Akaryakıta büyük zam mı geliyor?

Akdeniz Çanağı'nda son bir haftadır akaryakıt fiyatlarında 30 ile 40 dolar arasında değişen bir yükseliş var. Ürün fiyatlarına etki eden artışın, Türkiye’de de pompa fiyatlarına 27 ile 30 kuruş arasında zam olarak yansıması söz konusu olabilir. Bu zammın daha önce olduğu gibi ÖTV’den karşılanıp karşılanmayacağı ise belirsizliğini koruyor.

Abone ol

ANKARA - Basına yansıyan haberlere göre bugün ya da bu hafta içinde benzinde 27 ile 30 kuruşluk, motorinde ise 10 kuruşluk zam bekleniyor. Bir anda gündeme gelen bu zammın nedeni ve zammın ÖTV’den karşılanıp karşılanmayacağına yanıt arayalım.

EŞEL MOBİL SİSTEMİ VE BENZİN ZAMMI

Türkiye’de Mayıs 2018’den bu yana akaryakıta, küresel piyasalardaki artış ve kur farkı nedeniyle zam geliyordu. Bakanlar Kurulu Mayıs 2018’de akaryakıt zamlarının tüketiciye yansımasını önlemek için Eşel Mobil Sistemi kararını kabul etti. Eşel Mobil Sistemi, akaryakıta gelen zamların Özel Tüketim Vergisi’nden (ÖTV) karşılanmasını öngörüyor. Bu nedenle 26 Eylül 2018 ve 9 Ekim 2018 akaryakıt zammı Eşel Mobil Sistemiyle ÖTV’den karşılandı ve tüketiciye yansıtılmadı. Bakanlar Kurulu kararnamesinde bu politikanın ne zamana kadar süreceğine dönük bir tarih verilmedi.

Eşel Mobil Sistemi tek yönlü işlemiyor. Örneğin TL’nin değer kazanması veya Akdeniz Çanağı'nda petrol fiyatlarına bağlı olarak bir düşüş olduğunda bu, ürün fiyatına yansıyor. Kısaca söylemek gerekirse akaryakıta indirim geliyor. Hükümet bu noktada indirimi doğrudan tüketiciye yansıtmadan önce ÖTV kalemindeki açığı kapatıyor. Eğer indirim ÖTV gelirindeki açığı kapatıyorsa bu pompa fiyatına indirim olarak yansıyor. Türkiye akaryakıt fiyatlarının baz alındığı Akdeniz Çanağı'nda son dönemde fiyatlar artış gösterdi. Zammın gündeme gelme sebebi de bu. Akdeniz Çanağı ne demek ve neden Türkiye’nin akaryakıt fiyatlarına etki ediyor?

AKDENİZ ÇANAĞI VE TÜRKİYE BENZİN FİYATLARI

Petrol piyasasına ilişkin mevzuata göre akaryakıt fiyatları en yakın uluslararası piyasaya göre belirleniyor. Türkiye içerisinde İspanya, İtalya, Yunanistan ve Fransa'nın olduğu "Akdeniz Çanağı" ülkelerinin fiyat ortalamasına göre benzin fiyatını belirliyor. Her ne kadar Akdeniz Çanağı'nda başka ülkeler de yer alsa da Türkiye genellikle baz ülke olarak İtalya’yı alıyor.

Akdeniz Çanağı fiyatları baz alındıktan sonra akaryakıt pompaya gelene kadar belirli aşamalardan geçiyor ve son fiyatı belirleniyor. Bu aşamalara kısaca bakalım:

  • Ürün Fiyatı: PlattsEuropean Market Scan’de dolar/ton olarak yayınlanan fiyatların ABD dolar kuru ve yoğunlukları dikkate alınarak çevrilmesi.
  • Toptancı Marjı: Yerel rafineri ve toptancılar tarafından ürün fiyatına eklenen marj.
  • Gelir Payı: Tüketici fiyatlarına ilave edilen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) payı.
  • Entegre Marjı(Dağıtıcı ve Bayi Marjı Toplamı): Teminden son kullanıcıya ulaşana kadarki maliyet ve kârı içeren marj.
  • Toplam Vergi: Katma Değer Vergisi(KDV) ve ÖTV’nin toplamı.

