'AK Partiliyim ama bu kararname işi olmaz'

Referanduma sayılı günler kala, seçim çalışmalarının vazgeçilmez mekanlarından pazar yerleri de hareketlendi. Yenişehir pazarında AK Partili olduğunu belirten bir seçmen 'hayır' oyu vereceğini anlatırken, kararname yetkisi nedeniyle bu kararı verdiğini söylüyor.

Abone ol

ANKARA - Seçim olur da propaganda için mahalle pazarlarına, semt kahvelerine gidilmez mi? Son 20 yılda propaganda faaliyetlerinde çok şey değişti ama seçim çalışmalarının gözde mekanları kahvehane ve pazar yeri ziyaretleri hiç değişmedi.

Büyük mitinglerin dışında yüz yüze iletişim için önem taşıyan bu mekanlar “evet” çağrıcıları için de “hayır” çağrıcıları için de uğrak mekanı. Kampanya yürüten siyasi parti üyeleri, sivil toplum örgütü gönüllüleri her gün bir başka pazarda boy gösteriyor. Biz de “hayır” diyen mimar ve mühendislerle Ankara Yenişehir pazarına gittik.

'NE GETİRECEK BİLİYOR MUSUNUZ?'

Yaklaşık 15 kişi üzerlerinde üye oldukları Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) önlükleri, ellerinde “Neden Hayır” dediklerini anlatan broşür, bildirilerle pazar yerinin dört bir tarafına dağıldılar. Ellerindeki broşür ve bildirileri dağıtırken yargıdan-yargılamadan uzak bir dil kullanmaları dikkat çekiciydi. Bildirilerini neredeyse aynı cümlelerle dağıttılar, “Anayasa değişikliği ne getirecek biliyor musunuz?”, “Mimarlar-mühendisler ‘neden hayır’ diyor okumak ister misiniz?” dediler.

Araştırma şirketleri her ne kadar hala kararsız seçmenden bahsetse de pazar yerinde bunun tersini gördük. Bildiriyi alırken veya reddederken bir çok kişi tutumunu da ifade etti. Kimi “Biz de hayırcıyız, siz 'evet' diyenlere verin” diye yol gösterdi. “Ben evetçiyim” diyenlerse genelde bildiriyi almaktan imtina etti. Tavırlar böyle net olarak ifade edilince fırsat bu fırsat, “evet” diyene “neden evet?”, “hayır” diyene “neden hayır” diye sorup kısa notlar almaya başladık.

'YÜZÜ GÜLEN KALMADI'

“Neden hayır” diye sorduğumuz pazarcı “Abla bir baksana etrafına” karşılığını verdi. Pazarın boş oluşunu kastettiğini düşünerek “İş yok ondan mı” dedim. Yanıt daha da çarpıcıydı, “Ne işi abla, o da dert ama asıl bir baksana yüzü gülen insan var mı? Ne hale geldik” dedi.

'550 KİŞİ YÖNETEMİYOR 1 KİŞİ NASIL YÖNETECEK'

Daha çok kadınların alışveriş yaptığı pazar yerinde, “Huzur ve güven içinde olmadığım için 'hayır' diyorum”, “Tek adama bu kadar yetki vermek doğru değil”, “Ne bu, saltanat mı olacak. 550 kişi yönetemiyor da memleketi bir kişi mi yönetebilecek” itirazlarını da not ettik.

'367'DEN BERİ AK PARTİLİYİM'

“Hayır” diyenler gerekçelerini anlatmaya istekli. Onlarla konuşmak kolay, ama aynı şeyi “evet” diyenler için söylemek zor. Bildiriyi almayanlar çoğunlukta. Alanların içinde biraz ilerleyip buruşturup atanlar da gözden kaçmıyor. Bu sırada emekli bir vatandaşı yakaladık. Uzatılan bildiriyi “Kızım ama ben 'evet' diyeceğim” diye alan vatandaş konuşmaya da açıktı. “Neden “evet” sorumuza önce “Ama böyle ayak üstü olmaz ki” yanıtı verdi, “Vardır hemen söyleyebileceğiniz bir iki gerekçe” diye ısrar edince 30 yıl önceden ANAP’tan başladı anlatmaya. Sıkı bir ANAP’lı, Özalcı iken sonrasında da partisinden kolay kolay vazgeçmemiş ama onu AK Parti’ye taşıyan 367 krizi olmuş. Daha dün gibi anlatıp, sordu: “Olacak iş mi? Ondan önceki Cumhurbaşkanları seçilirken böyle bir sorun yoktu. Dayattılar 367’yi. Öncekiler yasal değil miydi? O gün bugün AK Parti’ye oy veririm”

Tabii 68 yaşındaki vatandaşın AK Parti tercihinde hemşehriciliğin de payı var. Rize Pazar’lı olan emekli amca bunun da etkisiyle hemşehrisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bahsederken, “Bizim Recep” diyor. Anayasa değişikliği sonrası korku tablosu çizenleri eleştiren Rizeli vatandaş, “Tamam Recep deli adamdur ama ne öyle 'yakar-yıkar' demeler, yok kardeşim. Kim evini yıkar, ülkesini ateşe verip batırayım! der” diye soruyor.

'AK PARTİLİYİM AMA...'

Bugüne kadar AK Parti’ye oy verip, bu referandumda “hayır” diyeceğini söyleyen bir vatandaşla da karşılaştık. Gazeteci olduğumu söyleyince önce “kayıt yapmıyorsun değil mi?” diye sordu, ardından “Neden hayır” dediğini anlattı. AK Partili vatandaşın 18 maddede en çok tepki gösterdiği değişiklik Cumhurbaşkanına verilen kararname çıkarma yetkisi. OHAL ilanında bu yetkinin sınırsız olduğunu da biliyor ve “Yarın bir şey oldu kızdı, tüm kıdem tazminatları şuraya” dedi, ne olacak?” diye sordu, yanıtı da kendisi verdi, “Bu doğru değil. Bu olmaz.”

MARULA GEL MARULA, ŞAHANE MARULLAR VAR...

Bu arada pazar esnafının neredeyse her gün ayrı bir grubun geldiği bu pazar propagandalarından çok memnun olduğunu söylemek mümkün değil. Bildiri dağıtanlara arada “Tezgahı kapatma” uyarıları geldi. Uyarıyı hemen dikkate alan mimarın “Marula gel vatandaş, marula gel, en taze marullar burada. Şahane marullarımız var” diye bağırması belki de ufak bir gerilime yol açabilecek bu durumun karşılıklı gülümsemeyle kapanmasını sağladı.