Aile görüşüne gitmedi diye salıverilmeyen mahpus için AYM'ye başvuru

53 yaşındaki mahpus Mehmet Savur'un koşullu salıverilmesini reddeden gözlem kurulu kararı AYM'ye taşındı. Yapılan başvuruda Savur'un ailesiyle görüşmediği iddiaları yalanlanarak tahliye talep edildi.

Abone ol

DUVAR - Birçok kronik hastalığı bulunan ve cezaevinde geçirmesi gereken süreyi tamamlamasına rağmen salıverilmeyen 53 yaşındaki Mehmet Savur için Anayasa Mahkemesi (AYM)’ne başvuru yapıldı. İzmir 3 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi ve Gözlem Kurulu Başkanlığı, Savur’un ailesinin maddi imkansızlıklardan dolayı Diyarbakır’dan İzmir’e gidememesini salıvermeye ilişkin ‘ret’ gerekçesi olarak sunmuştu. Savur’un avukatı Mehmet Işık, Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunarak, “Müvekkilin aile bireyleri maddi durumları olmadığı için görüşmeye gelemediklerini belirten üç ayrı sevk talepli dilekçeyi cezaevi yönetimine sunmuş olmalarına rağmen bu hususun göz ardı edilmesi hukuken ve vicdanen kabul edilemez” dedi.

AİLENİN 3 AYRI SEVK TALEBİ VAR

İzmir Şakran Cezaevi’nde bulunan Mehmet Savur’la ilgili koşullu salıverme şartlarının oluşmadığına ilişkin gözlem kurulu başkanlığı, ‘Aile, görüşlere gelmedi, haftalık telefon görüşmesi yapmadı’, ‘Açlık grevine girdi’, ‘Bir tane yasaklı kitap bulundu’, ‘Marş ve slogan atmak’ gibi gerekçeleri sayarak tahliye başvurusunu engelledi. Savur’un avukatı Işık, AYM’ye yaptığı başvuruda müvekkilinin hürriyetten yoksun bırakıldığını söyleyerek derhal serbest bırakılması yönünde başvuruda bulundu.

Işık yaptığı başvuruda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni hatırlatarak herkesin özgürlük ve güvenlik hakkına sahip olduğunu belirtti. Işık, özlem kurulu başkanlığının verdiği kararın hukuka aykırı olduğunu söyledi. AYM başvurusunda, Savur’un ailesinin görüşe gelmediği yönündeki değerlendirme kararına ilişkin ise şu ifadelere yer verildi:

“Müvekkilin ailesi ile hiç görüşmediği, evli ve üç çocuk sahibi olmasına rağmen kimsenin görüşmeye gelmediği, 2017 yılından bu yana haftalık telefon görüşmesi yapmadığı" belirtilmiştir. Müvekkil otuz yıldır cezaevinde olup, Diyarbakır'da bulunan eşi ve üç çocuğu ise asgari ücretle yaşam mücadelesi vermektedir. Dolayısıyla sık sık İzmir'e cezaevi ziyaretine gelmeleri maddi bakımdan imkânsızdır. Kaldı ki; müvekkilin aile bireyleri maddi durumları olmadığı için görüşmeye gelemediklerini belirten üç ayrı sevk talepli dilekçeyi cezaevi yönetimine sunmuş olmalarına rağmen bu hususun göz ardı edilmesi de hukuken ve vicdanen kabul edilemez.”

'HER HAFTA DÜZENLİ GÖRÜŞME YAPTI'

Başvuruda ailenin telefon görüşmesi gerçekleştirmediğine dair değerlendirmenin de gerçek dışı olduğu belirtildi: “Müvekkilin eş ve çocukları ile her hafta düzenli telefon görüşmeleri yaptıkları kayıtlar ile de ortaya konulabilir. Kaldı ki müvekkil ailesi ile yaptığı telefon görüşmelerinde koşullu salıverilme değerlendirmesinin yaklaştığını ve bununla ilgili olumsuz karar olması halinde karara karşı bir avukat aracılığıyla şikayet yoluna başvurmak istediğini belirttiği için ailesi tarafıma ulaşmış ve vekaletname çıkarmışlardır.”

AÇLIK GREVİ SALIVERMEYE ENGEL Mİ?

Gözlem kurulu başkanlığının verdiği kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirtilen başvuruda açlık grevleriyle ilgili bölüm için de şu tespitler yer aldı: “Görüldüğü üzere haksız ve hukuka aykırı olarak kurulan gözlem kurulu kararlarında, yine müvekkilin açlık grevine başvurmasının kurum güvenliği bakımından ne tür somut risk ve tehlikeler taşıdığı söz konusu karardan anlaşılamamakta. Somut olayda kamu düzeni ve cezaevinde güvenliğin sağlanmasına yönelik kabul edilebilir makul gerekliliklerin ortaya konulmadığı, dolayısıyla, müvekkilin "açlık grevine başvurmak, gereksiz yere marş söylemek" gibi nedenlerle koşullu salıverilmesinin olumsuz olarak değerlendirildiği kararın ilgili ve yeterli gerekçelere dayandırılmadığı görülmekte.”

Işık son olarak müvekkilinin hürriyetinden yoksun kalmaması yönünde başvuruda bulunarak derhal tahliyesini talep etti.