Akar: İdlib'de gerekirse zor kullanarak ateşkesi sağlayacağız
İdlib'deki gelişmeleri değerlendiren Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bölgeye asker sevkiyatının Astana mutabakatı kapsamında yapıldığını söyledi. Akar, "Bu çerçevede birliklerimizi sevk etmek, gerekirse zor kullanmak suretiyle ateşkesi sağlayacağız diyoruz, kim olursa olsun" diye konuştu. ABD'yle görüşmelerde İdlib'in de gündeme geldiğini aktaran Akar, "Ateşkesin sağlanması bakımından da hem askeri bakımdan hem insani bakımdan katkıları olabilir. Ülkemize hem füze tehdidi var. Patriot desteği olabilir" dedi.
DUVAR - Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, CNN Türk televizyonunda Hande Fırat'ın sunduğu "Gece Görüşü" programında gündemdeki konuları değerlendirdi.
Suriye'nin İdlib bölgesiyle ilgili Soçi Mutabakatı hakkında Rusya'yla yaşanan anlaşmazlıkla ilgili soru üzerine Hulusi Akar, "Görüşmeler düğümlendi demeyelim. Astana süreci ve arkasında bir Soçi süreci yaşadık. Açık, şeffaf, ilkeli bir şekilde görüşmelerimizi sürdürdük, sürdürmeye devam ediyoruz. Biz bu süreçlerin arkasından imzalamış olduğumuz kağıtların arkasında olduğumuzu, bunlara bağlı olduğumuzu, sorumluluklarımızı yerine getirdiğimizi aynı şekilde muhataplarımızın da sorumluluklarını yerine getirmesini beklediğimizi söylüyoruz" dedi.
"Soçi Mutabakat Muhtırası'nda İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nin sınırları belli" diyen Akar, "Bu muhtıranın temeli burada yatıyor. Diyoruz ki, bunu ihlal eden rejim üzerindeki nüfuzunuzu kullanın, rejimin ateşkese uymasını gerçekleştirin. Görüşmeler de bizim talebimiz bu" ifadelerini kullandı.
Rusya'nın Suriye ordusunun ilk belirlenen sınırlara çekilmeyip farklı bir uzlaşma sağlanması gibi çeşitli önerileri olduğunu söyleyen Akar, "Bizim onlara hatırlattığımız bir başka nokta var. Astana Mutabakat Muhtırası'nın 5'inci maddesi 'İdlib'de gerginliğin azaltılması bakımından alınması gereken ilave tedbirler taraflarca alınır' diyor. Biz de bu çerçevede oraya birliklerimizi sevk etmek suretiyle, gerekirse zor kullanmak suretiyle ateşkesi sağlayacağız diyoruz, kim olursa olsun, ateşkesi kim ihlal ediyorsa. Bize verilen sorumluluğu yerine getiriyoruz" diye konuştu.
Akar'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
GÖÇ ARTARSA AVRUPA'YA VE AMERİKA'YA YANSIYACAK: Mutabakatta revizyon diye bir şey gündemimizde yok. Mayıs'tan itibaren yaşanan saldırılarda 1500 insanı katlettiler, 1 milyondan fazla insan evini terk etti. Bu insanlar terörist mi? Bu bir taraftan taraftan radikalleşmeyi, bir tarafından göçü hızlandırıyor. Bu devam ederse göç artacak. Bu durumda da bizim bu gelen misafirlerimizi ağırlamamız zor, imkansız. Dolayısıyla bu ister istemez Avrupa'ya, Amerika'ya kadar yansıyacak.
CUMHURBAŞKANIMIZ TALİMATI VERDİ, PLANLARIMIZI YAPTIK: ("Suriye ordusu geri çekilmezse askeri harekat yapılacak mı?" sorusu üzerine) Cumhurbaşkanımız zaten gerekli talimatları verdiler, hedefi gösterdiler. A, B, C planlarımızı yaptık. Yeri zamanı geldiği zaman uygulanmaya başlanır. Bizim Rusya'ya karşı herhangi bir tavrımız söz konusu değil, burada tek hedefimiz rejim. Hedefimizi ateşkese karşı gelen kişiler ve gruplardır. Bunu da muhataplarımıza tekrar tekrar ifade ettik.
RUSYA HAVA SAHASI KONUSUNDA KARIŞMAMASINI BEKLİYORUZ: (Harekatla ilgili Suriye hava sahasının Rusya'nın kontrolünde olması sorun teşkil edebilir yorumları var. Bu nasıl aşılabilir? sorusu) Doğru. Rusya'nın bu konuda karışmamasıyla bu sorun aşılır. Rusya'dan böyle bir adım bekliyoruz. Zaten çalışmalarımız var.
