Aile mahkemesi uzmanları: Yeni yargı paketi ‘uzmanlaşma’ önünde engel

Yeni yargı paketiyle aile mahkemelerinde uzman görevlendirme usulünde de değişikliğe gidilecek. Daha önce aile mahkemeleri için özel olarak görevlendirilen uzmanlar, bundan sonra bütün mahkemelerde aynı görevi yapacak. Meslek örgütleri bu değişikliğin 'uzmanlaşma’ önünde engel oluşturacağını söylerken, Uzman Klinik Psikolog Büşra Arslan, yaşanan duyarsızlaşmanın meslek hassasiyetini olumsuz etkileyeceğini, bunun da çocuk mahkemelerinde risk oluşturabileceğini söyledi.

Abone ol

ANKARA- AK Parti’nin yeni yasama döneminde Meclis’e sunacağı yargı teklifi, aile mahkemelerinin kuruluş, görev ve yargılama usullerini düzenleyen kanunda da değişiklik içeriyor. Aile mahkemesine atanarak görev yapan uzmanlar için ‘tercihen; evli ve çocuk sahibi, otuz yaşını doldurmuş ve aile sorunları alanında lisansüstü eğitim yapmış olmak’ şartları aranıyordu. Yeni düzenleme de bu özellik korunuyor. Ancak atamalar her bir aile mahkemesi için ayrı ayrı değil, bundan sonra bütün mahkemeler için yapılacak. Yargı paketinde yer alan değişikliğe ilişkin açıklama yapan meslek örgütleri ve uzmanlar, bu değişikliğin ‘uzmanlaşma’ önünde engel oluşturacağı görüşünde.

BU DEĞİŞİKLİK YARGI PAKETİNİN ÖZÜYLE ÇELİŞİYOR

Adalet Sistemi Uzmanları Derneği Başkanı Sadık Gürbüz Buldurucu, bu değişikliğin uzmanlaşma ve kalitenin artırılması yönünden yargı reformu paketinin özüyle çeliştiğini ifade ederek, “Bizler 2003 yılından itibaren aile, çocuk ve çocuk ceza mahkemelerine psikolog, pedagog ve sosyal hizmet uzmanı olarak atanmış kamu personeliyiz. Türkiye çapında halihazırda 700 civarında uzman bu şekilde mahkemelerde görev yapıyor. Bu değişiklikle bir mahkemede yıllardır çalışan uzmanlar o konuda deneyim ve uzmanlaşma sağlayabiliyor. Bu değişiklik kaliteyi düşürür. Uzmanlaşma ve kalitenin artırılması yönünden yargı reformu paketinin özüyle temelden çelişmektedir” dedi.

'MEMURLAŞTIRILMAK İSTENİYORUZ'

Mevcut uzman sayısının bu işlerin tamamını aynı anda yapmaya yetecek miktarda olmadığına da dikkat çeken Buldurucu, “Bu hizmetin adliyede yapılması isteniyorsa Bakanlıkça yeni uzman istihdam edilerek Başsavcılık bünyesine açılacak bir büroyla Mağdur Hakları kapsamında verilmek istenen hizmetin karşılanabileceği, mahkemelerde oturmuş sistemin bozulmasına gerek olmadığı açıktır” dedi. Buldurucu, mahkeme bünyesinde görevlendirilen uzmanların bu güne kadar kendi mahkemeleri dışındaki işlerde ‘bilirkişi’ sıfatıyla görevlendirildiğini, yeni düzenleme ile birlikte uzmanların ‘memurlaştırılmak’ istendiğini ifade ederek söyle konuştu:

“Unvanı ‘uzman’ olan fakat uzmanlık özlük hakları verilmeyen bizler giderek mesleğin bilimsel ve etik ilkeleri doğrultusunda çalışan işinin ehli kişiler değil, adliyedeki usullerin yerine getirilmesinde aracılık eden birer memura dönüştürülmek istenmekteyiz. Yargı paketindeki değişikliklerin kapsam dışına çıkarılarak ele alınmasını istiyoruz.”

BİZLERİN GÖRÜŞLERİ ALINMALIYDI

Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Genel Başkanı Fikri Akbin, düzenlemenin evrensel değer ve ilkelerden uzak bir bakış açısı ile hazırlandığına işaret ederek şöyle konuştu:

"Konuya taraf olan sivil toplum kuruluşlarının görüşlerinin alınmayarak sadece siyasi partiler düzeyinde temas kurulması sorun teşkil etmektedir. Sosyal hizmet mesleği bağlamında ‘sosyal çalışma görevlisi’ tanımı aynılaşma sorununu gündeme getirebilecek olup uzmanlaşmanın reddini beraberinde getirecek.”

ÇOCUĞUN YÜKSEK YARARI GÖZ ARDI EDİLMESİN  

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi olmak üzere ‘çocuğun yüksek yararı’ ilkesinin de göz ardı edilmemesini isteyen Akbin, “Aile, çocuk ve çocuk ceza mahkemelerine atanan uzmanlar senelerce o mahkemede çalışıp o konuda uzmanlaşır. Bu da mesleği çerçevesinde hakimiyetini artırır. Ama bu alanda devamlı uzman değişimi çocukları da olumsuz etkileyebilir. Ama bu düzenleme ile uzmanlaşmanın önünün kapandığı gibi çocukların yararı açısından da sorun teşkil edecek. O yüzden açık çağrımızdır: bu taslak metin STK’ların uzlaşısı ile yenilenmesi gerekmektedir” dedi.

UZMAN PSİKOLOG: UZMANLARDA HAKİMİYET KAYBINA NEDEN OLABİLİR

Uzman Klinik Psikolog Büşra Arslan, kanunda yapılan düzenlemeye ilişkin detaylandırmanın olumlu karşılanabileceğini ancak uzman kadrosunun genişletilmesi gerektiğine dikkat çekti. Diğer yandan uzmanların görev tanımlarının genişletilmesinin ‘hakimiyet’ kaybına neden olabileceğinin de altını çizen Arslan, “Uzmanların yaşadıkları stres ve bir süre sonra oluşacak duyarsızlaşma nedeniyle konuya hassas yaklaşmaları düşüyor. Ve seçilen uzman kadrosunda çocuk gelişimi eğitimi almış kişilerin de dahil edilmesi konuya yaklaşım hususunda olumlu olacaktır” dedi.

“Söz konusu değişiklik hazırlanırken uzmanların görüşlerinin alınması daha sağlıklı bir düzenleme yapılmasını sağlardı” diyen Arslan, “Çocukların ifadelerinin alınması hassas bir süreç. Bu açıdan uzman seçiminin ve görev sınırlılığının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Risk oluşturabilir” ifadelerine yer verdi.