kanunu'nun 11/A maddesi kapsamında 100 İsviçre Frangı para cezasına çarptırılan Lacatuş'un üzerinde bulunan 16,75 İsviçre Frangı'na da el konulmuştu. 2013 yılının ocak ayına kadar aynı suçtan 8 kere daha 100 İsviçre Frangı ceza alan Lacatuş'a 14 Ocak 2014 tarihinde, Cenevre Kantonu Polis Mahkemesi tarafından 500 İsviçre Frangı para cezası, paranın ödenmemesi durumunda da beş günlük hapis cezası verildi. 

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLALİ VE AYRIMCILIK İDDİASI

Cenevre Kantonu Polis Mahkemesi tarafından verilen karara itiraz eden Lacatuş, iletişim özgürlüğünün, kişisel özgürlüğünün ve ayrımcılık yasağının ihlal edildiğini iddia ederek Cenevre Kantonu Adalet Divanı Ceza İtiraz ve İnceleme Dairesi'ne başvurdu. Ancak Mahkeme, 4 Nisan 2014 tarihinde verdiği kararda, dilenme yasağının ifade özgürlüğünü ihlal etmediği, yasağın sadece Romanlara yönelik uygulanmadığı için ayrımcılık taşımadığını ifade etti. Lacatuş'un sonrasında Federal Mahkeme'ye yaptığı başvuru da 10 Eylül 2014'te aynı gerekçeyle reddedildi.

Lacatuş, para cezasının ödemediği için 24-28 Mart 2015 tarihleri ​​arasında gözaltında tutuldu.

38 ÜLKENİN 29'UNDA DİLENCİLİK YASAK

Cenevre Kantonu'nda dilencilik, 1940'lı yıllardan beri yasak. Düzenlemeye göre dilencilik yapan kişiye para cezası veriliyor. Ancak verilecek para cezası ile ilgili asgari bir tutar bulunmuyor. Avrupa Konseyi üyesi 38 ülkenin 29'unda da (Türkiye dahil) dilencilik, yerel ve ulusal düzeyde çeşitli biçimlerde yasaklanmış veya kısıtlanmış durumda. Arnavutluk, Andorra, Finlandiya, Gürcistan, Yunanistan, Moldova, Portekiz, Slovakya ve Ukrayna'da ise bu konuda bir düzenleme bulunmuyor. Dilenme yasağının ihlali nedeniyle verilen cezalarda ise nitelik ve ciddiyet açısından farklılıklar bulunuyor.

TÜRKİYE'DE SUÇ DEĞİL, KABAHAT OLARAK DEĞERLENDİRİLİYOR

Avrupa Konseyi üyesi ülkelerden Hırvatistan, Bosna Hersek, Polonya ve Türkiye'de dilencilik, suç olarak değil, kabahat olarak değerlendiriliyor. Türkiye'de 5326 sayılı Kabahatlar Kanunu'nun 33'üncü maddesi şu şekilde düzenlenmiştir: "Dilencilik yapan kişiye elli Türk Lirası idari para cezası verilir. Ayrıca, dilencilikten elde edilen gelire el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. Bu kabahat dolayısıyla idarî para cezasına ve el koymaya kolluk veya belediye zabıta görevlileri, mülkiyetin kamuya geçirilmesine mülkî amir veya belediye encümeni karar verir" 

Fransa, İtalya, Güney Kıbrıs gibi ülkelerde dilencilik, ceza kanunda yer alan bir suç olarak değerlendirilip ulusal çapta uygulanırken Rusya, Çekya ve İsveç'te bu yasak, belediye kararnameleri ile yerel olarak uygulanıyor. 

DEVLET, SAHİP OLDUĞU TAKDİR PAYINI AŞTI

Lacatuş'a uygulanan yaptırımın ne organize suçla mücadele amacıyla ne de yoldan geçenlerin, sakinlerin ve işyeri sahiplerinin haklarının korunmasıyla orantılı bir tedbir teşkil etmediğini belirterten AİHM, Lacatuş'un başka bir geçim kaynağına sahip olmadığını ve hayatta kalmak için dilenmekten başka seçeneği olmadığını, bu nedenle yaptığı eylemler yüzünden cezalandırıldığını ifade etti. Mahkeme, İsviçre'nin mevcut davada sahip olduğu takdir payını aştığını, sonuç olarak, AİHS'nin özel ve aile hayatına saygı hakkını güvenceye alan 8'inci maddesinin ihlal edildiğini belirtti.

Kararda, Lacatuş'un, gözaltına alınması sebebiyle manevi tazminat olarak bin İsviçre Frangı (Yaklaşık 922 euro) talep etmesiyle ilgili de "Mahkeme, 8'inci maddede tespit edilen ihlalin altında yatan olayların, başvuranda belirli bir zarara neden olmuş olabileceğini düşünmektedir" denilirken talep edilen tutarın İsviçre tarafından Lacatuş'a ödenmesine hükmedildi. 

Lacatuş'un, ifade özgürlüğünü güvenceye alan 10'uncu madde ve ayrımcılık yasağını düzenleyen 14'üncü maddelerle ilgili yaptığı şikayetlerin ise ayrı ayrı incelenmesine gerek olmadığına karar verildi.

ROMANLARI SUÇLA İLİŞKİLENDİRMEK, ÖNYARGILARA KATKIDA BULUNUYOR

AİHM verdiği kararda, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin, Avrupa'daki Roman göçmenlerle ilgili raporuna da değindi. Söz konusu raporda, Romanların Avrupa'da en dezavantajlı, ayrımcılığa uğrayan, zulüm gören ve mağdur edilen gruplar olduğuna, Romanları suçla ilişkilendirmeye yönelik önyargıların, Romanların içinde bulunduğu kötü duruma büyük ölçüde katkıda bulunduğuna dikkat çekiliyor.

Ayrıca 16 Temmuz 2015 tarihinde İnsan Hakları Komiseri Nils Muižnieks tarafından yayınlanan "Avrupa'daki Roman göçmenlerle ilgili mitleri ve önyargıları yıkmanın zamanı geldi" başlıklı makalede, bazı ülkelerdeki yetkililerin dilencilik yasağını kabul ederek Romanların kamusal alanlarda varlığını cezalandırmayı düşündüklerini, bu konuda giderek daha fazla önlem aldıklarını belirtiyor.

Çeviri: Eren Topuz