Bahsedilen kalemler benzinin pompa fiyatına kadar olan yolcuğunu ve fiyatlandırmasını özetliyor. Son zam beklentisine neden olan ise ürün fiyatlarındaki artış. Bu artış oranına ve nedenlerine bakalım.

AKDENİZ ÇANAĞI’NDA DİKKAT ÇEKEN FİYAT ARTIŞI

Akdeniz Çanağı'nda ilan edilen ürün fiyatları 11 Şubat 2019’dan itibaren artış yönünde ivmelendi. Rakamlara bakacak olursak 11 Şubat'ta benzin fiyatları 525.25 dolar/metreküp iken 15 Şubat tarihinde 566 dolar/metreküpe yükseldi. Motorinde ise fiyat 594 dolar/metreküpten 624 dolar/metreküpe çıktı. Yani yaklaşık beş günde benzin fiyatları ortalamasında 40 dolar, motorindeyse 30 dolarlık bir artış var.

Petrol fiyatlarının son üç ayın zirvesini görmesi akaryakıt fiyatlarına doğrudan etki etti. Bunun yanında Çin ekonomi rakamlarının beklenenden iyi seyretmesi, ABD ile Çin arasındaki ticari müzakerelerinin olumlu gitmesi ve OPEC kesintisi, petrol fiyatlarında dolayısıyla akaryakıtın seyrinde etkili olan faktörler. Ürün fiyatlarındaki bu artış dikkat çekici boyutta, yani görmezden gelinecek cinsten değil. Benzin ve motorine zam gelmediği sürece dağıtımcı ve bayiler zarar ediyor. İşte bu noktada hükümetin ne yapacağı merak konusu.

BÜTÇE FAZLA DEĞİL AÇIK VERDİ

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak geçtiğimiz hafta Ocak 2019 merkezi yönetim bütçesinin 5.1 milyar TL fazla verdiğini duyurdu. Ocak ayında merkezi yönetim bütçesinde faiz dışı fazla ise 12.4 milyar TL oldu. Böylece ocak ayında bütçe gelirleri önceki yıla göre yüzde 66.6 artarak 97 milyar liraya çıktı.

Bütçedeki bu fazla ilk olarak ekonomide işlerin yolunda olduğuna dönük güçlü bir izlenim uyandırıyor. Ancak durum pek öyle değil. Fazlanın nedeni nisan ayında tahsil edilmesi gereken Merkez Bankası kârının nedense ocak ayında tahsil edilmiş olması. Merkez Bankası’ndan kârına mahsup 33 milyar TL bütçeye eklendi. Güçlü bir gelir kalemi ocak ayı bütçesine eklendiği için 5.1 milyar TL fazla ortaya çıktı. Peki bu kâr tahsil edilmesi gereken zamanda yani Nisan 2019’da tahsil edilseydi ne olacaktı? Bütçe gelirlerinden 33 milyar TL düşünce ortaya fazla değil dikkat çeken bir açık çıkıyor. Bu açık da 29.3 milyar TL. Bütçe sonuçları açıklanmadan uzmanlar bütçenin açık vereceği beklentisine sahipti. Bu kanaatin nedeni geçtiğimiz yıl devlet giderleri yüzde 63 artarken vergi gelirlerinin bunun 9 kat altında kalması, yani yüzde 7 dolayında artış göstermesiydi.

Ocak ayında yapılan bu hamle nisandaki gelirinizin bir kısmını şimdiden kullanmanız demek. Şubat ayında benzer bir yol izlenebilir mi belli değil. Bütçenin açık vermesi seçim sürecinde hükümetin hanesine eksi olarak yansıyor. Bir nevi bunun önlenmeye çalışıldığı iddia edilebilir. Nitekim akaryakıtta zam ufukta göründüğü halde hükümetten “ÖTV’den karşılayacağız, paniğe gerek yok” denmemesi, bu iddiayı güçlendiriyor.

Özetle ya bütçe ayarlaması için vergileri artıracaksınız ya da “seçim dönemi” deyip yine ÖTV’den son zammı karşılayacaksınız. O zaman da bütçeyi feda edeceksiniz. Kısaca Hükümet, ekonominin faturasını marttan sonraya mı bırakacak yoksa seçim de olsa “ekonomi daha önemli, ÖTV’den karşılanmayacak” mı diyecek bekleyip göreceğiz. (DUVAR)