AK Partili belediyeden İzmir’de büyük satış: SİT alanları ve tarım arazileri yapılaşmaya mı açılacak?

İZMİR – 31 Mart seçimlerinde İzmir’de AK Parti’nin kazandığı tek belediye olan Menemen Belediyesi, seçimin hemen sonrasında, nisan ayında, yapılan ilk meclis toplantısında 113 adet taşınmazın satışına karar verdi. Aydın Pehlivan yönetimindeki belediye haziran ayında Ulukent'te 10 adet parselin satışını gerçekleştirdi ve yaklaşık 300 milyon lira gelir elde etti. Belediye temmuz ayının sonunda ise kent tarihinin en büyük arazi satışı ilanına imza attı.

DOĞAL SİT ALANLARI, TARIM ARAZİLERİ, ZEYTİNLİ ARAZİLER SATIŞTA

Menemen Belediyesi’ne ait toplamda 1 milyon metrekareye yakın 94 arazinin daha ağustos ayında satışa sunulacağı açıklandı. Arazi satışından elde edilecek gelirin 1,5 milyar TL’ye yakın olduğu görüldü. Resmi Gazete’de yer alan duyuruda satışların 12-18 Ağustos tarihleri arasında Menemen Belediye Binası’nda belediye encümenince yapılacağı belirtildi. Listeye bakıldığında satışa sunulan araziler arasında 1’inci ve 2’inci derece doğal sit alanı statüsünde olan yerlerin de bulunması dikkat çekti. Yine söz konusu parseller arasında “tarla” niteliğinde tarım alanlarının bulunduğu, bazı arazilerin de “2 zeytin ağaçlı tarla” olarak tanımlandığı görüldü.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ DAVA AÇTI: YAPILAŞMA TEHLİKESİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

İzmir Büyükşehir Belediyesi ise satış kararının ardından 86 parselin satışının öncelikle yürütmesinin durdurulması ve ardından da iptali talebi ile dava açtı. Satış ilanında yer alan taşınmazlardan 86’sının gerek imar planlarındaki konumu ve bu bağlamda kamu yararının gözetilmesi gerekse diğer çevresel etkileri kapsamında dava konusu edildiği belirtildi. Ayrıca satış işleminin gerçekleşmesi halinde derhal yapılaşmanın başlayacağı, kullanım kararlarında konut olmayan taşınmazlar üzerinde birden çok inşaat projesinin yolunun açılacağı da ifade edildi.

‘SATIŞLARDA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNİ DAHİ GERİDE BIRAKTI’

Satışlarla ilgili konuşan CHP’li Belediye Meclis üyesi Uygar Kanmış, 2022-2023 yılları arasında yapılan satışlara dikkat çekerek, “Menemen Belediyesi bırakın İzmir’i Ege Bölgesi’nde en büyük satışları yapan belediyedir. Büyükşehir belediyelerini dahi geride bıraktı. 2022-2023 yıllarında bütçesinin üç katı büyüklüğünde satışlar gerçekleştirdi. Bu satışlar yapılırken de karşı çıkmıştık. Bu araziler ada bazında satışlarla satıldı. Parselasyon bazında satışlar yapılmadı. Buradaki amaç da yandaş büyük firmalara peşkeş çekmekti. Parsellere ayrılsaydı değerleri çok daha fazla artacaktı. Büyük parsellerin fiyatları her zaman düşer ve talip olan kişi sayısı da azalır. Dolayısıyla o satışlarda da bir kamu zararı oluşturdular. Borçları bahane etmişlerdi ancak borçları ödemediler. SGK borçları Menemen Belediyesi’nde de mevcut. Vergi borçları da devam ediyor. Ama 5 milyarlık bütçeyi de yok ettiler” diye konuştu.

‘TÜRKİYE’NİN BAŞINA GELENLER MENEMEN’DE HIZLANDIRILMIŞ ŞEKİLDE YAŞANDI’

“Kendi dönemlerinde hizmet adı altında başlattıkları projeler tamamlanmak üzere ve ödemelerin yapılması gerekiyor. Bu ödemeler için de yaklaşık 1.3 milyar liralık bir borç ortaya çıkıyor. Bu borcu da tekrar satış yaparak ödemeyi planlıyorlar” diyen Kanmış, belediyenin Kubilay Kışlası’nın bir bölümüne de göz diktiğini ifade etti. Kanmış, şunları söyledi;

“Kubilay Kışlası’nın lojman arazileri de belediyeye ait ve tahsis olarak verilmiş. Bu tahsisli yerlerle ilgili kurum ve kuruluşlarla görüşmeler sağlayıp, belediyeye arazi verilmesini talep ediyorlar ya da önümüzdeki süreçte tahsisi onaylamayacaklarını söylüyorlar. Bu bölüme karşılık da Gölpark’ta askeriyenin atış arazisinin kendilerine tahsisini talep ediyorlar. Yani lojmanların olduğu yeri verip Gölpark’ı alacaklar. Tabi ki orayı da satmayı planlıyorlar. Oranın da Gıda Organize Sanayi Bölgesi olması planlanıyor. Önce satış sağlanacak sonra organize sanayi bölgesi ilan edilecek. Buradan da birileri ciddi zenginlik elde edecek. Menemen’deki çok kısa bir sürede çok ciddi rant olayı yaşandı. Türkiye’nin başında gelenler Menemen’de hızlandırılmış şekilde 24 ayda yaşandı ve insanlarımız ne olduğunu anlayamadı.”