HAVA SAHASINI KULLANMA TALEBİMİZ TAM OLARAK KARŞILANMADI: (Rusya'nın "Türkiye sorumluluklarını yerine getirmedi" açıklaması) Çok ciddi çalışmalar yaptık. Belirlenen alanlardan radikallerin uzaklaşmasını sağladık. Çalışmalar devam ederken ateşkes rejim tarafından tekrar tekrar bozuldu. Bu, çalışmalarımızı akamete uğrattı. Ayrıca hava sahasının kontrolü meselesi var. Bizim orada hava sahasını tabi ki Rusya'yla yakın bir koordinasyon içinde tam olarak kullanılması taleplerimizi karşılanmadı. Dolayısıyla bizim oradaki hareketleri tam olarak görmemiz, tam olarak onlara göre tedbir almamız da istenilen düzeyde olmadı. Görüşmelerde bunları gündeme getiriyoruz. Ateşkesi sağlamak için hangi grup olursa olsun her türlü gayreti gösterdik, göstermeye de devam edeceğiz. Bunun için de en önemli araçlardan biri hava sahasının tarafımızdan etkin bir şekilde kullanılması.
RUSYA'YLA KARŞI KARŞIYA GELME NİYETİMİZ YOK: Rusya'yla karşı karşıya gelmek gibi ne niyetimiz ne maksadımız var. Bizim oradaki tek niyetimiz rejimin katliama, zulme son vermesi. Böylelikle radikalleşmenin ve göçün önüne geçilmesi. Çok açık ifade ettik.
ABD'NİN İNSANİ VE ASKERİ DESTEĞİNİ BEKLEDİĞİMİZİ SÖYLEDİK: ("ABD'nin İdlib'de desteği nedir?" sorusu üzerine) İnsani felaketi önleme konusunda Türkiye'nin gayretlerini çok saygıdeğer buluyorlar. Bu konuda gerçekten desteklediklerini söylüyorlar. Biz de bunun sadece sözle olmasının yeterli olmadığını fiili olarak katkılarını sağlamaları gerektiğini söylüyoruz. Ateşkesin sağlanması bakımından da hem askeri bakımdan hem insani bakımdan üzerlerine düşen sorumluluk neyse katkıları olabilir. Askerlerin İdlib'de sahaya inmesi gibi bir şey değil. Daha önce hava savunma bataryalarını gönderdiler. Ülkemize karşı hem hava, füze tehdidi var, hem de bu konuda yaşanmış bazı olaylar var. Patriot desteği olabilir. Sayın NATO Genel Sekreterinin bu konuda açıklamaları var. 2011'de bu hadiseler ortaya çıktığında sadece Amerika'dan değil, Hollanda geldi Almanya geldi, Patriot bataryaları geldi. Daha sonra İtalyanlar geldi. SAMP/T'yi getirdiler. Şu anda İspanya Patriot desteğini devam ettiriyor.
EKSEN KAYMASI YOK: Türkiye'nin herhangi bir şekilde eksen kayması söz konusu değildir. Ülkemizin hak ve menfaatlerini korumak açısından temaslarımız söz konusu. Rusya, Çin, İran gibi ülkelerle de menfaatlerimiz baz alınarak görüşüyoruz. NATO'da tüm sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz. Başka ülkelerin daha büyük problemleri var. Problem olması demek demek, NATO'dan çıkmak anlamına gelmez.
S-400'LER BAHARDA FAALİYETE GEÇECEK: Biz ilkeli kurallara bağlı, oyunu kurallarına göre oynuyoruz. Birçok kez "alamazsınız", "getiremezsiniz", getirseniz de "kuramazsınız" gibi açıklamalar yapıldı. En üst düzeyde de gerekli cevaplar verildi. Eğitim, kuruluş süreci devan ediyor ve faaliyete geçecek, kimsenin şüphesi olmasın. Nisan gibi planlanıyor ama ufak tefek sarkmalarla baharda faaliyete geçecek. Çözümler olsaydı biz Patriot alabilirdik. Patriot görüşmelerimiz de hâlâ devam ediyor. Uzlaşı olabilir.
F-35 KONUSUNDA YAPILAN BÜTÜN KURALLARA AYKIRI: Biz F-35'in ortağıyız. Müşterisi değiliz. Yani bu yapılan şey (Türkiye'nin F-35 savaş uçağı projesindeki ortaklığının askıya alınması) bütün kurallara aykırı. Ortak olarak 1,4 milyar dolar ödeme yaptık. F-35'in bin kalem parçasını da Türkiye'de ürettik, üretmeye devam ediyoruz. 2.1 milyar dolara kadar ödememiz var ve ödeyeceğimizi taahhüt ettik. Biz orada ortaklık sorunumuzu yerine getirdik. ABD ve diğer ülkelerinde sorumluluklarını yerine getirmesini bekliyoruz. Şu anda bizim zimmetimizde olan 4, ortada kalan 1, toplam 5 uçak Amerika'da bir hangarda bekletiliyor. (HABER MERKEZİ)