AK Partili milletvekilleri Rüzgar Çetin kararını değerlendirdi
AK Partili milletvekilleri Rüzgar Çetin için verilen tahliye kararını değerlendirdi. Ayhan Sefer Üstün, kararın vicdanları sızlattığını söylerken, Bennur Karaburun olayı cinayet olarak yorumladı.
Özlem Akarsu Çelik oakarsucelik@gazeteduvar.com.tr
Hülya Karabağlı hkarabagli@gazeteduvar.com.tr
ANKARA - İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde Rüzgar Çetin'in kullandığı araç karşıdan gelen polis aracına çarptı. Kazada, 34 yaşındaki trafik polis memuru İsmet Fatih Alagöz'ün hayatını kaybederken, Emre Tetik yaralandı. Olayla ilgili davada tutuklu yargılanan Çetin'ne verilen tahliye kararını Duvar, AK Parti milletvekillerine sordu.
"BU GERÇEK BİR CİNAYETTİR"
AK Parti'nin hukukçu milletvekili Ayhan Sefer Üstün, "Son zamanlarda maalesef mahkemeler, hâkimlerimiz olası kastı fazla dikkate almadıklarını görüyorum.Vicdanları sızlatan karar olduğunu görmekteyiz. Ama insan hayatının ortadan kaldırılması kadar ağır sonuç yoktur. Öyleyse en ağır sonucu gerçekleştirmiş bir kişinin toplumdan soyutlanması gerektiği kanaatindeyim. Buna göre karar verilmesi gerekir" dedi.
Geçirdiği trafik kazası nedeniyle felç kalan AK Parti Bursa Milletvekili Bennur Karaburun da tahliye kararı ile ilgili soruya, "Bilinçli bir şekilde aman karşı tarafa zarar gelmesin, kimsenin canı yanmasın diye hareket edersen taksirdir ama alkollü araç kullanarak trafik kurallarını da ihlal ederek ölüme sebep olmak, bu gerçek bir cinayettir" şeklinde yanıt verdi.
Bennur Karaburun, hayatını kaybeden polis memurunun eşinin şikâyetten vazgeçmesini ise şu sözlerle değerlendirdi: "Benim bir yakınıma bu yapılmış olsa hukuk nezdinde cezasını sonuna kadar çekmesini isterim. Ben kendi kullandığım arabayla emniyet kemerimi takmadığım için kaza yaptım ve 5 buçuk ay yoğun bakımda çektiğim acıyı bir ben bilirim. Hayatıma engelli olarak devam ediyorum. Tüm çalışma arkadaşlarıma arabaya biner binmez lütfen kemerinizi takın diyorum."
Karaburun, bu tip olaylarda mahkemenin kararını verirken, sanığın geçmişte de benzer suçu işleyip işlemediğini bakılarak karar verilmesinin daha doğru olacağı yorumunu yaptı.
"KARAR OLAYIN VAHAMETİNE GÖRE VERİLMELİ"
TBMM İnsan Hakları Komisyonu eski başkanı hukukçu milletvekili Ayhan Sefer Üstün ise şunları kaydetti: "Bu tür davalar şikayete bağlı davalar değildir. Hâkimin geride kalan mağdurların şikayetine göre değil de olayın vahametine göre, sanığın alacağı cezaya göre bir karar vermesi icap eder. Birisi uzlaştı, şikâyetten vazgeçtik, tazminatımızı aldık gibi bir takım gerekçelerle ceza davalarının küçültülmesi veya minimalize edilmesi düşünülemez. Ceza davası, ceza davasıdır. "
"OLASI KASIT İHTİMALİ YÜKSEK"
Çatışmalardan daha fazla can kaybının trafik kazalarında yaşandığını söyleyen Üstün, şu açıklamayı yaptı: "Böylesi önemli olayı TBMM fark etmiş ve sanırım 2005 yılı değişikliği olası kasta rağmen sanık hareketlerine devam ediyorsa, olası kasıt da şudur, diyelim ki trafiğin yoğun olduğu bir yerde ya da sarhoşken araba kullanıyorsa kazanın olabileceğini biliyor demektir. Kazanın olabileceğini bile bile şoförlüğe devam ediyorsa olası kasıt vardır demektir. O zaman ceza bizde ağırlaştırılarak verilir. Burada da olası kasıt ihtimali çok yüksek. İstanbul’un önemli bir merkezlerinden bir yerde gidiyorsunuz ve aniden gaza basıyorsunuz artık bir kazanın olduğunu görüyorsunuz. Buna rağmen hareketinize devam ediyorsunuz. Öyleyse burada kaza gelecek demektir. Gerekirse insanı çiğneyeceğim, kaza yapacağım, sakatlanmasına ölümlerine sebep vereceğim ama bu hareketlerime devam edeceğim diyorsunuz. Burada da ceza artırılır ve bunun sonuçlarına katlanmak durumunda kalır." (DUVAR)