AK Parti'nin baro teklifi şekillendi: Çoklu baro, nispi seçim sistemi
Haziran ayında çalışmaya başlayacak Meclis’in önemli gündem maddelerinden biri baro seçim yönteminin değiştirilmesi olacak. AK Parti’nin çalışmasına göre tek baro zorunluluğu kalkacak. Sendikalarda olduğu gibi farklı baroların kurulması, baro yönetimlerinin de çarşaf listeyle nispi yönteme göre oluşturulması planlanıyor. AK Partili Bülent Turan, “Neden bir tek baroya üye olasınız. Ben birden fazla baro olmak koşuluyla, nispi temsil sistemin iyi olacağı kanaatindeyim. Tek parti olsun, tek sendika olsun ne demekse, tek baro da o demek” dedi.
ANKARA - AK Parti meslek örgütleri seçim yönteminin değiştirilmesi çalışmasında önceliği barolara verecek. Son aşamaya gelen çalışmaya göre örgütlenme hakkı ve özgürlüğü gerekçe gösterilerek birden fazla baro kurulmasının önünün açılması, kurulacak baroların yönetimlerinin de çarşaf listeyle nispi sistemle belirlenmesi öngörülüyor.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan Meclis’te parlamento muhabirleri ile sohbet toplantısında haziran ayı başında çalışmaya başlayacak Meclis gündemi hakkında bilgi verdi.
Temmuz ortasına kadar Meclis’in çalışmasını planladıklarını belirten Turan’ın açıklamasına göre gündemde bekçi yasası, hukuk muhakemeleri kanununda değişiklik içeren 3. yargı paketi, rekabetin korunması ilgili kanun var.
Tarımla ilgili içerisinde hobi bahçelerinin tarım arazilerini istismarını engellemeye ilişkin düzenleme de olan bir torba kanun teklifi çalışması sürüyor. Ayrıca Milli Savunma Bakanlığının da taleplerini içeren bir çalışma bekleniyor.
'TEK BAROYA ÜYE ZORUNLULUĞU ÖRGÜTLENME HAKKINA AYKIRI'
Barolarla ilgili çalışmanın büyük oranda nihayete erdiğini aktaran Turan, teklifi bu dönem yasalaştırmayı hedeflediklerini dile getirdi. Konunun 9 yıldır gündemde olduğunu belirten Turan şunları söyledi:
"Biz barolarla ilgili süreci önemsiyoruz. Daha demokratik bir yapı içinde avukatlarımıza hizmet versin istiyoruz. İstanbul Barosu’nun 52 bin civarında üyesi var, seçimlerde 8 bin oy alan başkan, disiplin kurulundan yönetim kuruluna ne kadar kurul varsa hepsini belirliyor. Partilerde, odaların birçoğunda, sendikalarda seçim hakkımız var, fakat tek bir baroya üye olma zorunluluğu var. Bu anayasanın 135. maddesine aykırı. Bu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ndeki örgütlenme hakkına aykırı. Birden fazla baro olsun ki, daha iyi çalışalım, alternatif olsun, tercih yapma hakkına sahip olayım. Daha evrensel hukuka uygun bir yapı.”
'TEK PARTİ NEYSE TEK BARO DA O'
Çalışma kapsamında baro yöntemlerinde çarşaf listeyle nispi temsil de gündeme geldi. Bu konuda da çalışmanın devam ettiğini ifade eden Turan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şahsi kanaatim nispi temsil tabii ki şu andaki yapıdan daha demokratik bir adımdır. Ama örgütlenme hakkına imkan tanıyan bir yaklaşım değildir. Neden bir tek baroya üye olasınız. Ben birden fazla baro olmak koşuluyla, nispi temsil sistemin iyi olacağı kanaatindeyim. Tek parti olsun, tek sendika olsun ne demekse, tek baro da o demek. Baro başkanlarının bu konudaki çalışmalarını bize aktarmasında, daha demokratik yapı içinde baroların oluşturulmasında büyük fayda var diye düşünüyorum. Hem nispi sistem hem de birden fazla baroya imkan vermek lazım. Şu an baroları konuşuyoruz ama bu örgütlenme hakkının bütün meslek grupları için de olması kanaatindeyiz, çalışıyoruz. Her meslekte birden fazla örgütlenmeye imkan sağlaması lazım."
'SİYASETİN KANUNLA DİZAYNINI DOĞRU BULMUYORUM'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin önerisi ile milletvekillerine transfer yasağı getirilmesi de iktidarın gündeminde. Turan bu konunun küçük partilere geçişlere engel olmak değil siyasi ahlak meselesi olduğunu belirtti.
Turan, "Bir parti kiralık, satılık olarak vekil veriyorsa, askıda vekil lafına muhatap olacak adımlar atıyorsa o kendi iç meselesi ahlak meselesidir. Ben siyasetin kanunla dizaynını doğru bulmuyorum. Ama Cumhur İttifakımızın önerisini de çok önemsiyorum. Onlar da bu siyasi ahlaksızlığın bir teklifle çözülebileceğini düşünüyorlar. Henüz masaya oturmadık. Oturduğumuzda konuşacağız değerlendireceğiz” dedi.
'AĞASINI SATAN MARABASINI BELEŞ VERİR'
"Bir partinin talimatla bir gruba vekil vermesi, onların ağlayarak bunu karşılaması sonra geri almasını bir parti kendine yakıştırıyorsa eyvallah demek lazım" diyen Turan, şöyle devam etti:
"Bizim kimseden korkumuz yok. Her parti seçime girsin her parti boyunun ölçüsünü alsın. Söz konusu partilerin yüzde 1’lere ulaşamadığını, AK Parti’nin, Cumhur İttifakı’nın oyunu daha da yükselttiğini gördük. Endişemiz yok. Şu an o partilerin herkes tarafından, bir anlamda 'bugün ağasını satanın yarın marabasını beleş vereceğini' düşündüğünden dolayı zaten prim görmeyeceklerini düşünüyorum. Bugün birer ufak CHP taklidi yapan partilerin öyle büyük oylar alacağını düşünmüyorum. AK Parti’nin durduğu yerde Cumhur ittifakı ile birlikte dimdik durduğunu hiçbir sorun yaşamadığını ifade etmek istiyorum."
Turan “Bu konuda yasal bir çalışma olmayacak mı?” sorusuna, “Grup başkanımız 'Cumhur İttifakı ortakları ile bunu değerlendiriyoruz, bir çalışma yapacağız' dedi. O teklif somut hale geldiğinde değerlendirir, konuşuruz. Şu an bir çalışma gelmediğini, gelirse değerlendireceğimizi ifade etmek isterim" yanıtı verdi.
'MECLİS'İ GÜÇLENDİRMENİN YOLU VEKİLLERİN GÜÇLENDİRİLMESİ'
Milletvekili transfer yasağı ile birlikte seçim kanunu kapsamında barajın düşürülmesi, daraltılmış bölge gibi yeni seçim yöntemleri de konuşulmaya başlandı.
Siyasi partiler kanunu ile ilgili geçmişten bu yana çalışma yapıldığını, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişle birlikte bunun kaçınılmaz ve önemli hale geldiğini söyleyen Turan, "Meclis’in kuvvetlenmesinin bir diğer başlığı da vekillerin güçlü olması. Vekillerin güçlü olmasının bir yolu da seçim usullerinin tekrar tartışılması. Daraltılmış bölge gibi birçok öneri var. Vekilleri güçlendirecek her türlü adımın hem Meclis'i hem de partileri güçlendireceğini düşünüyoruz” diye konuştu.